Grand Central istasyonundaki Oyster Bar’ı fon olarak kullanan marka, klasik Amerikan ‘cool’ tarzının ikonlarını hem podyumda hem dışında öne çıkarırken, ‘Gördüğünü Al’ konsepti ön sırada yerini aldı geçti. VIP konuklar Sofia Richie Grainge, Damson Idris, Sonam Kapoor, Junho Lee ve Nicole Warne’un ön sıradan izlediği defile Jon Batiste’in performansıyla noktalandı.
Bir PVH Corp. şirketi olan Tommy Hilfiger, 9 Şubat Cuma akşamı New York Moda Haftası kapsamında “A New York Moment” adlı bir defile etkinliği düzenledi. Hilfiger misafirperverliğiyle The Tommy olarak kırmızı, beyaz ve lacivert renklerle Oyster Bar’ı bu akşam için devralan marka, modayı, eğlenceyi ve ünlüleri Grand Central istasyonunda buluşturdu. New York’a bir aşk mektubu olarak başlayan Sonbahar-Kış ‘24 koleksiyonu, şehrin benzersiz tarzını özgün Tommy yorumlarıyla yansıttı. TOMMY HILFIGER’ın DNA’sına dönüşü müjdeleyen gecede klasik Amerikan ‘cool’ tarzının kodları ve New York yaşamından ilham alan görünümler öne çıktı.
İçindekiler
Sonbahar ‘24 Koleksiyon açıklaması
“Bir New York anına hoş geldiniz.” New York’a bir aşk mektubu olarak başlayan Sonbahar-Kış ‘24 koleksiyonu, tasarımcı Tommy Hilfiger’ın hayatının büyük bölümünü geçirdiği şehirdeki anılarını mükemmel bir New York Anına sığdırmasını temsil ediyor. Klasik Amerikan ‘cool’ tarzının evi sayılan New York’tan ilham alan koleksiyon, şehrin benzersiz stilini yansıtıyor ve dikkat çekici Tommy dokunuşlarıyla yeniden yorumluyor. Markanın ‘prep’ ruhu New York filtresinden modernize ediliyor.
Koleksiyonlarında atletik detaylara yer verme geleneğini sürdüren Tommy, günlük Amerikan spor giyim gardırobuna yeni bir bakış açısı getiriyor. Rugby, blazer, chino ve kolejli montu gibi 90’ların prep klasiklerinin fitilli kadife gibi dokular, balıksırtı ve ince çizgili gibi desenlerle zenginleştirildiği görülüyor. Özel dikim kadın kabanları devetüyü yünlü, iri ekose desenli ve toprak tonlarında tüvit malzemelerden üretilirken kalın örgülerde ve mini polo elbiselerde lüks kaşmir kullanılıyor. Tommy Hilfiger’ın daha geniş pantolon paçaları, rahat gömlekler ve bol dış giyim parçaları gibi unsurlarla oynayarak Amerikan prep stilinin kurallarını gevşettiği dönem yeni siluetlere yön veriyor. Tommy’nin Amerikan dünyası markanın ikonik DNA’sını modernlikle birleştiren kırmızı, beyaz ve lacivertin tonlarında hayat buluyor.
Eğlence ve deneyim
Grand Central istasyonundaki ünlü Oyster Bar’ın içinde dolaşan bir yerleşim düzeniyle tasarlanan podyum sayesinde herkesin ön sırada oturmasını sağlayan defile formatı, Tommy’nin moda ve eğlence tarzına yeni bir soluk getirdi. Davetliler, modanın en eğlenceli gizli (ama pek de gizli olmayan) kulübü gibi hissettiren büyüleyici bir deneyim için yeraltına götürüldü. Eğlence efsaneleri Questlove ve çok sayıda GRAMMY ödüllü Jon Batiste ise müziğini Tommy’nin imza dokunuşlarıya podyuma taşıdı.
Questlove’ın Grand Central’dan ilham alan müzikleri New York’un beş bölgesinden geçen bir yolculuk olarak derlendi. GRAMMY Ödülleri ve Las Vegas konserleri arasında canlı bir performans için uğrayan Jon Batiste, hit parçası “Freedom” ile etkinliği yüksek bir enerjiyle noktaladı.
