İşindeki başarılarıyla, gönüllü olarak katıldığı sosyal sorumluluk projeleriyle ve aldığı ödüllerle son zamanlarda adından sıkça söz ettiren başarılı iş insanı Melda Yeter ile bir araya geldik ve sizler için çok özel söyleşiye imza attık…
Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz, Melda Yeter kimdir?
İş dünyasına Üniversiteyi bitirdikten sonra atıldım. Çok genç yaşta iş hayatına atılmamın artıları benim için çok fazla. Çünkü genç yaşımda aldığım sorumluluklar beni tez zamanda olgunlaştırıp inşa etmek istediğim hayatı bana sundu. Elbette ki bu sunuş önüme altın bir tepside gelmedi. Çok çalışmakla fazla mesai harcamakla oldu. Şirketimizi çok daha iyi yerlere taşıyıp büyütmek için hepimiz büyük fedakarlıklar yaptık. Şimdi hem yurt içinde hem de yurt dışında faliyet gösteren şirketlerimiz var. Bizim için en önemlisi de bu şirketlerde çalışıp akşam evine sıcak ekmek götüren çalışanlarımızın memnuniyetidir.
İçinde bulunduğumuz korona sürecinde bir iş insanı olarak, üretim, çalışanlar ve insan ilişkisi trafiğini nasıl yönetiyorsunuz?
Bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörde de elbetteki duraksamalar oldu. Ama bizim temel gayemiz içinde bulunduğumuz bu zorlu pandemi sürecini en hafif hasarlarla atlatmak bunun için de çalışanlarımıza gerekli esnekliği göstermek ve bunu başardığımızı da söyleyebilirim. Hiçbir çalışanımızı mağdur etmeden bu zorlu süreci atlatacağımıza olan inancım tamdır.
İş hayatı ile ilgili hedefleriniz neler? Sizce başarılı bir iş insan nasıl olmalı?
Milletimize çok daha fazla istihdam sağlayarak. Onların refah düzeylerini yükseltmek. Çünkü refah düzeyi yüksek bir millet ancak mutlu olabilir. Ve mutlu insanlar ancak gelecek nesillere sağlıklı bir yol haritası çizebilir.
Genç yaşta yönetici olarak iş dünyasında yer almak nasıl bir duygu?
Öncelikle şöyle duygularıma şöyle klasik bir cevapla dem vurmak istiyorum çok güzel bir duygu. (Gülümsüyor) Genç yaşta emek vererek bir şeyler başarmanın mutluluğu pahabiçilemez. Ama tabii bunun getirdiği sorumlululuklar da var. Yönetici koltuğunun rehavetine kapılıp sorumluluklarınızı yerine getiremezseniz dibe çökersiniz. Ben bunu hiçbir zaman yapmadım. Sorumluluklarımın daima bilincinde oldum. Bulunduğum mevkiye emek vererek geldiğim gibi o emeklerimi zahi etmemem gerektiğinin de bilincinde oldum.
İş hayatına yeni atılmayı düşünen gençlere ne gibi tüyolar verebilirsiniz?
İş hayatlarına atılmadan önce mutlaka okullarını bitirsinler. Üniversite kimliği edindikten sonra yeteneklerine göre iş alanlarını ve hedeflerini belirleyip o doğrultuda yürüsünler. Her şeyden önce inançlı olsunlar. Başarıya inanılmayan yolların sonu hep hüsrandır. İnanıp çabaladıktan sonra başarı kaçınılmaz olur zaten.
İşinizden arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genel de sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum. Gönüllü olarak yer aldığım bir çok yardım ve STK kuruluşları var. İhtiyaç sahipleri vatandaşlarımıza el uzatıp yaralarına bir nebze olsun derman olmaya çaba gösteriyoruz. Bu da insani görevimizi yaptığımız için kendimizi iyi hissetmemize vesile oluyor. Keşke bu konuda iş insanlarımız veya maddi durumu iyi olan insanlarımız daha çok duyarlı olsalar da çok daha fazla insana el uzatabilsek.
Sizce başarının sırrı nedir? Sizin başarılarınızı çözümleyen en büyük sırı neydi?
Başarının en büyük sırrı sadakattır eğer sadakatınızda dürüst iseniz başarının saadeti kaçınılmaz olur. Ben bu misyonla uyanıyorum her yeni güne. Ve bütün başarılarımın altın anahtarı budur.
Aldığınız en iyi tavsiye?
Babamın bana söylediği ve hiçbir zaman aklımdan çıkartmadığım meşhur bir sözü var. ‘Kızım azmini güce dönüştür yapamaz dedikleri ne varsa üstüne üstüne gidip en iyisini sen yap’ işte bu söz benim babamdan aldığım en büyük tavsiye oldu benim için.