Dünya genelinde obezite veya aşırı kilolu hasta sayısı her geçen gün artarken, Dünya Sağlık Örgütü, obezite oranının son 40 yılda neredeyse iki kat yükseldiğini ortaya koyuyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk ise son dönemde obezitede en çok tercih edilen tedavi yöntemleri olan tüp mide ameliyatı ve mide balonu arasındaki farkları anlatarak hastalara yol haritası çiziyor.
Dünyada en yaygın görülen sağlık sorunlarının ilk sıralarında obezite geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı veriler ise her yıl dört milyon kişinin obezite nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret ederken, obezite oranının son 40 yılda neredeyse iki kat attığını ortaya koyuyor. Dünya Obezite Federasyonu da 2035’e kadar 4 milyardan fazla insanın obez veya fazla kilolu olacağını öngörüyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk ise obezitede son dönemdeen çok tercih edilen tedavi yöntemleri olan tüp mide ameliyatı ve mide balonu tedavisini anlatarak hastalara yol haritası çiziyor.
Obezite, farklı hastalıklara da yol açıyor
Obezite ve fazla kilolar, kontrol altına alınmadığında diyabet, kalp rahatsızlıkları, bazı kanser türleri gibi daha pek çok ciddi hastalığa sebep olabiliyor. Dünya Obezite Federasyonu, obezitenin ve fazla kilonun neden olduğu sorunların tedavisinde kullanılan sağlık hizmetleri maliyetlerinin küresel ölçekte yılda 4 trilyon doları aşabileceğini belirtiyor. Oysa sağlık sektöründeki gelişmelerle birlikte tedavi yöntemlerinin çeşitlilik kazanması, zayıflamayı gittikçe daha kolay hale getiriyor. Bu yöntemlerin başında ise mide ameliyatı ve mide balonu tedavileri yer alıyor. Ancak birçok kişi, fazla kiloya karşı uygulanan bu yöntemler arasındaki farkı bilmiyor. Gelin mide ameliyatı ve mide balonu tedavisine yakından göz atalım.
Tüp mide ameliyatı ve mide balonu tedavisi aynı mı?
Tüp mide ameliyatı, midenin yaklaşık %80’nin çıkarılmasıyla gerçekleştirilen cerrahi bir işlemdir. İlk kez 2000’li yıllarda uygulanan bu yöntemde komplikasyon oranının diğer kompleks ameliyatlara göre çok az olması nedeniyle kendi başına ayrı bir yöntem haline geldiği görülüyor. Tüp mide ameliyatının günümüzde yapılan obezite ameliyatlarının yaklaşık %60’ını oluşturduğu biliniyor.
Kapalı olarak yapılan tüp mide ameliyatından sonra hastalar, fazla ağrı hissetmediği için 3 ila 4 gün içinde rutin yaşamlarına dönebiliyor. Hemen başlayan kilo verme süreci, ilk ayda çok hızlı başlarken sonrasında yavaşlayarak bir yıl içinde tamamlanıyor. Bu tedaviler, vücut kitle endeksi 30 ve üzeri olan 18-60 yaş arasındaki ameliyat engeli olmayan herkese uygulanabiliyor.
Ameliyatsız zayıflamak mümkün
Tüp mide ameliyatına göre daha basit bir işlem olan mide balonu, obezite tedavisinde ameliyatsız şekilde yapılan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle anestezi alması sakıncalı olan ya da cerrahi işlem istemeyen hastalara ameliyatsız şekilde uygulanan mide balonu, endoskopiyle mideye yerleştirildikten sonra şişiriliyor. Hatta artık endoskopiye gerek kalmadan kapsül olarak suyla yutulan mide balonu da yapılabiliyor.
Midede yer kaplayarak tokluk hissi veren mide balonu sayesinde, daha az yiyecek tüketen hastanın kilo verme süreci başlıyor. Mide balonu, çeşitlerine göre vücutta 4 ila 12 ay arasında kalabiliyor. İhtiyaca göre belirlenen süre sonunda balon sönüyor ve bağırsaklar yoluyla vücuttan atılıyor.
Bu iki yöntem arasındaki çeşitli farklılıklar şöyle sıralanıyor:
- Mide balonu, mide ameliyatının aksine hastaneye yatış gerektirmez.
- Tüp mide ameliyatı, mideyi küçültmek için kullanılan kalıcı bir işlemken mide balonu geçici bir işlemdir.
- Tüp mide ameliyatı kısa süreli ve ağrısız bir işlemken, mide balonunun midede uzun süre kalması gerekir.
Kilo vermek isteyenler dikkat! Bu işlemler yalnızca bir başlangıç
Kilo vermek için kullanılan tüm yöntemlerin obezite tedavisi için yalnızca bir başlangıç olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk, tedavi olmak isteyen hastalar için de uyarıda bulunuyor. Buna göre kilo vermek isteyen obezite hastalarının öncelikle yaşam tarzını değiştirmesi, düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenmesi gerekiyor.