Tommy’nin tarihine saygı duruşu olarak Oyster Bar, en büyük Amerikan hayalperestinin tarzına ve kişisel geçmişine göndermede bulunan detaylarla dekore edildi. Ortama samimi ve sıcak bir hava katan ahşap panelli ‘booth’ koltuklar ve marka renklerinde ince çizgili minderler etkinlikten sonra yerel topluluklara destek olmak üzere Material For The Arts adlı malzeme merkezine bağışlanacak. Şehrin ikonografisini taşıyan elle çizilmiş Amerikan servisler ve bardak altlıklarında markanın kırmızı, beyaz ve lacivert DNA’sından detaylar göze çarparken lacivert halı da zemini Tommy’nin ikonik tarzıyla tamamladı. Misafirlere aralarında Old Fashioned ve Tommy’nin favorisi klasik Martini’nin de bulunduğu, restoran kadar zamansız kokteyller ikram edildi.
‘Gördüğünü Al’ konseptinin rolü
“Gördüğünü Al” konseptinin podyumlardan uzaklaşıp günlük kültürel diyalogların parçası haline geldiğini gören marka, misafirleri satın alınabilir koleksiyonlarla giydirerek ön sırayı spot ışıklarının altına taşıdı. VIP davetlilerin, ürünlerin yakınlığını ve görünürlüğünü artıran İlkbahar ’24 stillerini giymek için bulundukları giyinme odaları marka deneyimini, yetenekleri ve içerikleri harmanlayan yeni bir merkeze dönüştü. Moda, sanat, müzik, eğlence ve spor yani F.A.M.E.S dünyasından yıldızlar kırmızı, beyaz ve lacivert ürünlerle klasik Amerikan ‘cool’ tarzına hayat verdi. Önümüzdeki aylarda marka platformlarında üst düzey yeni içeriklerin tanıtımı devam ederken yetenekler ve kreatifler en son koleksiyonlarla New York sokaklarını renklendirecek.
‘Tommy’ ailesi ön sırada
Tommy Hilfiger’ın günümüz modasını etkilemenin anlamını tekrar tanımlayan yeni kadın giyim elçisi Sofia Richie Grainge, müzik yapımcısı eşi Elliot Grainge ile birlikte kendi klasik Amerikan ‘cool’ perspektifini ön sıraya taşıdı. Tommy Hilfiger’ın erkek giyim elçisi ve aktör Damson Idris de özel konuk olarak etkinliğe katıldı. Idris halen Tommy Hilfiger sponsorluğunda, yapımcılığını Sir Lewis Hamilton’un Dawn Apollo Films şirketinin üstlendiği, merakla beklenen uzun metrajlı Formula One™️ filmi APXGP’de rol alıyor.
Tommy Hilfiger geçmişten beri dünyanın her yanından en ikonik pop kültür yetenekleriyle iş birliği yapma geleneğini sürdürerek New York’un ünlü mekanında zarif Hintli oyuncu Sonam Kapoor, Koreli film ve müzik ikonu Junho Lee ve Avustralya modasının yıldızı Nicole Warne gibi isimleri ağırladı. Taylandlı müzik ve eğlence fenomenleri Pond Naravit, Phuwin ve Win Metawin de etkinlikle T-Wave akımını temsil etti.
Tommy Hilfiger Sonbahar ‘23 kampanyasının yıldızlarından Paloma Elsesser podyumda yürürken erkek kardeşi Sage Elsesser de son marka kampanyalarında da yer alan pop kültür yıldızları GloRilla, Central Cee ve Nayeon ile birlikte ön sıradan izledi.
Davetliler arasında televizyon yıldızı Kelly Rutherford’un yanı sıra yeni Tommy Ailesi elçileri Noah Beck, Sabrina Quesada, Jasmine Tookes, Lyndsey Vrckovnik, Sophia Hublitz, Mason Gooding, Justine Skye, Elle Smith, Orion Carloto ve Grier Henchy gibi ünlüler ve Edison Chen, Mia Regan, Xenia Adonts, Jacob Rott, Adele Exarchopoulos ve Ryan Prevedel gibi özel konuklar yer aldı.
Ekip ve iş ortakları
Grand Central istasyonundaki Oyster Bar’ın etkileyici tonozlu ve çinili tavanlarının altında önde gelen moda kreatiflerinden oluşan bir ekip, defileyi gerçekleştirmek için birlikte çalıştı. Michelle Lee’nin seçtiği kastın canlandırdığı Tommy Girl ve TommyBoy, şehirle ve kendi tarzlarıyla uyumlu ve barışık, özgüvenli ve sade New York gençlerini temsil etti. Joe McKenna stil danışmanlığını ve sanat yönetmenliğini, Keith Baptista ve Prodject Agency ise etkinliğin prodüksiyonu üstlendi. Etkinlik, Tommy Hilfiger’ın ve kültürde anı tanımlayan çeşitli iş ortaklarının sosyal kanallarından yayınlandı.