Başarılı tasarımcı Tuvana Büyükçınar Demir; markası Tuvanam’ım İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonunu, bu yıl ilk kez dijital olarak gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında tanıttı.
Vanilla adını verdiği koleksiyonda ilhamını büyüleyici rotalardan alan Tuvana Büyükçınar Demir ile hem yeni koleksiyonunun yaratılış süreci hem de yeni normalde moda endüstrisinin geleceği hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Herkesin merak ettiği bir soruyla başlayalım. Sizce moda dünyası pandemi sonrasında nasıl şekillenecek?
Bu hepimizin yaşayarak göreceği bir süreç olacak kanısındayım. Öngörülemez bir gelişmeydi ve şu ana kadar ki döneme baktığımızda da öngörülemez gelişmeler olacak gibi görünüyor. Ancak şunu da çok iyi biliyoruz ki artık herkesin dilinde olan bir değişim sürecinin içerisindeyiz. Bu değişime ayak uyduran oyunda kalacak, uyduramayan elenecek. Elbette değişim sektörden sektöre değişiklik gösterecektir. Moda sektörü için konuştuğumuzda kimine göre sadeleşme yaşanacak. Ben daha az ama daha öz parçalara rağbet olacağı kadar, kullan at ürünlerin de rağbet göreceğini düşünüyorum. Her krizde ekonomik dengeler değişir, ancak ben lüks tüketimin her zaman var olacağını düşünüyorum. Benim kanaatime göre toplumun büyük bir kesimi kaliteden taviz vermeyecektir.
Tuvanam SS 2021 koleksiyonu ve hazırlanma süreci; yaşadığımız bu zor dönemden ne şekilde etkilendi?
Öncelikle bu dönem sayesinde ciddi bir kabuk değişimi yaşadığımızı söyleyebilirim. Yıllardır haute couture dünyasına hizmet ederken, bugün gelinen noktada rahatlığın, güne yayılmanın, sabahtan başlayıp akşama devam etmenin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Biz de bunun farkında olarak Tuvanam Vanilla markasıyla yepyeni bir marka ve koleksiyon hazırladık. Bu sürecin ortalarında ‘moda bu sürece nasıl dayanır’ dediğimiz noktalara geldik. Çünkü günümüzde moda ciddi bir lüks haline geldi. Dolayısıyla bence modanın sürdürülebilir olması için hem sadeleşmesi hem herkese hitap edebilecek kalite ve fiyat politikasında olması gerektiğine dair tüm markalar hemfikir oldu.
Tuvanam SS 2021 koleksiyonunu markanın önceki koleksiyonlarından ayıran özellikler neler?
Aslında bu soru cevabına diğer soruda başlamış oldum 🙂 Belirttiğim gibi yepyeni bir markayla doğduk. Bu süreç bizim tekrar köklerimize dönmemizi ve öz kaynaklarımıza sahip çıkmamızı sağladı. Tamamı ülkemizde üretilen ipek alaşımlı koton, keten, vual, kupra, poplin ve trikoton gibi malzemeleri kullandık. Ayrıca hafifledik; günün her saatinde rahatlıkla giyebileceğiniz fonksiyonel ve dönemsiz parçalara yer verdik.
Tuvanam Vanilla Avrupalı sömürgecilerin kolonileştikleri ülkelerdeki etnik kültürlerin birleşiminden doğan akımlardan esinlenilerek oluşturulan koleksiyon, renk, doku, stil ve kumaşlarda Kuzey Afrika Tanca, Marakeş, egzotik Pasifik Adaları, Tahiti, Polonezya, Güney Amerika, Brezilya, Haiti ve Karaib etkileri barındırıyor.
Bu büyülü rotaları özellikle ilham almanızın bir nedeni var mı?
Koloniel kültür ve bu coğrafyadaki ülkeler gerek iklimleri, gerek doğaları, gerekse dokularıyla beni her zaman derinden etkilemiştir. O topraklarda yaşayan bir kadının neler giyebileceğini hayal ettik veya o kültürü kendi kültürümüze katmak istedik. Buradan yola çıkarak renklerini, aksesuarlarını düşündük ve giydiğinizde içinde yaşayacağınız konforu hissetmeyi hedefledik. Bu kültür modayı olduğu kadar mimari bakış açısını da yıllardır çok etkileyen ve çok kişiye ilham olan bir kültür. Benim için de çalışması çok renkli ve zevkliydi.
Tuvanam Vanilla SS 2021 koleksiyonu nasıl bir kadını simgeliyor?
Tuvanam her zaman güçlü, fark edilen, girişimci, cesur ve renkli bir kadını ifade ediyordu. Her zaman kaliteli ipek ve kıymetli doğal taşlar koleksiyonunun mihenk taşıydı. Şimdi de kendi kültürümüzün pamuğu ve türevleri başrolde . Aslında aynı kadın biraz burjuva etkisinde etnik bir kimliğe bürünmüş şekilde. Tuvanam’ ın sadeleşmiş ve günlüğe uyarlanmış hali diyebiliriz. Aynı koleksiyonu abiye kumaşlarla baştan yorumlamak isterseniz de formları ve çizgisi ile çok rahat Haute Couture’ e hizmet edebilir nitelikte.