Son günlerde birçok kişinin evinde ya da ofisinde, aynı “Coffee Table” kitabı görüyoruz; The Art of Discovery.
Amerikalı fotoğrafçı Jeff Vespa, bu proje için yüze yakın Hollywood yıldızının portresini çekmekle kalmamış; hayattaki en büyük keşiflerini de bir araya getirerek dokümanter bir çalışmaya imza atmış.
Jeff Vespa’nın imzasını taşıyan kitap bizim için müzik, film, sanat, fotoğraf, edebiyat ve en önemlisi yaşama sanatı alanında bir ilham kaynağı. Zira yıldızların kanıksadığımız keşfedilme hikayelerinin aksine, hayattaki en büyük keşiflerini daha doğrusu onları bugüne getiren ve tutkuya dönüşen anları, ayrıntıları su yüzüne çıkarıyor. The Art of Discovery, ödüllü sanat direktörü Nancy Rouemy’nin kaleminden bize onlar hakkında çarpıcı bilgiler veriyor. O halde, siz de yıldızlar eşliğinde yeni heyecanlar ve tutkular keşfetmeye hazır mısınız? Cevabınız “evet” ise bu kitaptan edinin.
JESSICA BIEL
Biel artık hepimizin bildiği üzere; Alman, Fransız, İngiliz, İrlandalı ve Çoktav (Bir Kızılderili kabilesi) kökenli… Müthiş yüz hatlarının kaynağı da işte bu olsa gerek. Güzel oyuncu yetişirken, Amerikan futbolu oynadı ve bir jimnastikçi olarak eğitildi. 12 yaşında Los Angeles Uluslararası Modelleme ve Yetenek Birliği Konferansı’na katıldığında da yetenek avcılarının dikkatini çekti. Ardından şan dersleri almaya başladı. Kariyerine de müzikallerde rol alarak başladı. Peki, kitapta hayatta ilerlemesine neden olan en büyük keşfi sorulduğunda nasıl bir cevap vermiş dersiniz. Klasik edebiyat! Özellikle F. Scott Fitzgerald’ın Tender is the Night’ı (Müşfikti Gece) ve Vladimir Nabokov’un Lolita’sının karakterinin şekillenmesinde çok etkili olduğunu dile getiriyor.
CHRISTOPH WALTZ
Oyunculuk; Viyana doğumlu Christoph Waltz’ın genlerinde var. Annesi ve babası set tasarımcısı, büyükbabası ve büyükannesi ise kendisi gibi oyuncu. “Bu mesleğin içinde büyümenin avantajı, herkesten daha fazla duygusal bağ kurmamanız” diyor. Yıllarca Avrupa’da çalıştıktan sonra Amerikalı yapımcıların dikkatini çekiyor. 2006 tarihli Soysuzlar Çetesi ile de unutulmaz bir performans sergileyerek, Oscar Ödülü kazanıyor. Jeff Vespa için Christoph Waltz müthiş bir ilham kaynağı. Havada asılı şekilde kitap okuyup, objektife rahatsız oluyormuş gibi bakarak poz verme fikri de oyuncunun kendisinden gelmiş.
JESSICA CHASTAIN
Güzel oyuncu; “Favori kitabım Bülbülü Öldürmek’te; ‘Bir kişiyi onun bakış açısını değerlendirmeden asla anlayamazsınız. En derinine inip, inceleyene dek’ diye bir cümle vardı. Bu cümlenin anlamını, oyunculuğa başladığımda kavradım. Mesleğim benliğim, ayrıca bu sektördeki herkes ister istemez birbirine bir şekilde bağlı olmak zorunda” diyor kitapta. Dizi oyuncusu olarak başladığı kariyerine, unutulmaz filmlerdeki ödüllere layık oyunculuğuyla devam ediyor.
