Metabolizmanızı hızlandırmak ve kilo kontrolü sağlayabilmek bu önerileri uygulayın.
1. Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için mutlaka güne kahvaltı yaparak başlamanız gerekiyor. İyi bir kahvaltı ile güne başlamak, hem direncinizi koruyacak hem kilo kontrolü sağlayacak hem de metabolizma hızınızın yavaşlamasını engelleyecektir.
2. Hastalıklardan korunmak, savunma mekanizmanızı güçlendirmek için vücudunuzun A ve C Vitamininden yeterli miktarda alması gerekir. Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt) , havuç, kivi, lahanagiller (karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak) A ve C Vitamininden zengin besinlerdir.
3. Ara öğünleri atlamayın çünkü bu hem ana öğünlerde daha fazla yemenize hem de iştahınızın sürekli açık kalmasına neden olacaktır.
4. Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Soğuk havada su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz ve ihtiyacımız azalır. Metabolizmanızı çalıştırmak için susamasanız bile günde 2-2,5 ( 10-14 bardak) litre su tüketmeniz lazım.
5. Akşamları sıcak içecekleri tercih etmek gerekir. Sıcak içecek olarak genellikle kafein- tein içeriği yüksek olan çay- kahve tercih edilmektedir. Bu konuda bizim önerimiz bitki çaylarının tercih edilmesidir. C vitamini içerdiği için kuşburnu çayını ve gaz sorunlarına iyi geldiği için rezene çayını tercih edebilirsiniz.
6. Lifli besinlerin tüketiminin azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle vazgeçilmez yiyeceklerden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna, pirinç, erişte, un) ve özellikle C Vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık vermelisiniz.
7. Vücudumuz ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi düşürür. Hareketsiz kalmaya bağlı olarak yağ ve şeker tüketimi de kısıtlanmalıdır.
8. Haftada 2 – 3 kez balık yiyerek D vitamini alımınızı karşılayabilir, kalp sağlığınızı koruyabilir ve kemiklerinizin güneş eksikliğini (D Vitamini yetersizliğini) daha az hissetmesini sağlayabilirsiniz.
2. Hastalıklardan korunmak, savunma mekanizmanızı güçlendirmek için vücudunuzun A ve C Vitamininden yeterli miktarda alması gerekir. Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt) , havuç, kivi, lahanagiller (karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak) A ve C Vitamininden zengin besinlerdir.
3. Ara öğünleri atlamayın çünkü bu hem ana öğünlerde daha fazla yemenize hem de iştahınızın sürekli açık kalmasına neden olacaktır.
4. Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Soğuk havada su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz ve ihtiyacımız azalır. Metabolizmanızı çalıştırmak için susamasanız bile günde 2-2,5 ( 10-14 bardak) litre su tüketmeniz lazım.
5. Akşamları sıcak içecekleri tercih etmek gerekir. Sıcak içecek olarak genellikle kafein- tein içeriği yüksek olan çay- kahve tercih edilmektedir. Bu konuda bizim önerimiz bitki çaylarının tercih edilmesidir. C vitamini içerdiği için kuşburnu çayını ve gaz sorunlarına iyi geldiği için rezene çayını tercih edebilirsiniz.
6. Lifli besinlerin tüketiminin azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle vazgeçilmez yiyeceklerden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna, pirinç, erişte, un) ve özellikle C Vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık vermelisiniz.
7. Vücudumuz ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi düşürür. Hareketsiz kalmaya bağlı olarak yağ ve şeker tüketimi de kısıtlanmalıdır.
8. Haftada 2 – 3 kez balık yiyerek D vitamini alımınızı karşılayabilir, kalp sağlığınızı koruyabilir ve kemiklerinizin güneş eksikliğini (D Vitamini yetersizliğini) daha az hissetmesini sağlayabilirsiniz.