Genel

SİHİRLİ KRİSTALLER

Swarovski’nin Paris ofisinde; markanın baş tasarımcısı Nathalie Colin ile bir araya geldiğimiz gün adeta büyülendik. 2014 İlkbahar – Yaz koleksiyonunun ‘kavimsel ihtişam’ ve ‘monokrom mavi’ temaları; farklı renkte, boyutta ve tasarımdaki mücevherleri bir arada kullanma içgüdümüzü de zirveye taşıdı. Hemen altını çizelim ki Colin bunu ‘özgürlük’ olarak nitelendiriyordu. Damla Gökdel

gorsel

Kristali; haute couture dışında ve özellikle aksesuar kullanımında bu denli cazip kılan nedir? Geceleri pırlantadan daha çok parlıyor, gündüzleri ışığın geliş açısına göre renkleri olabildiğince vurguluyor, kullananın tenini aydınlatıyor, enerji yüklüyor. Bana göre bu bir tür sihir. Gün içinde çalışıyorsunuz, farz edelim ki klavyede yazı yazıyorsunuz. Bunaldığınız bir anda gözünüz yüzüğünüze ilişiyor, ışıltısı üzerinizdeki ağırlığı alıyor. Kadınların yoğun hayatlarında bu tarz sihirli anlara ihtiyaçları var. Kristal ise onu oluşturan elementlerden biri. Günümüzde kristal pırlanta kadar; hatta kimi zaman daha çok tercih edilir oldu. Pırlantaya sahip olmayı istesek de, kristal aksesuarları kullanmak istememizin belli bir nedeni var mı? Değerli taşlar aynı zamanda birer yatırım aracı. Bu yüzden vazgeçmemiz mümkün değil ama yoğun günlük tempomuz içinde her an her yere kullanmamız da mümkün değil. Modern kadın değişiklik yapmayı, farklı aksesuarlar kullanmayı seviyor. Kristalin tasarım ile buluşması işte bu açıdan önemli. Pratik, seçenekleri çok ve günün modasına yakın… Ziynet eşyalarından daha farklı, dinamik, zamanın ruhuyla örtüşüyor ve bahsettiğim gibi değişiklik yapmaya imkân tanıyor. Bugün özellikle birbirine uyumsuz fakat bir arada kullanıldığında müthiş bir uyum sağlayan tasarımları kullandım. Kadınlar işte bunu çok seviyor ve gün içinde her daim değerli taşlar kullanabilmeleri de mümkün değil. 2014 İlkbahar – Yaz koleksiyonunuzda tribal içerik yoğun olarak hissediliyor. Hatta bana göre rock ve glam bir görünüşü de var koleksiyonun. Kristal işlemesi zor bir taş mı? Özellikle etnik bir yaklaşıma sahip yeni tasarımlarınızı düşünecek olursak… Meydan okumayı seviyorum, denenmemişi denemeyi de… Tabii işin içine teknik de giriyor. Yeni kesimler, yeni renk skalaları… Tasarım yaparken zihnimde beliren görselliği gerçeğe dönüştürme süreci düşündüğünüz kadar sancılı olmadı. Ekiptekilerle paylaştığımda da aynı heyecanı onların gözlerinde de gördüm. Bu tarz görkemli koleksiyonlar bizi sadece zaman açısından zorluyor. Diyelim ki bir kolye ortaya çıktı. Önce deniyoruz, içimize sinmediyse üzerinde tekrar çalışıyoruz. Bazen de tamamen rafa kaldırıyoruz. Her bir parçayı 25 kişilik ekibimle ayrı ayrı tartışıyorum. Bahsettiğiniz ‘kavimsel ihtişam’ temasında Afrika’nın sanat ve el işçiliğinden esinlenip, çizgilere şehirli bir vurgu katmaya çalıştım. Altın ve gümüş kaplama malzemeleri ağaç, deri ya da kordon gibi basit malzemelerle birlikte kullanmak da beni hayli heyecanlandırdı.

