Farklı nedenlerden kaynaklı olarak uzun zamandır romantik bir ilişkiden uzak kalmış olabilirsiniz. Özellikle günümüzde yalnızlığın alışılmış bir konfor alanı olduğu inkar edilemez. Ancak sizde, bu uzun süreli yalnızlık durumunu bozma hissi uyandıran birini hayatınıza almak istiyorsanız, -en önemlisi- bunu doğru bir şekilde yapmak istiyorsanız önerilerimize kulak vermenizde fayda var.
İşte uzun süreli yalnızlığın ardından yeni bir ilişkide göz ardı etmemeniz gerekenler:
Bunu gerçekten istiyor musunuz?
Ve bunu gerçekten “siz” mi istiyorsunuz? Yeni bir ilişkiyi öncelikle kendiniz için istediğinizden emin olmalısınız. Özellikle yaşadığımız bu dönemde, pek çok kişi çevresel koşullar nedeniyle aslında istemedikleri ilişkiler yaşayabiliyor. Aileniz artık ciddi bir ilişki yaşamanızı istediği için ya da arkadaş grubunuzdaki tek yalnız kişi artık siz olduğunuz için değil; birine gerçekten değer verdiğiniz için ilişkiye başlayın. Empati kurun; siz bir erkeğin sadece ailesi istediği için sevgili olduğu ya da çiftli arkadaş buluşmalarında tek kalmaktan sıkıldığı için birlikte olduğu o kadın olmak ister miydiniz?
Nasıl bir ilişki istediğinize karar verin.
Nasıl bir ilişki yaşamak istiyorsunuz? Size nasıl bir ilişki tarzı iyi gelecek? Fiziksel bir birliktelik, romantik bir ilişki, iyi gittiği takdirde evliliğe gidebilecek bir ilişki… Zihninizdeki ideal ilişki kalıbını bulun ve bunu olası partnerinizle paylaşın. Çünkü karşınızdaki kişi sadece cinsel bir ilişkidense romantizm arıyor olabilir veya o kişi, ilişki harika bile sürse aklında hiç evlilik hayalleri olan biri olmayabilir. Ortak ilişki anlayışı olası hayal kırıklıklarının ve zaman kayıplarının önüne geçer.
Acele etmeden zamana bırakın.
Uzun zamandır yalnızsınız, farkındayız. Ancak acele etmemekte, arada frene basmakta fayda olduğunu unutmayın. Bir anlık heyecanla gereksiz kıskançlıklar, hesap sormalar, tartışmalar yaşanabilir. İlişki olgunlaştıkça kendini belli etmesi gereken bazı duyguları ilk etapta bir heyecanla karşınızdakine yansıtırsanız taze bir ilişkiyi elinize yüzünüze bulaştırabilirsiniz.
Aslında ilk günlerde baş gösteren kıskançlık durumlarının karşınızdaki kişiden değil de sizden kaynaklanma ihtimalini düşünün. Aşık olma fikrini aceleye getirdiğiniz için, kendinizi buna inandırmak istediğiniz için tıpkı bir aşığın düşeceği hatalara düşüyor olabilir misiniz? Evet, bazı insanlar tanıştıkları kişiye ilk görüşte aşık olabilir ama aşk bazen zaman alır. Bu kişiyle iyi vakit geçiriyor ve ondan hoşlanıyorsanız bunu sürdürmeye devam ederek, kendi üzerinizde ve onun üzerinde beklentiler yaratmadan nereye gideceğini gözlemleyin.
“Birinin ilacı olma” psikolojisi
Zaman zaman bu hataya düştüğümüz bir gerçek. Birinin ilacı olmaya çalışmayın, kimsede de kendi ilacınızı aramayın. Unutmayın: Geçmiş kırgınlıklarınızı, yaralarınızı sarıp sarmalayacak birini beklemeniz pek adil değil. O yaraları kim açtıysa bundan ancak o kişiler sorumludur. Yıllar, aylar önce hayatınızda dahi olmayan birine bunun yükünü yükleyemezsiniz. Aynı şekilde siz de kimsenin ilacı olmak gibi bir sorumluluğu kabullenmek zorunda değilsiniz. Mutlu ve bagajsız bir ilişkiyi hak ediyorsunuz.
Başlangıçlar gibi bitişlere de hazır olun.
En sık düşülen hatalardan biri de kendinizi uzun zamanlı yalnızlığın ardından şans verdiğiniz ilişkiyi sürdürmek zorunda hissetmek. “Bu sefer de olmadı” diye düşünmeyin. “Yalnızken mutluydum, ne gerek vardı ki zaten” demeyin. En azından denediniz. Aklınızda ihtimaller ve soru işaretleri kalmasındansa bir şans verdiniz ve olmadı. Bu noktada bitirmekten korkmayın. Ancak bu bitiş sizi bir başka başlangıca dair çekincelere sürüklemesin. Unutmayın ki bir gün yine bir şans vererek başladığınız ilişki kalbinizi sonsuz mutluluğa götürebilir. Denemeye değer, öyle değil mi?