KATE MARA
Amerikalı yıldız müzikallerde oynayarak başladığı kariyerine tiyatro oyunlarıyla devam etti. Bir röportajında ise kendini ‘korkunç derecede utangaç’ diye tanımlamış ve hayatının bu içe kapanık hâliyle mücadele ederek geçtiğini dile getirmişti. Akabinde de sadece bir yakın arkadaşı olduğunu sözlerine eklemeyi ihmal etmeyerek… Ses getiren dizileri ile tanıdığımız oyuncu, şu anda vizyonda olan Fantastic Four filminin devamı için Görünmez Kadın karakteri ile beyazperdede fırtınalar estiriyor.
EDDIE REDMAYNE
Kristen Stewart gibi oyunculuğa ailesi tarafından yönlendirilen genç bir isim daha… İngiliz aktör; Sanat Tarihi Bölümü mezunu olsa da, National Youth Music Theatre’da performans sergileyerek kendini alaylı olarak yetiştirmiş. Her Şeyin Teorisi filminde canlandırdığı Steven Hawking karakteriyle bizi kendine hayran bırakan oyuncu, 80’li yıllarda
doğup da Oscar kazanan tek isim.
KRISTEN STEWART
Kristen Stewart son dönemin en cool film yıldızlarından biri olabilir ancak geçmişe dönüp baktığında oyuncu olmayı hiçbir zaman düşünmediğini dile getiriyor. Sinema dünyasına adım atmasının en büyük nedeni ise, yapımcı olarak çalışan annesi ve babasının yönlendirmesi. Kitapta; “Önümde başka bir örnek de yoktu. Bu sektör en azından bana yabancı değildi. Erkek kardeşlerim gibi set asistanı olamazdım. En iyisi oyunculuğu denemek diye düşündüm” diyor ve ekliyor; “Zaten sekiz yaşımdan itibaren de çeşitli denemelerim olmuştu. Ergenlik çağıma geldiğimde ise kendimi mesleğim adına geliştirmem gerektiğini biliyordum.” Alacakaranlık Serisi ile yıldızı parlayan Stewart, bugün Hollywood’un ve moda dünyasının gözbebeği…
JOSEPH GORDON-LEVITT
Joseph Gordon-Levitt oyunculuğa ilk kez dört yaşında, çocuk tiyatrosunda başladı. Ardından reklamlarda ve çeşitli dizilerde rol aldı. 2009 yılında çekilen Aşkın (500) Günü adlı filmindeki ilk başrolüyle de Altın Küre Ödülü’ne aday oldu. Bunu gişe rekoru kıran Başlangıç (Inception) ve Kara Şövalye Yükseliyor filmleri takip etti. İlham kaynakları mı? “Judy Garland ya da The Muppet Show” diyor Gordon-Levitt ve ekliyor; “Klasik zevklerim vardır.”
CHRIS NOTH
Chris Noth ilkokulda çok başarılı bir öğrenci olmadığını, ancak bu süre içinde sanata, dolayısıyla da oyunculuğa sığındığını belirtiyor kitapta. Liseyi bitirdikten sonra The Sanford Meisner Center’da eğitim alan Noth, akabinde birçok tiyatro oyununda başrol oynadı. Oyuncu hepimizin tutkuyla izlediği unutulmaz dizi Sex and The City’deki hayran olduğumuz Mr. Big karakterini ise 17 yıl önce canlandırmaya başladı. Bölüm başına $600.000 kazandığının altını çizelim. Bugün de en çok kazanan oyuncular arasında yer alıyor.
JARED LETO
“Sırt çantamın içindeki birkaç yüz dolar haricinde, yanımda sadece geleceğim için almış olduğum cesur bir karar vardı, o kadar” diyor Jared Leto ve ekliyor; “Kaliforniya’ya gelmeseydim, kim bilir şu anda nerede ve ne yapıyor olurdum.” O, sinemadaki aykırı rollerinin yanı sıra 30 Seconds To Mars adlı alternatif rock müzik grubuyla da başarısına başarı katan, son yılların en karizmatik isimlerinden biri. Oyunculuğa lisede başlamış, 1992 yılında ise Kaliforniya’ya taşınma kararı almış. 1994 yılında rol aldığı My So-Called Life dizisindeki oyunculuğuyla da bir anda televizyon severlerin gönlünü kazanmış. Eğitim hayatına Philadelphia Üniversitesi’nde resim okuyarak başlamış, ardından da New York Görsel Sanatlar Okulu’nda Film Yapımcılığı Bölümü’ne devam etmiş. Dövüş Kulübü, Bir Rüya İçin Ağıt, Amerikan Sapığı gibi yüksek gişe hasılatı elde eden, kült filmlerde rol alması Leto’yu bize göre ayrıcalıklı kılıyor. Oscar Ödülü kazandığı Sınırsızlar Kulübü ve ödül konuşması da hâlâ hafızalarımızda.
