Sosyal medyada gezinmek, artık günümüzün neredeyse otomatikleşmiş bir davranışı. Ancak, bu alışkanlık zaman zaman yön değiştiriyor. Özellikle birini merak etmeye başladığınızda… Bir sabah uyanıp eski sevgilinizin profiline tıkladığınızda ya da yeni bir flörtün eski fotoğraflarına göz attığınızda, farkında olmadan bir merak döngüsüne girmiş olabilirsiniz. Bu hareket ilk etapta sıradan, hatta zararsız gelebilir. Ancak her gün tekrarlandığında, zihinsel enerjinizin bir kısmını fark etmeden o kişiye devretmiş olursunuz.
Merak mı takıntı mı?
Bir anda kendinizi onun profilinde, hikâyelerinde ya da “takip ettiği kişiler” listesinde buluyorsunuz. Başta sıradan bir refleks gibi görünen bu davranış, aslında çok daha derin bir psikolojik ihtiyacın dışavurumu olabilir.
Kontrol etme arzusunun görünmeyen yüzü
Stalk yapma ihtiyacı çoğu zaman “bir şeyleri bilmek isteme” isteğinden doğar. Belki geçmişten bir kişinin şu an neler yaptığını merak ediyorsunuz, belki yeni tanıştığınız birine dair bilgi toplamak istiyorsunuz. Ama bu araştırmanın temelinde hep aynı şey yatıyor: bilinmezliği netleştirme arzusu. Çünkü bilmek, kontrol illüzyonu yaratır. Ne kadar çok bilgiye ulaşırsanız, o kadar az savunmasız hissedeceğinizi düşünürsünüz. Bildiğiniz kötü, bilmediğiniz iyiden daha güvenli gelir.
Kendinizle kıyasladığınızda sınırı geçiyorsunuz
Bir kişinin hayatına dışarıdan bakmak, onun görünürdeki başarıları ya da mutluluğu üzerinden kendinizi ölçmenize sebep olabilir. Takip ettiğiniz, ama belki de sizi tanımayan biriyle kıyas yapmaya başladığınız anda, içsel dengeniz bozuluyor. Sosyal medya algoritmaları zaten kusursuzluk hissi yaratmak üzerine çalışıyor. Gerçeklikten uzak bir dünyaya fazlaca odaklanmak, öz değerinizi sorgulamanıza yol açabilir.
Zihinsel alanınızı kimler kaplıyor?
Her gün kimlerin paylaşımlarını takip ettiğinizi düşünün. Onların hayatları, duygularınızı ne kadar etkiliyor? Kendi yaşamınızdaki boşlukları dışarıdan gelen bu görüntülerle doldurmaya çalıştığınızda, farkında olmadan zihinsel alanınızı başkalarına kiraya vermiş oluyorsunuz. Bu yalnızca enerjinizi tüketmekle kalmaz, kendinize olan odağınızı da zayıflatır.
Kendinize dönmenin zamanı geldiğinde
Eğer biriyle dijital olarak bu kadar meşgulseniz ama o kişi sizinle hiçbir bağ kurmuyorsa, o bağın sizin zihninizde var olduğunu fark etmek önemlidir. Kendi yaşamınıza, kendi ihtiyaçlarınıza ve duygularınıza odaklanmak, ekranın diğer tarafındakinden çok daha gerçek ve şefkatlidir.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Eski sevgilinizin yeni sevgilisini neden stalk’larsınız?
Kapak: Pexels
