Sokak Stili

Stilinizi baştan nasıl inşa edersiniz

Sosyal medyanın yarattığı baloncuk nedeniyle kendi stilimize gerçekten sahip olup olmadığımızı sorgulayabiliyoruz. Her gün binlerce stil tavsiyesi ve ürün önerisi havada uçuşuyor ve bütün bu furya içerisinde kaybolmamak bazen mümkün olmayabiliyor.

Bu noktada, güncel trendlerin kancasına takılarak yalnızca popüler ürünlerin peşinden mi gidiyoruz, yoksa benliğimizi özgürce yansıtabildiğimiz bir tarzımız var mı şeklinde bir ayrım yapmamız gerekebilir. Bu keşif süreci, sadece dış görünüşümüzü değil, aynı zamanda içsel kimliğimizi de yansıtan bir deneyim haline gelerek bizi moda dünyasının uçsuz bucaksız kucağına bırakıyor. Yeni bir nefes ve taze bir başlangıç olarak siz de stilinizi baştan yaratmak istiyorsanız, bu konuda fikir verebilecek birkaç adım var.

İlk adım, mevcut stilimizi anlamak ve neden değişim istediğimizi anlamaktır. Belki de yaşamımızda bir dönüm noktasına geldik, yeni bir başlangıç yapma arzusu içindeyiz ve kendimizi baştan yaratmak istiyoruz. Bu noktada stil değişikliği en çok tercih edilen çözümlerden biridir. Mevcut stilinizde hoşlanmadığınız noktaları belirlemek ve üzerlerine çalışmak iyi bir başlangıç olacaktır. Dolabınızı tamamen boşaltıp yeni ürünlerle doldurmaya kadar gidebilecek bu yenilenme isteği, içsel bir değişimin de habercisidir.

Ya da, sadece kendimizi farklı bir tarzda ifade etme ihtiyacı hissediyor olabiliriz. Güncel stilimizden sıkılmışızdır ve sevdiğimiz parçaları tutup kalanları ya farklı değerlendirme ya da yenileme yollarına başvurabiliriz. Bu noktada, yeni ürünlerde sürdürülebilirlik değerlerine özen göstermek de gelecek açısından daha faydalı olacak ve size daha iyi hissettirecektir. Motivasyonunuzu belirleyip yol haritanızı çizmek, stil değişikliğinizin temelini oluşturacaktır.

Bir sonraki adım, hangi tarzın bize uygun olduğunu belirlemektir. Kendimizi en iyi hissettiğimiz versiyonumuz nasıl görünüyor? Rahat ve spor mu, yoksa daha resmi ve klasik mi? Belki sınırları zorlayıp çılgın ve marjinal değişiklikler yapmak istiyoruz, belki de minimalist bir yaklaşımı benimsemek istiyoruz. Bu aşamada, renk paletleri, desenler ve detaylar gibi unsurlar da göz önüne alınmalıdır. Kendinize bir renk skalası belirleyerek size en çok yakışan ve içinde en iyi hissettiğiniz renkleri odağa koyarak bu bağlamda dolabınızı yenileyebilirsiniz.

Eğer sade bir stil yaratmak istiyorsanız karışık desenli kıyafetlerinizi azaltmanızda fayda olduğu gibi, bu parçaları birbirleriyle kombinlemekten vazgeçerek daha düz parçalarda uyum yakalamanız gerekebilir. Daha kalıcı bir dolap ve stil oluşturmak istiyorsanız, her yeni çıkan trende ayak uydurmamalısınız. Hoşunuza giden akımlardan ilham alarak severek kullanacağınız parçaları stilinize ekleyebileceğiniz gibi, dolabınızın tamamen anlık popüler olan ürünlerden oluşmamasına özellikle dikkat etmelisiniz.

Stil değişikliği sadece giyim tarzını değil, aynı zamanda saç modelinizi, makyajınızı ve aksesuarlarınızı da içerir. Bu unsurlar, bireyin görünüşünü tamamlayarak tarzını güçlendirecek ve kişisel ifadeyi vurgulayan dışavurum araçları olacaktır. Eğer saçınız artık sizi yansıtmıyor ve yaratmak istediğiniz stile uymuyorsa, model ve renk değişikliğine gitme konusunda cesaretli olmanız gerekebilir.

Ancak en önemlisi, stilinizin sadece dışsal bir yansıma olmadığını ve içsel dönüşümünüzden besleneceğini unutmamaktır. Kendinize yeni bir tarz yaratırken, değerlerinizi, ilgi alanlarınızı, yaşama bakış açınızı ve hedeflerinizi gözden geçirmeli ve aralarında bir uyum yakalamalısınız.

Kapak: @hoskelsa