Damla Suay
JESSICA BIEL
Biel artık hepimizin bildiği üzere; Alman, Fransız, İngiliz, İrlandalı ve Çoktav (Bir Kızılderili kabilesi) kökenli… Müthiş yüz hatlarının kaynağı da işte bu olsa gerek. Güzel oyuncu yetişirken, Amerikan futbolu oynadı ve bir jimnastikçi olarak eğitildi. 12 yaşında Los Angeles Uluslararası Modelleme ve Yetenek Birliği Konferansı’na katıldığında da yetenek avcılarının dikkatini çekti. Ardından şan dersleri almaya başladı. Kariyerine de müzikallerde rol alarak başladı. Peki, kitapta hayatta ilerlemesine neden olan en büyük keşfi sorulduğunda nasıl bir cevap vermiş dersiniz. Klasik edebiyat! Özellikle F. Scott Fitzgerald’ın Tender is the Night’ı (Müşfikti Gece) ve Vladimir Nabokov’un Lolita’sının karakterinin şekillenmesinde çok etkili olduğunu dile getiriyor.
CHRISTOPH WALTZ
Oyunculuk; Viyana doğumlu Christoph Waltz’ın genlerinde var. Annesi ve babası set tasarımcısı, büyükbabası ve büyükannesi ise kendisi gibi oyuncu. “Bu mesleğin içinde büyümenin avantajı, herkesten daha fazla duygusal bağ kurmamanız” diyor. Yıllarca Avrupa’da çalıştıktan sonra Amerikalı yapımcıların dikkatini çekiyor. 2006 tarihli Soysuzlar Çetesi ile de unutulmaz bir performans sergileyerek, Oscar Ödülü kazanıyor. Jeff Vespa için Christoph Waltz müthiş bir ilham kaynağı. Havada asılı şekilde kitap okuyup, objektife rahatsız oluyormuş gibi bakarak poz verme fikri de oyuncunun kendisinden gelmiş.
JESSICA CHASTAIN
Güzel oyuncu; “Favori kitabım Bülbülü Öldürmek’te; ‘Bir kişiyi onun bakış açısını değerlendirmeden asla anlayamazsınız. En derinine inip, inceleyene dek’ diye bir cümle vardı. Bu cümlenin anlamını, oyunculuğa başladığımda kavradım. Mesleğim benliğim, ayrıca bu sektördeki herkes ister istemez birbirine bir şekilde bağlı olmak zorunda” diyor kitapta. Dizi oyuncusu olarak başladığı kariyerine, unutulmaz filmlerdeki ödüllere layık oyunculuğuyla devam ediyor.
KATE MARA
Amerikalı yıldız müzikallerde oynayarak başladığı kariyerine tiyatro oyunlarıyla devam etti. Bir röportajında ise kendini ‘korkunç derecede utangaç’ diye tanımlamış ve hayatının bu içe kapanık hâliyle mücadele ederek geçtiğini dile getirmişti. Akabinde de sadece bir yakın arkadaşı olduğunu sözlerine eklemeyi ihmal etmeyerek… Ses getiren dizileri ile tanıdığımız oyuncu, şu anda vizyonda olan Fantastic Four filminin devamı için Görünmez Kadın karakteri ile beyazperdede fırtınalar estiriyor.
