Cilt Bakımı

Yaza girerken cildim için ne yapmalıyım?

Yazın gelmesi ile beraber güneş cildime zarar verecek mi? Bu kaygıyı hepimiz yaşarız. Bir taraftan D vitamini üretimi için güneşe ihtiyacımız varken; diğer taraftan güneşin cildimize oluşturacağı zararlı etkiler gerçeği ile karşı karşıyayız.  Peki, güneş cildimize ne yapar ve nasıl zarar verir? Cildimizi yaza hazırlamak için yapmamız gerekenleri M-Onep Beauty Institute’den Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Fırat Özer anlattı. 

Güneşin cildimizde oluşturduğu zararlı etkileri hepimizin bildiği gibi ultraviole ışınlara maruz kalmak ile oluşur.  Kısa sürede yoğun güneş ışınlarına maruz kaldığımızda güneş yanığı oluşabileceği gibi bu durum deri kanserleri açısından da bir risk oluşturmaktadır. Güneşe uzun sürelerde maruz kaldığımızda ise cildimizde lekelenme, kırışıklıklarda artış, kuruluk (yıpranma), kılcal damarlarda çatlama olabileceği gibi kanser riskinde artış da olabilir. Günün sonunda bizi daha yaşlı gösteren bir görünüm kaçınılmaz olur. Peki, güzel yaş almak ve bunu sağlıklı bir şekilde yaşamak mümkün mü?

Tıbbın birçok alanında olduğu gibi güneşin cildimizde yaratacağı hasarların en güzel tedavisi, sonrasında çözüm yolları aramak yerine öncesinde alacağımız önlemlerdir. En güzel ve en etkili tedavi günün doğru zamanlarında ve doğru miktarlarda güneşten faydalanmaktır.  Aslında hayat gibi güneşten faydalanmada da dengede kalmak önemli. Diğer etkili yöntem ise 50 faktörlü güneş kremi kullanımıdır. Burada dikkat edilmesi gerek en önemli şey güneş kreminin 2 saat aralıklar ile tekrarlanmasıdır. Bahsettiğimiz bu iki yöntem ile cildimizi genel anlamda korumuş oluruz. 

Yukarıda bahsettiğimiz basit önlemler ile mevcut durumu korurken; profesyonel anlamda destek almak yaza girerken kendimiz için yapacağımız en güzel şey olabilir. Bu bağlamda oluşabilecek kırışıklıklar ve cildin kuruyup yıpranması dikkate alınması gereken iki önemli konudur. 

Yazın yoğun güneş ile beraber yüzümüzde mimik kaslarının kullanımı artar. Bu da alın, kaş arası ve özellikle göz çevresinde yeni çizgilerin oluşmasına ve/veya mevcut çizgilerin (kırışıklıkların) ise daha derinleşmesine sebep olabilir. Bu nedenle botoks tedavisi için en ideal zaman yaza girmeden önceki periyottur.  Botoksun etkisi uygulama sonrası 3-5. günde başlar. Maksimum etki 2. ayda olur. İkinci aydan itibaren etki tedrici olarak azalır ve ortalama 4. ayda bitmiş olur. Bu süreler göz önüne alındığında botoksu mayıs ve haziran aylarında yaptırmak yaz için ideal zamanlar olacaktır. 

Yazın cildin suya ve neme olan ihtiyacının artması ve buna bağlı olarak yıpranma (kuruluk) diğer önemli bir problemdir. Burada temel sorun cildin kollajen sentezinin azalması ve/veya yapısının bozulmasıdır. Günümüzde gençlik aşısı, vitamin aşısı gibi çok farklı adlarda bilinen mezoterapiler işte burada güzel bir seçenek olabilir. Vitaminler, kollajen, hyaluronik asit, aminoasitler gibi çok zengin içeriğe sahip mezoterapiler, cildinizde hem kollajen sentez ve düzenlemesini sağlayarak hem de hyaluronik asit ile su tutma kapasitesini arttırarak cildiniz nemlenmesini sağlar, kuruluğun ve yıpranmanın oluşmasını engeller. Günlük pratiğimizde tek seans ve iki seans uygulanan mezoterapi uygulama seçenekleri yer almaktadır. 

 Mezoterapiye ilave olarak Morpheus 8 gibi Amerika Birleşik Devletleri’ nde çok sık uygulanan FDA onaylı altın iğne radyofrekans tedavisi de cildinizde azalan kollajenlerinin tekrar sentezlenmesi ve düzenlenmesini sağlar. Mezoterapiden farkı direkt kollajen sentezine etki ediyor olması ve içinde yabancı cisim (ilaç) içermemesidir. Bu da alerjik bünyeye sahip hastalar için güvenli bir seçenek olabilir. 

Yaza girmeden uygulanacak basit yöntemler ile cildinizi sadece korumuş olmazsınız; aynı zamanda yaşlanma da çok önemli olan güneşin zararlı etkilerini de engelleyerek yaş alma saatinizi yavaşlatmış olursunuz. Aynalara huzurla ve mutlulukla bakmak, bunu yaparken de keyifle yaş almak cildimiz ve kendimiz için en güzel dileğimiz olsun.