Sağlıklı beslenmek, kimilerinin hayatının büyük bir parçası. Fonksiyonel Tıp Koçu ve Bütünsel Beslenme Uzmanı Ebru Zeynep Altay ile 21 gün boyunca uygulanan şekersiz beslenme programının yararlarını ve vücutta nasıl fark yarattığını konuştuk.
21 Günde Şekersizsiniz Programı bir kilo verdirme programı değil, ama katılan kişilerin beslenmeyle olan ilişkilerini bambaşka bir boyuta taşıdığı bir gerçek. Programın asıl amacı, katılanların gerçek besinlerle beslenmeleri gerektiğinin altını çizerek, kişileri bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak. Artık aynı kaloride olan bir elmanın ve yüksek derecede işlenmiş paketli bir ürünün hücrelerimize aynı derecede yararlı olmadığını biliyoruz.
21 Günde Şekersizsiniz Programı’nda iyileştiren gıdalar, yani iştahı kimyasal seviyede azaltan yiyecekler öğretiliyor. Burada püf nokta kan şekerini dengede tutabilmek. Çünkü kan şekeri âdeta, içimizde uyuyan bir canavar. Onu uyandıran yiyecekler yendiği sürece daha fazla yemeğe devam ediliyor. Bu da bir kısır döngüye girmemize neden oluyor. Rahatsızlıklar, mod değişikleri olarak hayatın bir parçası hâline geliyor. Bu programda rafine şekerli ürünleri, yüksek derecede işlenmiş tüm paketli gıdaları ve glütenli her şeyi tüketmek yasak. Önemli olansa sadece 21 gün değil, ondan sonraki günlerde de devam edebilmek. Ebru Zeynep Altay; “Bundan sonra yiyecekleriniz sizin reçeteniz; ailenizin geleneği olacak” diyor ve devam ediyor; “Buradaki kilit nokta; günlük hayatta karşılaştığınız üç önemli yemek yeme ortamını idare edebilmek. Yani evde, dışarıda, seyahatte neler yiyeceğinizi seçebilmek ve pratik edebilmek.”
Programı Deneyimleyenlere Sorduk
Zeynep Aydınlar Eröğüt Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
21 Günde Şekersizsiniz Programı’na katılmaya karar verme sürecinizi anlatır mısınız?
Programı duyduktan sonra katılmaya karar vermem biraz zaman aldı açıkçası. İnsanın bağımlılıklarından kurtulmak için bir adım atması kolay olmuyor. Sürekli kilo alıp vermekten yorulmuş ve klasik diyetleri uygulamaktan artık sıkılmıştım. Sabahları yorgun hissediyordum. Her gün mutlaka tatlı yemeden günümü geçiremiyordum. Karakter olarak birisinin bana yol göstermesine ve motive etmesine ihtiyacım olduğunu da biliyordum. Bir mentor eşliğinde grup motivasyonu fikri hoşuma gitti. Kendimi kısıtlanmış hissetmeden, sosyal yaşamımdan soyutlanmadan uygulayabileceğim ve hayat boyu sürdürebileceğim bir beslenme tarzı olduğunu düşündüğüm için katıldım.
Bu süreç boyunca nasıl beslendiniz?
Bu süreç boyunca şeker, glüten, işlenmiş ve paketli gıdaları tüketmedim. Laktozdan uzak durarak, bol su içerek, günde iki, bazen tek öğün beslenerek ve ikinci öğünümü mümkün olduğunca erken bitirerek beslendim. İyi yağlar, kaliteli protein kaynakları, sebze, meyve kısacası doğadan gelen her şeyi porsiyon kontrollü olarak tükettim.
Program bitiminde elde ettiğiniz sonuçlar neydi?
En önemlisi yaşam enerjim arttı. Cildim ışıl ışıl oldu, şişkinlik ve sindirim problemlerim bitti.
Sizi en çok motive eden ve etkileyen neydi?
Her sabah güne Ebru’nun motive eden, pozitif enerji dolu sesiyle ve grup arkadaşlarımın yolladığı güzel tabakları görerek başlamak… Spora üşendiğimde gruptan birisinin yaptığı sporu yazması; kaçamak yaptığımda Ebru’nun suçluluk ve pişmanlık hissettirmeden dengeye gelmeme yardımcı olması…
21 Günde Şekersizsiniz Programı’na kaç kez katıldınız?
Bu katıldığım dördüncü program. Bir şeyi alışkanlık hâline getirebilmek için 180 gün gerekli demişti Ebru. Benim de hedefim sağlıklı beslenmeyi ve sporu sürdürülebilir yaşam alışkanlığı hâline getirebilmek. Ve artık bu şekilde devam etmek…
Dilara Karabay Simurg Inn Hotel’in Sahibi
21 Günde Şekersizsiniz Programı’ndan nasıl haberiniz oldu? Sizi bu uygulamaya çeken neydi?
Ebru ile karşılaştığımızda bahsetti. Fakat ilgimi çeken ilk şey cildinin ışıltısı oldu. Onu dinleyince ben de Simurg’da, misafirlerimiz için bir program oluşturmayı önerdim. Ancak ne yaptığımızı daha iyi anlamak için bu programa önce kendim katılmak istedim. Böylece başlamış oldum.
Programdan beklentiniz neydi?
Kilo değil ama bitmeyen bir şişkinlik ve kolit sorunum vardı. Hayatımda hiç katı rejim yapamadım. Ebru’nun benim gönlümü çalan ve çok inandığım bir lafı var; “Sürdüremeyeceğin hiçbir şeyi yapma. Yediklerini değiştirirsen, sen de değişirsin.” Böylece olmazsa olmazım kahvaltının hayatımdaki yeri değişti. Çoğunlukla pas geçiyordum ya da tam tersi ayrı bir şölene dönüştürüyordum. Yaptığımız birçok şeyi bedenimiz istediği için değil, olması gerektiğini düşündüğümüz için yapıyoruz. Bunu fark edince işler benim için değişmeye başladı.
Bu süreçte nasıl beslendiniz?
Glütensiz, bol yeşillikli beslendim. Sütü zaten sevmem, onun yerine badem sütü kullandım. Beyaz unlu ekmek yerine birçok sağlıklı undan harika ekmekler yaptım. Çok su içtim.
Program bitiminde elde ettiğiniz sonuçlar neydi?
Kilo vermekten daha çok sıkılaştım. Cildim çok daha parlak oldu. Pişirme tekniklerini öğrendim ve sağlıklı yemeklerin çok daha lezzetli olduğunu anladım.
Sizi en çok motive eden ve etkileyen ne oldu?
Ebru’nun heyecanı, bitmeyen hevesi ve bizimle devamlı iletişim hâlinde kalması… Grubumuzdaki herkesin paylaştığı tabaklar ve deneyimler…
21 Günde Şekersizsiniz Programı’na kaç kez katıldınız?
İki kere katıldım. Fakat fırsat buldukça kesinlikle tekrar katılacağım.