Kolon kanseri, dünya genelinde giderek daha fazla kişiyi etkileyen ve erken teşhisle büyük ölçüde önlenebilen bir hastalık olarak öne çıkıyor. Erken tanı, tedavi sürecinde büyük bir fark yaratıyor; bu nedenle farkındalık oldukça önemli.
Kolon Kanseri Farkındalık Ayı‘na özel olarak, Amerikan Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Kerim Kaban ile kolon kanserine dair bilmeniz gerekenleri konuştuk. Erken tanının önemi, tedavideki devrim niteliğindeki gelişmeler ve hastaların yaşam kalitesini iyileştiren tedavi seçenekleri üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajın detayları için okumaya devam edin…
İçindekiler
- 1 Kalın bağırsak kanserinin önlenebilir olduğu doğru mu?
- 2 Erken tanı için hangi belirtilere dikkat edilmelidir?
- 3 Kalın bağırsak kanserlerinin görülme sıklığı artıyor mu?
- 4 Kalın bağırsak kanserlerinde tedaviye yönelik ne gibi gelişmeler var?
- 5 Rektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün mü?
- 6 Karaciğer metastazlarında ne gibi yenilikler var?
- 7 Daha nadir ama etkili tedavi hedefleri nelerdir?
- 8 Kanserin tespitinde nasıl bir gelişme yaşanıyor?
Kalın bağırsak kanserinin önlenebilir olduğu doğru mu?
Evet, kalın bağırsak kanseri çoğunlukla poliplerin üzerinde gelişir. Polipler kanser değildir, ancak kanser çoğunlukla bu poliplerin üzerinde ortaya çıkar. Kolonoskopi gibi bir tetkik ile bu polipler ağrısız ve ameliyatsız bir şekilde çıkarılabilir. Bu sayede kalın bağırsak kanseri büyük ölçüde önlenebilir. Ailede kanser geçmişi olmasa dahi, 45-50 yaş arası her bireyin en az bir kez kolonoskopi yaptırması, hayat kurtarıcı olabilir.
Erken tanı için hangi belirtilere dikkat edilmelidir?
Erken tanı önemli ama önleme her şeyden önce gelir. Dışkıda kan, dışkı alışkanlıklarında değişiklikler, dışkının çapının incelmesi gibi şikayetler olduğunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Kalın bağırsak kanserlerinin görülme sıklığı artıyor mu?
Kalın bağırsak kanserleri, genellikle yaşlılarda daha sık görülmektedir. Toplum yaşlandıkça, bu kanser türünün sıklığı da artmaktadır. Ancak iyi istatistik tutan ülkelerde yapılan incelemelere göre, 1930’lardan bu yana aynı yaş gruplarındaki kanser sıklığı azalmakta.
Kalın bağırsak kanserlerinde tedaviye yönelik ne gibi gelişmeler var?
Son yıllarda immünoterapiler gibi tedavi yöntemleri büyük ilerlemeler kaydetti. İmmünoterapiler, vücudun bağışıklık sistemini kanseri tanıyıp ona saldırmaya yönlendiren ilaçlardır. Tümörlerdeki genetik mutasyonları onarmayı engelleyen bir mutasyon, immünoterapinin başarısını büyük ölçüde artırabiliyor. Bazı hastalarda immünoterapiler, kemoterapiye gerek kalmadan tümörü yok edebiliyor. Özellikle MSI-H durumu, POLE ve POLD1 mutasyonları gibi faktörlere sahip hastalarda bu tedaviler devrim niteliği taşımaktadır.
Rektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün mü?
Evet, rektum kanserlerinde geleneksel tedavi kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi müdahale gerektiriyordu. Ancak son yıllarda, kemoterapi ve radyoterapi sonrası tamamen yanıt alınan hastalar için ameliyatsız izlem bir seçenek olarak sunuluyor. Uzmanlaşmış merkezlerde, bu tedavi ile hastalar artık cerrahiden kaçınabiliyor.
Karaciğer metastazlarında ne gibi yenilikler var?
Son dönemde yapılan bir çalışma, karaciğer metastazlı kalın bağırsak kanseri hastalarına karaciğer transplantasyonunun büyük faydalar sağladığını gösterdi. Bu tedavi, metastazı karaciğerle sınırlı olan hastaların beş yıl sonunda sağ kalma oranını oldukça artırabiliyor.
Daha nadir ama etkili tedavi hedefleri nelerdir?
Kanser hücrelerinin yüzeyinde bulunan HER2 reseptörlerine yönelik tedaviler, bazı hastalarda büyük başarılar sağlıyor. Bu tedavi, kemoterapiyi doğrudan kanser hücrelerine yönlendirerek tümörleri küçültüyor. Ayrıca, BRAF ve KRAS G12C mutasyonları ve NTRK gibi genlerdeki anormallikler de hedeflenen tedaviler sunuyor.
Kanserin tespitinde nasıl bir gelişme yaşanıyor?
Gelecekte kanserin tespiti daha da hassaslaşacak. Kanser hücreleri parçalandığında, DNA parçacıkları kana karışır ve bu parçacıklar çok hassas testlerle tespit edilebilir. Şu anki testler, ameliyat sonrası riskli hastaları tespit edebiliyor ve yakında, hangi hastaların kemoterapiden kaçabileceğini de belirleyebilecek.