Hepimizin hayatında en az bir kez “Keşke baştan fark etseydim!” dediği bir ilişki olmuştur. Hani o, ilk buluşmada garip gelen ama sonra “Eh, herkesin bir kusuru vardır” diye göz ardı ettiğimiz detaylar… İşte o detaylar, aslında hayatımızdaki red flag alarmını çalıyordu. Peki, bu bayrakları neden görmezden geliriz ve genelde ne zaman fark ederiz? Gelin, ‘Red Flag Festivali’ne birlikte bir göz atalım!
İçindekiler
Sizin siparişinizi kendisi verenler
İlk buluşmada, “Sen bir salata alırsın, değil mi?” diye söze başlayan biriyle karşılaştıysanız, geçmiş olsun. Bu kişiler, sizin yerinize karar vermekten aşırı keyif alır. Sonraki aşamalarda bu durum, giydiğiniz kıyafetlerden tatil planlarına kadar genişleyebilir. Ama tabii ki biz o anda, “Ne kadar düşünceli, siparişime bile yardımcı oluyor” diye düşünürüz. Halbuki kırmızı bayrak orada dalgalanıyordur!
Eski sevgiliden bahsetmeden duramayanlar
“Ah, evet! Bu şarkıyı eski sevgilim de çok severdi,” diyen birine denk geldiğinizde içinizden o şarkıya veda etmeniz gerekebilir. Çünkü bu insanlar geçmişlerinde yaşamaya devam eder ve siz, bir nostalji turu rehberi olmaktan öteye geçemezsiniz. Ama biz bu sinyali, “Demek ki duygusal biri!” diye yorumlamayı başarırız.
Garsona kötü davrananlar
Bir insanı tanımanın en iyi yolu, onun garsona veya bir hizmet personeline nasıl davrandığını gözlemlemektir. Eğer karşı taraf siparişi beklenenden geç geldi diye drama yaratıyorsa, bilin ki o kişi ileride sizin saçınızı kurutma makinesiyle kuruttuğunuz için kavga çıkarabilir.
Telefonunu hiç bırakmayanlar
Buluşma boyunca telefonuna gömülen biriyle karşılaştığınızda bunu “Çok yoğun bir işi var” diye mi yorumluyorsunuz? Yoksa içten içe, size yeterince değer vermediğini mi hissediyorsunuz? Haberiniz olsun, bir ilişki bir telefon ekranından daha fazlasını hak eder.
Mizahı pas geçenler
Espri yaptığınızda kahkaha atmak yerine “Gerçekten öyle mii oldu?” diyen biri, hayal gücüyle birlikte eğlence anlayışını da geride bırakmış olabilir. Unutmayın, mizah duygusu olmayan biriyle hayat çok sıkıcı olabilir. Ama biz genelde bu durumu “Ciddi ve olgun birisi” diye romantize etmeye bayılırız.
Red Flag’leri neden gözden kaçırıyoruz?
Red flag’leri görmezden gelmemizin en büyük sebebi, karşımızdaki kişiyi tanıdıkça her şeyin daha iyi olacağına inanmamız. “Değişir,” “Beni sevince farklı olur,” ya da “Herkesin kusuru var” gibi düşüncelerle kendimizi kandırırız. Halbuki bayrak orada, kocaman dalgalanıyordur biz sadece gözlerimizi kapatmayı tercih ederiz.
Eğer biri size kırmızı bayrağını göstermek konusunda bu kadar açık ve cesursa, siz de o sinyalleri ciddiye almak konusunda cesur olun. Unutmayın, hayat bir festival ama red flag’lerle dolu bir festival değil. Bunları görür görmez oradan uzaklaşın ve hayatınıza sadece yeşil bayraklı insanları dahil edin! Peki, sizin hikayenizde hangi red flag’ler dalgalandı?
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Modern ilişkilerde ince çizgi: Kıskançlık mı? Yoksa haklı mıyım?
Kapak: Pexels
