Saç

Sağlık turizminde yenilikçi liderlik

20 yılı aşkin tecrübesi, ileri̇ teknolojileri ve kişiselleştirilmiş hizmet anlayışıyla Estecenter, sağlık turizmi alanında Türkiye’nin küresel liderliğine katki sağlıyor. Kurucusu İbrahim Çevik, markanın başarı hikayesini ve gelecek vizyonunu anlatıyor.

Estecenter, 20 yılı aşkın bir deneyime sahip. Sizce markanızın bugün sağlık turizmi alanında öncü hale gelmesinde en büyük dönüm noktaları ne oldu? 

Estecenter’ın bugün sağlık turizminde öncü bir konumda olması, hastalarımıza duyduğumuz saygı ve sunduğumuz özel hizmetlerle mümkün oldu. Teknolojiyi yakından takip ederek, AR-GE faaliyetlerimize yatırım yapmamız, saç ekimi ve estetik cerrahi alanında yeni çözümler üretmemizi sağladı. Ayrıca, hasta memnuniyetine verdiğimiz önem, özellikle uluslararası hastaların bize duyduğu güvenin temelini oluşturdu. Özellikle “Bir Saç Bir Fidan” kampanyası gibi projelerle sosyal sorumluluk alanında fark yaratmamız da markamızın bilinirliğini artırdı.

Saç ekimi ve estetik cerrahide kullanılan teknolojiler hızla gelişiyor. Estecenter olarak sunduğunuz en yenilikçi hizmetler ve kullanılan ileri teknikler hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Estecenter, saç ekimi alanında Robotik Saç Ekimi, DHI (Doğrudan Saç Ekimi) ve FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) gibi öncü teknikleri başarıyla uygulamaktadır. Robotik saç ekimi, hassasiyeti ve hızıyla dikkat çekerken, DHI tekniği ise daha yoğun ve doğal görünüm sağlayan bir yöntemdir. Bunun yanında, estetik cerrahi uygulamalarında läser teknolojisi ve 3D modelleme gibi ileri teknolojilerden faydalanıyoruz. Bu yenilikler, hastalarımıza kısa iyileşme süreleri ve doğal sonuçlar sunmamızı sağlıyor.

Estecenter’ın AR-GE birimi sektöre birçok yenilik kazandırıyor. Laboratuvar çalışmanız ve saç analizlerinizle elde ettiğiniz en önemli buluşlardan birini paylaşabilir misiniz?

AR-GE birimimizde geliştirilen “Kişisel Saç Haritası” teknolojisi, hastalarımızın saç yapısını ayrıntılı bir şekilde analiz etmemize olanak tanıyor. Bu teknoloji sayesinde, her hastaya özel, bireysel bir tedavi planı oluşturuyoruz. Ayrıca, yeni geliştirilen saç dökülme önleyici serumlarımız hem mevcut saçların kalitesini artırıyor hem de dökülmeyi minimuma indiriyor.

“HASTA MEMNUNİYETİNE VERDİĞİMİZ ÖNEM, ULUSLARARASI HASTALARIN BİZE DUYDUĞU GÜVENİN TEMELİNİ OLUŞTURDU„

Kişiselleştirilmiş hizmet anlayışınızla hasta memnuniyetine büyük önem veriyorsunuz. Sağlık turizminde hastaların güvenini kazanmanın püf noktaları nelerdir?

Hastaların güvenini kazanmak için ilk adım, şeffaf ve doğru bilgilendirme sağlamaktır. Tedavi öncesi, süresince ve sonrasında hastalarımıza ayrıntılı bir rehberlik sunuyoruz. Kişiselleştirilmiş hizmet anlayışımızla, her hastamızın ihtiyacına uygun çözümler sunuyor ve 7/24 erişilebilir bir destek hattıyla yanlarında oluyoruz. Ayrıca, steril ve modern ortamlarımız, hastalarımıza hem fiziksel hem de psikolojik bir güven sağlıyor.

“Bir Saç Bir Fidan” kampanyanız büyük ilgi gördü. Bu sosyal sorumluluk projesi nasıl doğdu. gelecekte çevreye katkı sağlama adına başka projeler planlıyor musunuz?

“Bir Saç Bir Fidan” kampanyamız, çevreye olan duyarlılığımızı göstermek ve doğaya katkı sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Saç ekimi işlemi sonrasında bir fidan dikilerek hastalarımızın bu anlamlı sürece ortak olmasını sağlıyoruz. Gelecekte ise enerji tasarrufu ve geri dönüşüm odaklı projelerle çevresel katkımızı artırmayı hedefliyoruz.

Estecenter’ın kısa vadede global hasta ağını genişletme hedefleri var. Bu hedefler doğrultusunda hangi yeni pazarlar veya uluslararası iş birlikleri üzerinde çalışıyorsunuz?

Kısa vadede, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarındaki etkinliğimizi artırırken, Asya Pasifik bölgesine de açılmayı planlıyoruz. Özellikle uluslararası sigorta şirketleri ve sağlık turizmi acenteleriyle iş birlikleri yaparak, hasta ağımızı daha geniş bir coğrafyada yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

Türkiye, sağlık turizminde dünya çapında lider ülkelerden biri haline geldi. Sizce Türkiye’nin bu alandaki gücünü daha da artırmak için yapılması gereken en önemli adımlar nelerdir? Türkiye’nin gücünü artırmak için öncelikle sağlık altyapısını daha da geliştirmek ve uluslararası standartlarda akreditasyon oranını yüksek tutmak gereklidir. Bunun yanında, devlet destekli tanıtım kampanyaları ve uluslararası sağlık organizasyonlarıyla daha fazla iş birliği yapmak çok önemlidir. Hastalara daha hızlı vize ve seyahat kolaylığı sağlayacak düzenlemeler de kritik bir rol oynayacaktır.

Sağlık turizmi ve estetik alanında gelecekte bizi bekleyen en büyük değişim ne olabilir? Estecenter olarak bu değişimlere nasıl hazırlık yapıyorsunuz?

Gelecekte, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş tedaviler ve uzaktan konsültasyon hizmetlerinin öne çıkacağını öngörüyoruz. Estecenter olarak, dijital altyapımızı ve teknolojik yetkinliklerimizi bu yönde geliştiriyoruz. Ayrıca, tıp alanındaki yeni teknolojileri yakından takip ederek hem hekimlerimizin hem de hastalarımızın bu yeni döneme en iyi şekilde uyum sağlaması için gerekli yatırımları yapıyoruz.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.