Travma bugünlerde neredeyse moda bir kelime ve dürüst olmak gerekirse bunu görmek bir gelişmenin kanıtı. Travmanın her birimizi çeşitli şekillerde etkilediğini normalleştirmek ve kabul etmek, bizi bir bütün olarak daha empatik ve bilinçli insanlar yapıyor ve şimdi bu tür bir enerjiye -özellikle pandemi sonrasında- her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Travma her türlü şekle bürünür. Bazılarımız travmalarımızı gerçekten fark etmeyi ihmal ediyor çünkü sadece büyük, ağır, gerçekten rahatsız edici olayları travmatik olarak görüyoruz. Bunun için kafamızda muazzam bir yer ayırmak istiyoruz. Bununla birlikte, aslında travma tüm şekil ve boyutlarda olabilir yani mikrotravmalar da mevcuttur.
Travmayı vücutta saklama eğilimindeyiz. Bazen kas gerginliği, gerginlik, kızarıklıklar ve durumdan kopmala, sakladığımız travmaların izleridir. Bazen migrenimiz olur. Kronik hastalık alevlenmelerinde kendini gösterebilir ve kalplerimizde, fasyamızda ve sindirim sistemimizde takılabilir. Travmatik deneyimlerimizin, bize nasıl zarar verebileceklerinin ve nasıl tezahür ettiklerinin farkında olmak, kendimizi onlardan kurtarabilmemiz için önemlidir. İşte vücuttaki travmayı serbest bırakmanın bazı yolları…
- Kapak Karesi: instagram.com/christinanadin
İçindekiler
1# Silkelenin
Bunu kendi evinizin rahatlığında yapmak isteyeceksiniz çünkü işler garipleşebilir. Bazen titreme, tetiklendiğimizde veya strese girdiğimizde verdiğimiz bir tepkidir ve bunu benimsemek harikadır. Sallanın. Dönün. Kendinizi sallayın. İçimizde bize hizmet etmeyen birikmiş enerji var. Kendinizi rahat bırakın ve nasıl göründüğünüzü düşünmeyin.
2# Bir yastık yumruklayın
Yumruklarımız, parmaklarımız, omuzlarımız ve kollarımız; kendini bir öfke patlamasında gösterecekmiş gibi bir gerilim barındırabilir. Bir kırılma noktasına çarpmadan önce, bu öfkeyi bir yastığın almasına izin verin. Yumruk atın, fırlatın, tokatlayın… Enerji akışını hissedin ve yumuşak bir şeyin darbelerinizi emmesine izin verin.
3# Ağlayın
Muhtemelen nesillerce ağlamanın uygun olmadığı öğretildi. Yumuşak, empatik ricalarda “lütfen ağlama” sözlerini duyarız, ancak bu; kucaklamamız gereken şeyin tam tersidir. Ağlamak mı istiyorsunuz? Ağlayın. Gözyaşlarınızın usulca düşmesine veya çirkin ağlamanıza izin verin, açıkça yüksek sesle ve katartik bir şekilde hıçkırarak… Kendi insani duygularımızdan korkmak ne kadar üzücü bir şey. Onlara sarılmanın güzel olduğunu unutmayın.
4# Yoga yapın
Kalçanızdaki kas gerginliğinin travma kaynaklı olabileceğini düşündünüz mü? Yıllar süren bir yoga pratiğinde çalışırken, bazıları sıklıkla yaptıkları pozları yaparken kendilerini çığır açan anlarda bulurlar. Bir güvercin pozu, asla hayal bile edemeyeceğiniz bir kalça açıklığına neden olabilir, duyguyu şaşırtıcı ve yine de arındırıcı bir şekilde serbest bırakabilir. Onu kucaklayın, uygulayın, arındırın.
5# Somatik terapiyi deneyin
Kendinize sarılmayı deneyin. Kulağa garip geliyor, ancak kendinizi sadece duygusal olarak değil, fiziksel olarak da sevmek çok güçlü olabilir. Kollarınıza dokunun. 25 tekrar yapın, derin bir nefes alın ve kendinize tekrar sarılın. Sakinleşmeye başlayana kadar tekrarlayın.
6# Yürüyün
Yürüyün, yürüyün, yürüyün. Kendinizi merkeze almayı ve hızlı yürümeyi alışkanlık haline getirin. Doğanın renklerini, kokularını ve seslerini alın ve kaslarınızın sizi harekete geçirdiğini hissedin. Araştırmalar, yürümenin travmanın neden olduğu vücuttaki ağrıyı azaltmaya yardımcı olabileceğini ve bunun çok kolay ve ücretsiz olduğunu gösteriyor.
7# Çığlık
Arabanızda çığlık atın. Bir yastığın içine atın. Bir dağ yürüyüşünde atın. Sesin sizden kaçmasına izin verin ve nefesinizin ve olumsuz düşüncelerin kusmuk gibi dışarı atıldığını hissedin. Görüntü için üzgünüz, ama içinizdeki kargaşaya rağmen toplumsal olarak her zaman dik durarak vücutta sımsıkı tutulan travmayı saf bir ses patlamasıyla rahat bırakmak zorundasınız.
8# Nefes alın
Farkındalık ve meditasyonda güçlü bir araç olan nefes egzersizleri, sizi merkeze almaya, beyninize ve ekstremitelerinize oksijen ve besin maddeleri getirmeye ve tüm vücudu sakinleştirmeye yardımcı olur. Size giren nefesin şifalı ışık ve sevgiyle dolu olduğunu ve sizden çıkan nefesin karanlık ve zehirli olduğunu ve bu nefesin sahip olduğu gerçek otoriteye gerçek bir bakış açısı kazandırabileceğini hayal edin.
9# Dışarı çıkın
Dışarı çıkın ve altınızdaki dünyayla bağlantı kurun. Tıkanıklıkları gidermek için ayakkabılarınızı çıkarın ve güzel bir simbiyotik akış alışverişinde enerjinin sizden dışarı ve toprağa akmasına izin verin.