EDDIE REDMAYNE
Kristen Stewart gibi oyunculuğa ailesi tarafından yönlendirilen genç bir isim daha… İngiliz aktör; Sanat Tarihi Bölümü mezunu olsa da, National Youth Music Theatre’da performans sergileyerek kendini alaylı olarak yetiştirmiş. Her Şeyin Teorisi filminde canlandırdığı Steven Hawking karakteriyle bizi kendine hayran bırakan oyuncu, 80’li yıllarda
doğup da Oscar kazanan tek isim.
KRISTEN STEWART
Kristen Stewart son dönemin en cool film yıldızlarından biri olabilir ancak geçmişe dönüp baktığında oyuncu olmayı hiçbir zaman düşünmediğini dile getiriyor. Sinema dünyasına adım atmasının en büyük nedeni ise, yapımcı olarak çalışan annesi ve babasının yönlendirmesi. Kitapta; “Önümde başka bir örnek de yoktu. Bu sektör en azından bana yabancı değildi. Erkek kardeşlerim gibi set asistanı olamazdım. En iyisi oyunculuğu denemek diye düşündüm” diyor ve ekliyor; “Zaten sekiz yaşımdan itibaren de çeşitli denemelerim olmuştu. Ergenlik çağıma geldiğimde ise kendimi mesleğim adına geliştirmem gerektiğini biliyordum.” Alacakaranlık Serisi ile yıldızı parlayan Stewart, bugün Hollywood’un ve moda dünyasının gözbebeği…
JOSEPH GORDON-LEVITT
Joseph Gordon-Levitt oyunculuğa ilk kez dört yaşında, çocuk tiyatrosunda başladı. Ardından reklamlarda ve çeşitli dizilerde rol aldı. 2009 yılında çekilen Aşkın (500) Günü adlı filmindeki ilk başrolüyle de Altın Küre Ödülü’ne aday oldu. Bunu gişe rekoru kıran Başlangıç (Inception) ve Kara Şövalye Yükseliyor filmleri takip etti. İlham kaynakları mı? “Judy Garland ya da The Muppet Show” diyor Gordon-Levitt ve ekliyor; “Klasik zevklerim vardır.”
CHRIS NOTH
Chris Noth ilkokulda çok başarılı bir öğrenci olmadığını, ancak bu süre içinde sanata, dolayısıyla da oyunculuğa sığındığını belirtiyor kitapta. Liseyi bitirdikten sonra The Sanford Meisner Center’da eğitim alan Noth, akabinde birçok tiyatro oyununda başrol oynadı. Oyuncu hepimizin tutkuyla izlediği unutulmaz dizi Sex and The City’deki hayran olduğumuz Mr. Big karakterini ise 17 yıl önce canlandırmaya başladı. Bölüm başına $600.000 kazandığının altını çizelim. Bugün de en çok kazanan oyuncular arasında yer alıyor.
JARED LETO
“Sırt çantamın içindeki birkaç yüz dolar haricinde, yanımda sadece geleceğim için almış olduğum cesur bir karar vardı, o kadar” diyor Jared Leto ve ekliyor; “Kaliforniya’ya gelmeseydim, kim bilir şu anda nerede ve ne yapıyor olurdum.” O, sinemadaki aykırı rollerinin yanı sıra 30 Seconds To Mars adlı alternatif rock müzik grubuyla da başarısına başarı katan, son yılların en karizmatik isimlerinden biri. Oyunculuğa lisede başlamış, 1992 yılında ise Kaliforniya’ya taşınma kararı almış. 1994 yılında rol aldığı My So-Called Life dizisindeki oyunculuğuyla da bir anda televizyon severlerin gönlünü kazanmış. Eğitim hayatına Philadelphia Üniversitesi’nde resim okuyarak başlamış, ardından da New York Görsel Sanatlar Okulu’nda Film Yapımcılığı Bölümü’ne devam etmiş. Dövüş Kulübü, Bir Rüya İçin Ağıt, Amerikan Sapığı gibi yüksek gişe hasılatı elde eden, kült filmlerde rol alması Leto’yu bize göre ayrıcalıklı kılıyor. Oscar Ödülü kazandığı Sınırsızlar Kulübü ve ödül konuşması da hâlâ hafızalarımızda.
Damla Suay