Son zamanların yeni gözdesi “yüksek sesle bütçeleme” trendi TikTok’u kasıp kavuruyor. Şu şekilde düşünün: Arkadaşlarınız dışarıda bir gece geçirmeyi öneriyor. Maliyeti kafanızda hesaplıyorsunuz ve mali sorumluluklarınızdan dolayı bu teklifi reddediyorsunuz, onun yerine evde kalmayı ve para biriktirmeyi tercih ettiğinizi açıklıyorsunuz. Bunu görülür ve duyulur şekilde paylaşıyorsunuz. Bu bir yüksek sesle bütçelemedir.
Kapak: unsplash.com/ John Schnobrich
Bu trend, kişisel finans konusunda yüksek sesle konuşmayı daha kabul edilebilir hale getiriyor. Özellikle sosyal medyayı bilinçsizce sağa ya da yukarı kaydırmanın ve akış boyunca felaket harcamalar yapmanın hiç bu kadar kolay olmadığı bir dönemde, bu aslında hepimiz için oldukça iyi bir şey.
Credit Karma’nın (kredibilitenizi farklı şirketler üzerinden sorgulayabileceğiniz bir uygulama) tüketici mali savunucusu Courtney Alev, “Bu eğilim Z kuşağının parayla olan ilişkisinin daha iyiye gitmesine yardımcı olacak, çünkü kontrolü onlara veriyor” diyor. “’Harcamak istemiyorum’ veya ‘Bunları istemiyorum – bunlara ihtiyaç duyuyorum’ diyerek, sizin için önemli olana göre bilinçli bir seçim yapıyorsunuz ve limitleriniz dahilinde harcama yapıyorsunuz.” Ve tüm bu planlamaları yüksek sesle yapıyorsunuz; yani hem kendinizle hem de takipçilerinizle paylaşarak.
Parayla ve kişisel bütçelerle ilgili konuşmanın uzun süredir tabu olduğu bir toplumda, yüksek sesle bütçeleme, mali sorumluluğu özür dilemeden, çekinmeden dile getirmenin bir yolu olarak ortaya çıktı. Bu bütçeleme yönteminde, kişi kendine has finansal hedeflerine öncelik verir, akıllı harcama sınırları belirler ve parayla ilgili açık ve özgün konuşmaları gerçekleştirir. Aslında yüksek sesle bütçeleme gibi trendlerin arkasında, genç nesillerin karşı karşıya olduğu mali baskılar var. Deloitte’un (dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan uluslararası firmalarından birisidir) yaptığı bir anket, Z kuşağının yarısından fazlasının maaş yatış günleri arasında geçinme mücadelesi endişesi duyduğunu ve ikinci bir işe girmeyi düşündüğünü ortaya koyuyor.
Yüksek sesle bütçeleme, daha az harcama konusuna dostça yaklaşımı teşvik ediyor. Bir nevi alçakgönüllülük ve kırılganlık, bir şeyi karşılayamayacağınızı herkesin önünde kabul etmekle birlikte geliyor. Bu gürültülü bütçeleme yöntemi, Z kuşağı için tutumluluk kavramını yeniden markalaştırıyor ve ona eskisinden daha güçlü bir geri dönüş sağlıyor.
Artan yaşam maliyetleri ve yüksek ev fiyatlarıyla uğraşan genç nesiller, finansal okuryazarlıklarını geliştirme ve geleceğe hazırlanma konusunda daha bilinçli hale geliyor ve bütçelemeyi daha ‘havalı’ hale getiriyor. Geçen Aralık ayında bu terimi ilk kez ortaya atan ve o zamandan bu yana yaklaşık 1,5 milyon izlenme toplayan Lukas Battle, bu yönetimi daha esnek olarak tanımlıyor.
Bir kullanıcı “Akşam yemeği VEYA içecekler… ikisi birden değil” diyebiliyor, bir diğeri ise bu yıl kıyafet satın almamayı taahhüt ediyor. Bazı kullanıcılar para tasarrufu ve servet oluşturma ipuçlarını paylaştıkları finansal eğitimler sağlarken büyük çoğunluk bu harekete övgüler yağdırıyor. Yüksek sesle bütçeleme tutumluluğun ötesine geçiyor ve bu yöntem tamamen kendi bütçeni yönetmekle ilgili diyebiliriz. Battle’ın açıkladığı gibi, “Bu, ‘Yeterince param yok’ değil. ‘Harcamak istemiyorum.’ tavrının bir örneği.
İnsanlar arkadaşlarıyla para hakkında konuşurken ne kadar rahat hissederse, kendilerine o kadar gerçekçi mali sınırlar koyabiliyor. Tatil veya grup yemeği gibi etkinliklerden önce maliyetlerle ilgili konuşmalar yapıldığında, sonunda gelen hesap şoku hissini veya fazla harcama yapmanıza neden olan arkadaşlarınıza karşı kırgınlık hissini yaşamamış oluyorsunuz.
Peki bu bütçe yönetimi tarzının yalnızca pozitif etkilerini mi gözlemliyoruz? Bu şeffaflığa hazır hale gelebilmek için kişisel yapımızda geliştirmemiz gereken yönlerimiz de var elbet. Daha az harcamak bir noktaya kadar iyidir ancak uzun vadeli başarıyı baltalayabilecek aşırı kısıtlayıcı yaklaşımlara karşı da dikkatli olmakta fayda var. Sonuçta, trend yeni olsa da tema nesilden nesile aktarılan bir tabu; para konusunda akıllı olmak her zaman övgüyü hak ediyor.