Dümdüz bir karın için ihtiyacın olan tek şey ve salata plank hareketleri değil… İşte dümdüz karna sahip insanların 5 alışkanlığı:
Düz bir karna sahip olmak ve onu koruyabilmek için hayatına bazı alışkanlıkları adapte etmeniz ve onlardan asla vazgeçmemeniz gerekiyor. Gözünüz korkmasın. Bu alışkanlıkların hiçbiri o kadar da ağır sorumluluklar değil. Küçük değişikliklerin hayatta ne kadar yardımcı olabileceğinin umarız ki farkındasınızdır. O halde, düz karınlı insanların sırlarını gelin birlikte keşfedelim.
1- Yulaf ezmesini sade yemezler
Mısır gevreği ve yoğurt için de aynısı geçerli…Karın bölgendeki fazlalıklardan kurtulmak için, biraz meyvelerin gücüne inanman gerekiyor. BMJ’de yayımlanan bir çalışmaya göre, flavonoidler (özelikle de yabanmersini, çilek ya da vişne içerisinde bulunan antosiyaninler) kilo vermeyi hızlandırıyor. Çalışmada, gün başına 10 miligram antosiyanin tüketen insanların kilolarının 100’er gram daha az olduğu tespit edildi. Bu rakam sana değersizmiş gibi gelebilir; ancak söyleyeceklerimiz henüz bitmedi. Yarım kap yabanmersini içerisinde 10 miligram antosiyaninin tam 12 kat fazlası bulunuyor. Yani, teoride kaybedilen kilo miktarını çok daha yüksek seviyelere çekmen mümkün.
Fareler üzerinde gerçekleştirilen önceki bir araştırmada ise söz konusu antioksidanların, iştahtan sorumlu beyin kimyasallarını etkileyebileceği öne sürülüyordu. Benzer araştırmaların bulgularına göre flavonoid alımı arttıkça enerji tüketimi azalıyor; harcanan enerji miktarı ise yükseliyor.
2- Kendileriyle konuşurlar
Klişe gibi gelebilir; ama gerçekten de etkili. Üstelik kimse de bunu “sesli” yapman gerektiğini söylemiyor. 52 kilo vermeyi başaran Robby D’Angelo, “Kendine her gün tek bir soru sorman, oldukça etkilidir” diyor. Soru ise şu: “Bu tercihim beni hedeflerime yakınlaştırır mı; yoksa hedeflerimden uzaklaştırır mı?” Koca bir çikolatalı pasta ya da şeker deposu favori tatlınız ile göz göze geldiğinizde kendinize yöneltmeniz gereken soru tam olarak bu. Tercih elbette sizin.
Bu işi biraz daha ileriye taşıyalım. Bir sonraki hedefinizi yazma meselesine gelelim. Bu, arkadaşınızın düğününde giymek istediğiniz elbisenin içine girebilmek olabilir örneğin. Bu notu, gözünüze kolaylıkla çarpabileceği ve kaybetmeyeceğiniz bir yere koyun. Ya da aynanın üzerine yazın.
3- Yürümekten vazgeçmezler
Adım atmanın faydalarının farkında oldukları için sürekli olarak yürümeye odaklanırlar. Obesity’de yayımlanan bir çalışmada, kısmen aktif olan insanların, hareketsiz insanlara oranla karın bölgelerindeki yağlarının %7 miktarında daha az olduğu belirlenmiş.
2012-2013 yılları arasında 45 kilo zayıflayan Donna Mero’nun yürüme konusunda ilginç bir stratejisi olmuş. Örneğin, belirli bir saatte bir yere gitmesi gerektiğinde, 20 dakika erken gidiyor ve 20 dakikayı hiçbir yere yetişme endişesi taşımadan yürüyüş egzersizi yaparak geçiriyormuş.
4- Her zaman yanlarında 1 şişe su bulundurlar
Gazlı ya da şekerli içecekler yerine su içmeyi alışkanlık edindiğinizde, bel çevrenizdeki sonuçları görmeye başlayacaksınız. Journal of Nutrition’da yayımlanan bir çalışmada, gazlı içecek tüketen kişilerin iç organlarındaki yağ miktarı %10 daha fazla olarak belirlenmiş. International Journal of Obesity’de yayımlanan bir çalışmada ise, daha fazla su içen kişilerin daha az kilo aldığı ortaya konuluyor. İçilen her bir bardak su zayıflamaya yardımcı olurken, tatlandırılmış içecekler tartıya sayıların eklenmesine yol açıyor. Sabahtan başlayarak gün içinde en az 3 litre su içmeyi hedeflemeli ve susuz kalmamalısın. Su şişenizi gün boyu yanınızda bulundurmaya da devam etmelisiniz. Bu yöntem sayesinde yemeklerinizde aşırıya kaçma riskinden de uzak duracaksınız.
5- Farkındalık sahibidirler
Appetite‘da yayımlanan bir çalışmada, farkındalık sahibi kişilerin 12 ay süresince, kontrol grubundakilere kıyasla daha fazla kilo verdikleri gözlemlendi. Yani, ne yediğinizin her zaman farkında olmalısınız. Yemek yerken televizyonu kapatın, bilgisayarınızdan uzaklaşın ve sadece yemeğinize odaklanın. Dikkatinizi yediklerinize vererek beslendiğinizde, kendinizi daha doymuş hisseder ve ilerleyen zamanlarda yemek yeme arayışından da uzaklaşırsınız. Bir kere bu yöntemi deneyin ve sonrasında nasıl hissettiğinizi kendinize sorun.
Farkındalığın pozitif etkileri sadece yemek masası ile sınırlı da kalmıyor. International Journal of Behavioral Medicine’da yayımlanan güncel bir çalışmada, bu özelliğe sahip kişilerin üst gövdelerindeki yağ miktarının daha az olduğu belirtiliyor.