Bu yıl Sevgililer Günü’nü evde geçirecek olmamız; uzun süreli romantik film maratonları yapacak olmamız anlamına da geliyor. Peki bu Sevgililer Günü’nde modunuzu yükseltecek romantik filmlere ne dersiniz?
İşte ister partnerinizle ister yalnız izleyebileceğiniz, modunuzu yükseltecek en iyi romantik filmler…
How to Lose a Guy in 10 Days
Bu kült romantik komedi filmi; Matthew McConaughey ve Kate Hudson’ın muhteşem kimyasıyla daha da keyifli bir hal alıyor. Aslında kısa bir karikatür kitabından alınan hikayeye dayanan “How to Lose a Guy in 10 Days/Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir?“, Composure dergisindeki “Nasıl Yapmalı” köşesinin yazarı olan Andie Anderson’ın 10 günde bir erkeği kendisinden kaçırma çabasını anlatıyor. Bu görev için hedef seçtiği Benjamin Barry adlı reklamcı ise kendi patronuyla iddiaya girmiştir ve istediği kadını 10 gün içinde kendisine aşık edebileceğini ileri sürmektedir.
What Happens In Vegas
Cameron Diaz ve Ashton Kutcher’ın başrolünde oynadığı bu eğlenceli filmde; sarhoş oldukları bir gecede Vegas stili evlenen ve sonrasında 3 milyon dolar kazanınca zorunlu olarak evcilik oyunu oynayan bir çifti izliyoruz.
The Big Sick
Son dönemin başarılı romantik komedileri arasında yer alan The Big Sick’te; Chicago’da bir mekanda komedyen olarak çıkan, bir yandan da gündüzleri taksicilik yapan Kumail (Kumail Nanjiani), ailesinin kendisi gibi Pakistan kökenli hayırlı bir kısmetle evlenmesi için yaptığı tüm girişimleri reddetmektedir. Bir gösterisinden sonra tanıştığı Emily (Zoe Kazan) ile ilişkisi ailelerinin uyumsuzluğu nedeniyle uzun sürmeyecek gibidir. Ancak Emily’nin beklenmedik ve çok ciddi rahatsızlığı, Kumail’i hayatta değer verdiği her şeyi tekrar düşünmeye ve bunlar arasında bir denge kurmaya itecektir.
Sleepless in Seattle
Yaşasın 90’lar romantik filmleri! Karısı Maggie öldükten sonra oğlu ile Seattle’a taşınan Sam Baldwin bir Noel arifesinde oğlunun ısrarıyla bir radyo kanalını arar. Karısını ne kadar özlediğini anlatan Sam’e kısa sürede kadın hayranlarından pek çok mektup gelir. Gelen mektuplardan biri ise onunla zaten tanışmış olan biridir…
Four Weddings and a Funeral
New York’ta yaşayan ve başarılı bir kariyere sahip olan Jess’in hayatını konu eden filmde Jess; üniversiteden bir arkadaşının gönderdiği düğün davetisiyle Londra’ya gider.
New York’taki tüm hayatını arkasında bırakan Jess, İngiltere’de eski arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelecek ve büyük bir kişisel krizin ortasında kalacaktır.
This Means War
İki yakışıklı oyuncu Tom Hardy ve Chris Pine’ın hem çok iyi dost hem de CIA’in ultra yetenekli ajanlarını canlandırdığı filmde; ikiliyi bu kez yeteneklerini aşık oldukları Reese Witherspoon’u tavlamak için kullanırken izliyoruz.
The Wedding Planner
Jennifer Lopez ve Matthew McConaughey’nin yer aldığı kült film, yakın zamanda Türk televizyonlarına da uyarlanmıştı. Düğün planlayıcısı Mary Fiore’nin düğününü planladığı damada aşık olduğu film, gerçek bir klasik!
You’ve Got Mail
Tom Hanks ve Meg Ryan’ı bir araya getiren filmde; boş vakitlerini bilgisayar başında geçiren Joe, chat kanallarından birinde tanıştığı bir kadınla samimi bir dostluk kurmaya başlar. Giderek yakınlaşan çifti ise iş buluşmaya geldiğinde bir sürpriz beklemektedir…
Waiting to Exhale
Dört Afrikalı-Amerikalı kadının hayatına odaklan Waiting To Exhale güçlü bir arkadaşlık hikayesi. Erkekler, kariyer ve aileler onları farklı yönlere götürdükçe birbirlerinden destek alan kadınların arasındaki gittikçe daha güçlü bir hal alan bağı izlemek; Sevgililer Günü için harika bir seçenek.
Dirty Dancing
Yaz kampında dans öğretmenliği yapan Johnny Castle ve dans partneri Baby ile olan ilişkisini anlatan bu klasik; 1988’de en iyi şarkı dalında Oscar ödülünü ‘The Time of My Life’ şarkısıyla kazanmıştı.
Runaway Bride
Şimdiye dek en çok hasılat yapan Amerikan romantik komedisi olan Runaway Bride/Kaçak Gelin’de tüm evlilikleri yarıda bırakıp kaçan Maggie ve onu konu alan haberi yazacak olan haberci Graham arasındaki aşkı izliyoruz.