Bağlanmadan sevmek mümkün müdür? Kulağa fazla hesapçı bir yaklaşım olarak gelse de, ilişkilerini bağlanarak yaşayan çoğu kişinin kendileri için de partnerleri için de toksik bir ilişki çıkmazına girebildiklerini yadsıyamayız.
Bağlanmadan ilişki yaşama fikrini gerçek bir aşktan saymıyor dahi olabilirsiniz. Ancak aşkın “onsuz yaşayamam” gibi cümlelerle arabesk bir hale getirildiği, kendimizi ikinci plana atarak sevdiğimiz kişileri ilahlaştırdığımız dönem sizce de artık son bulmadı mı? O halde gelin ilişkilerimizi çok daha sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşamak için gerekli adımı atalım.
Bağlanmadan sevmek için genel anlamda aşka bakış açınıza uyarlayabileceğiniz üç maddemiz var. Şimdi tek tek bu maddeleri ele alalım.
Senaryoları, olasılıkları, geleceğin getireceklerini bir kenara bırakın. Elbette belli başlı hayalleriniz olabilir; ancak bunların şuandayken yaşadığınız mutluluğun önüne geçmesine izin vermeyin. Geleceğin belirsizliği içinde kendimizi güvende hissetmek istemeniz çok normal. Ancak ilişkinize dair herhangi bir konuda ileriye dair ne siz taahhüt verebilirsiniz, ne de sevgiliniz. Sonuçta evliliklerin de dev aşkların da bitebildiği bir gerçekken neden sonsuz ihtimallere tutunmaya çalışasınız ki? Şimdi, tüm varlığıyla elinizde duruyorken en iyisi onu yaşamaya bakın.
Arkadaşlarınızı da çok seviyorsunuz ancak onlara “bir gün gidecek misin” diye sormuyorsunuz, öyle değil mi?
Zihninizi meşgul tutun
Zihin en çok meşguliyetlerini yitirdiğinde senaryolar üretir ve kendisini korkuya sürükler. Kendinizi size hizmet edecek işler, projeler ve hobilerle mutlu etmeye bakın. Yapacak hiçbir şey bulamadığında partneriyle sorunlara yol açabilecek cümleler kuran o kadar çok kadın ve erkek var ki!
Böyle anlarda süper egonuz sizi egale etmek ve rencide etmek uğruna büyük adımlar atabilir. Zihninize üşüşen kıskançlık, sadakatsizlik gibi özgüveninizi köreltecek senaryolara kapılmaktansa hayatınızı başka detaylarda renklendirmeye bakın.
En büyük bağı kendinizle kurun
Tüm bunların kulağa çok klişe geldiğini ve benzer cümleleri binlerce defa duyduğunuzu/ okuduğunuzu biliyoruz. Ancak klişe olduğunu düşündüğünüz bazı şeylerin gerçekler olabileceğini de unutmayın. Hem kendinizi ön plana tutmanızda ve en çok kendinizi sevmenizde ne gibi bir zarar olabilir ki?
Kaybetme korkusunu ve bağlanmadan sevmeyi çözebilmeniz için kaybetmekten ürkeceğiniz tek şey kendiniz olmalısınız. Bedensel ve mental sağlığınız, yaşamınızda sevdiğiniz ve sizi siz yapan detaylar… Bunlara tutunduğunuz sürece zaten mutlu bir insan olacaksınız ve mutluluğunuzun nedeninin bir partnerin varlığı olmadığını bileceksiniz. Birbirinizi mutlu etmektense birlikte hali hazırda var olan mutluluklarınızı artırma fikri oldukça cazip geliyor, değil mi?