Bazen hayat tam bir mağaza reyonu gibi hissettiriyor, değil mi? Her şey var ama hiçbir şey yok. Ürünler dağılmış, herkes bir şeyleri karıştırıyor…. Peki, bu kargaşada istediğimizi nasıl bulacağız?
“Ne istiyorum?” sorusu, kahve makinesinin önünde hangi kapsülü seçeceğinize karar verememekten çok daha büyük bir kriz. Bu, kariyerden ilişkilere, yaşam tarzından hayallere kadar her şeyi kapsayan o büyük boşluk hissi. Eğer siz de “Tam olarak ne yapmalıyım?” sorusuyla boğuşuyorsanız, yalnız olmadığınızı bilin.
Ne istediğinizi bilmiyorsanız ne yapmalısınız?
Kendinizi bir ‘Pinterest moodboard’ gibi düşünün
Hayatta ne istediğinizi bulamıyorsanız, ilham almanız gereken yer belki de tam karşınızda. Instagram’da beğendiğiniz gönderilere, kaydettiğiniz içeriklere, izlediğiniz filmlere dikkat edin. Kimlerin hayatına imreniyorsunuz? Hangi meslekler sizi heyecanlandırıyor? Bunları bir araya getirin ve bir görsel pano oluşturun. Şimdi bir adım geri çekilin ve ona bakın. İçinizdeki eğilimleri fark etmeye başlayacaksınız.
Hayatınıza biraz deneme-yanılma ekleyin
Bazı insanlar çocukluklarından beri doktor olmak ister, bazıları ise 30’larında hâlâ “Gerçekten ne yapmak istiyorum?” diye sorar. Eğer ikinci gruptaysanız, denemekten korkmayın. Yeni bir hobiye başlayın, başka bir sektörde staj yapın, farklı insanlarla tanışın. Belki bir pasta kursuna katılıp aslında mutfakta müthiş olduğunuzu keşfedeceksiniz ya da bir yoga dersinde hayalinizdeki işi bırakıp Bali’ye taşınma fikrine kapılacaksınız. Kim bilir?
Kafanızın içindeki ‘o’ sesi dinleyin
Bu bir klişe ve biraz da kişisel gelişim kitabı cümlesi gibi duruyor ama gerçek şu: İç sesinizi ciddiye almanız gerekiyor. Ama sorun şu ki, çoğu zaman onu bastırıyoruz. Aklınızdan geçen her şeyi bir yere yazın, ses kaydı alın, gerekirse en yakın arkadaşınıza saatlerce anlatın. Bir süre sonra, tekrar eden kalıpları fark edeceksiniz.
“Ama ya yanlış seçim yaparsam?” kaygısını bırakın
Gerçek şu ki, mükemmel seçim diye bir şey yok. 23 yaşındaki sizle 30 yaşındaki siz aynı kişi bile değil. Yani şu an verdiğiniz kararlar, gelecekte değişebilir ve bu tamamen normal. O yüzden, sürekli “Doğru mu yapıyorum?” sorusuna takılı kalmak yerine, bir adım atın. Moda da böyle ilerlemiyor mu? Bir gün siyah blazer’lar favoriniz olur, diğer gün pembe bir crop kalbinizi çalar. Hayat da aynen böyle.
Bırakın hayat bazen sizi yönlendirsin
Evet, kendimizi 5 yıllık planlarla sıkıştırmayı seviyoruz ama hayat her zaman o plana uymaz. Bazen en güzel şeyler, hiç beklenmedik anlarda gelir. O yüzden, kontrol manyağı olmayı bırakın ve biraz akışa bırakın. Belki de ihtiyacınız olan şey, sadece bir süre durmak ve biraz nefes almak.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> “Yumuşak yaşam” trendiyle hayatınızı sadeleştirmenin yolları
Kapak: Pexels