11. Nirvana ring_ICONIC_1998

Şahsen mavinin yoğun olarak kullanıldığı tasarımlara da bayıldım. Sanatın izleri bütünüyle hissediliyor… Çağdaş sanat tasarımcıları her zaman etkilemiştir. Artık kadınlar da günlük hayatlarında sanata ve sanatçılara öykünen siluetler görmek istiyor çünkü bu yaratıcı bakış açılarını besliyor. ‘Monokrom mavi’ temasında bu rengi yoğun olarak kullandım çünkü birçok ressamın eserinde onun derinliğini hissedersiniz. Maviyi altın ve altın rodyum gibi metallerle bir araya getirerek de üç boyutlu bir etki yakalamaya çalıştım. Aynı seriden farklı tasarımları aynı anda kullandığınızda ‘glam’ bir etki yarattığını da göreceksiniz. Tekrar üzerine basarak söylüyorum ki; farklı tasarımları bir arada kullanmaya cesaret etmelisiniz. Stone bilezik de bu noktada iyi bir başlangıç olabilir. Farklı tasarımları bir arada kullanmak… Bu haute couture ile sokak şıklığını buluşturmaya benziyor, yanılıyor muyum? Kesinlikle… Örneğin denimle gösterişli bir kolyeyi bir arada kullanmak. Bu sezon moda tasarımcıları da spor olana yöneldiler. Tişörtler, atletlere her çeşit şort, sweatshirt’ler, dalgıç tulumlarından esinlenilen elbiseler. Hepsi ışıltılı mücevherle kullanılmak üzere yaratılmış gibi. Tam tersini düşünelim… Geçtiğimiz sezon Chanel haute couture defilesinde modeller gösterişli gece elbiselerinin altına spor ayakkabı giymişlerdi. Denklem bu şekilde oluşuyor artık. Spor yaklaşıma aksesuarlar aracılığı ile ışıltı katmak, genel görünümü daha güçlü ve özgün kılıyor. Üstelik aşırı şık ya da aşırı gösterişli de durmuyor bu tarz kombinasyonlar. İşte biz de bu nedenle yeni marka vaadimizi; ‘her gün için sıra dışı’ olarak belirledik. Bu durumda aksesuarın giyilenden de önemli olduğu bir noktaya geldiğimizi söyleyebiliriz… Buna katılıyorum… Siluetler spor tutulurken, aksesuar kullanımında daha cesur olduğumuz bir döneme adım attık. Bu geceleri dahi böyle… Sade bir kokteyl elbise, kocaman ışıltılı bir kolye ile bambaşka duruyor. Bir süre önce New York’taydım. Tanıştığım bir blogger daha önceleri gösterişli aksesuarlar kullanmaya çok çekindiğini fakat Swarovski’nin bir statement kolyesinin hayatını değiştirdiğini söyledi. Öyle sanıyorum ki, ‘denemek’ özgüveni de artırıyor.

stone bilezik

Ben bu düşüncenizle, kitabınızda da karşılaştım. Bir fikir öneriyorsunuz ancak asla ‘yapılması şart’ gibi bir tutumunuz yok. Bir de Wink adlı bir blog’unuz var. Fikir nasıl ortaya çıktı? Evet, bir fan blog sayfamız var. Geçtiğimiz ekim ayında açtım. Nedeni de Swarovski kullanıcılarının isteklerini, önerilerini, geri dönüşümleri duymak istemem. Yaptığımız işleri müşterilerimizle ile paylaşamıyoruz. Oysa tasarım sürecini, olup bitenin arka planını da görmek istiyorlar. İşte bu noktada Wink devreye giriyor. Yaşanan süreci görmek, müşterilerimizin en büyük hakkı. Günümüzde sosyal medya oldukça önemli bir alan ve yeni nesil dünyaya bu şekilde bağlanıyor. Benim için çok güzel bir adım oldu. Bu işi oldukça ciddiye alıyoruz. Bu koleksiyonda en sevdiğiniz parça hangisi? Soruların en zoru bu oldu! Mücevher kullanımında ‘içinden öyle gelmek’ diye bir kavram var. Örneğin ben bugün bunları takıyorsam yarın daha başkalarını takmak isteyebilirim. Yıllarca kullanmayıp bir sabah gözüme ilişen de olabilir, aldığım andan itibaren hiç çıkarmadığım da… Hepsinin yeri ayrı ve benim o gün hangisiyle flört edeceğim de net değil. •