Radisson Otel Grubu Bölgesel Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yeşim Doğukan ile başarı, iş hayatındaki prensipleri, bir kadın olarak sektörde var olmanın zorlu şartları üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.
Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Yeşim Doğukan kimdir?
Pazarlama İletişimi ve Halkla İlişkiler sektöründe 25 yılı aşkın bir deneyime sahibim. Bu süre zarfında, araştırma, analiz, eleştirel düşünme, finansal raporlama, misafir ilişkileri ve problem çözme gibi geniş bir yelpazede yıllar içerisinde elimden geldiğince beceri geliştirmeye çalıştım. Bu becerileri kullanarak, kariyerim boyunca iş dünyasının farklı yönlerinde kendimi geliştirmeye ve başarılı bir profesyonel olmayı hedefledim. Otelcilik sektöründe uzmanlaşmış olmam, ülkemizin turizm cenneti olmasıyla birlikte benim için birçok fırsatın kapısını araladı. Otelcilik sadece bir meslek değil, aynı zamanda benim için bir yaşam tarzıdır. Çoğu zaman evim otel, çalıştığım oteller ise evim oldu. Mesleğimi büyük bir tutkuyla yapmak, benim için bu renkli yaşam biçiminin vazgeçilmezi haline geldi. Bir diğer tutkum ise 10 seneyi aşkın bir süredir yaptıgım yarı zamanlı öğretim üyeliği. Özyeğin Üniversitesinde Otel Yöneticiliği bölümünde Bütünleşik Pazarlama ve Otelcilik sektöründe Marka Yönetimi derslerini veriyorum. Üniversite öğrencisi oğlu olan bir anne olarak gençlerle her daim birlikte olmak, onlarla mesleki deneyimlerimi paylaşmak beni her zaman dinamik tuttugu gibi sektöre yeni katılacak gençlerin kariyer yolculuğuna şahitlik etmek paha biçilmez bir duygu.
Radisson Otel Grubu -Bölge PR & İletişim Müdürlüğüne uzanan kariyer yolculuğunuz nasıl başladı?
Radisson Otel Grubu’ndaki Bölge PR & İletişim Müdürlüğüne uzanan kariyer yolculuğum, büyük bir tutku ve kararlılıkla başladı. İletişim ve Pazarlama, sadece bir iş değil, aynı zamanda insanlar arasında bağlantılar kurmak için güçlü bir araçtır. Bu nedenle, profesyonel olarak çalışmaya başladığımdan beri, bu alanda uzmanlaşma ve etki yaratma arzusuyla doluydum. İletişim ve pazarlama dünyasında geçirdiğim yıllar, insanların duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını anlamak için benzersiz bir fırsat sundu. Bu süreçte, markaların ve kurumların hikayelerini etkili bir şekilde iletmek, olumlu değişimlere öncülük etme potansiyeli taşıdığını gördüm. Bu bilinçle, her projeye ve göreve büyük bir heyecan ve sorumluluk duygusuyla yaklaştım, çünkü inanıyorum ki doğru iletişim, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilecek güçlü bir araçtır ve markaların markalaşma süreçlerinde fark yaratan en önemli etkendir. Ayrıca, 7 seneden fazladır sürdürdüğüm görev önce Türkiye otelleri ile başladı, daha sonra Gürcistan, Azerbaycan, Libya, Lübnan ve Irak gibi ülkelerin de eklenmesiyle birlikte daha geniş bir coğrafyaya yayıldı. Bu da beraberinde farklı kültürleri tanıma ve iletişim becerilerimi geliştirme konusunda büyük bir fırsat oldu.
Bize iş yaşamınızın kilometre taşlarını anlatabilir misiniz?
Meslek hayatım boyunca ağırlıklı olarak otelcilik ve kozmetik sektörlerinde, Clinique, Oriflame, IHG, Accor, Mandarin Oriental gibi kendi sektöründe önde gelen markalarda çalışma fırsatı ile uzmanlaştım ve deneyim kazandım. Özyeğin Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim üyeliği görevim de bu deneyimler arasında yer alıyor. Her bir deneyim, beni bir adım daha ileriye taşıdı ve kendimi geliştirmem için bir fırsat sundu. Bu deneyimler, benim iş dünyasındaki bakış açımı zenginleştirdi ve yeni fırsatlarla dolu bir yolculuğa çıkma cesaretini artırdı. Her adımımda öğrendiğim ve deneyimlediğim bütün tecrübeler, bugünkü başarılarımın temelini oluşturan değerli taşlar olarak görüyorum.
Başarı sizin için ne demek?
Benim için başarı çalışmak, çalışmak ve daha çok çalışmaktır. Sadece kişisel kazanımların ötesinde, etki yaratmak ve insanlara ilham vermek anlamına gelir. Gerçek başarı, çevremdeki insanları olumlu yönde etkileyebilmek, topluma katkıda bulunmak ve bir iz bırakmaktır. Bu nedenle, her adımımda, sadece kendi hedeflerime ulaşmak değil, aynı zamanda çevremdeki insanların yaşamlarına pozitif bir dokunuş yapabilmek için çaba göstermeye özen gösteririm. Mümkün olduğu kadar birlikte çalıştığım takım arkadaşlarıma örnek olmak, onları motive etmek ve potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmak için çabalıyorum. Böylece benim için başarı sadece bireysel bir kazanç olmaktan çıkar ve toplum için gerçek bir değer haline gelir.
Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?
Sanırım biraz fazla işkolik olduğum için aslında çalışarak enerji kazanıyorum. Çünkü çalışmak ve üretmek, benim hayatımın vazgeçilmez bir parçası. Ayrıca bir anne olarak oğlumla birlikte olmak, onun büyümesine şahitlik etmek ve her gün yeni şeyler öğrenmek, benim için tam bir enerji deposu. Kişisel olarak, amatörce astroloji ile ilgileniyorum ve bir yaşam koçluğu sertifikasına sahibim. Bu iki ilgi alanımı birleştirerek, çevremdeki insanlara mentorluk yapmak da benim için çok olumlu bir etki sağlıyor.
İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
İş hayatında vazgeçemediğim prensiplerim arasında dürüstlük, şeffaflık, empati ve sürekli öğrenme yer alıyor. Bu değerler, benim karakterimin ve kararlarımın temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Dürüstlük ve şeffaflık, ilişkilerimde ve iş yaşamımda güvenin sağlanması için önemli birer öğedir. Empati ise, başkalarının duygularını anlamak ve onlara saygı göstermek adına temel bir yaklaşımımı oluşturur. Sürekli öğrenme ise, değişen dünyada ve iş ortamlarında adapte olabilmek için büyük öneme sahiptir. Bu prensipler ile mümkün olduğu kadar iş dünyasında güvenilir bir yönetici olmaya özen gösteriyor ve sürekli olarak kişisel ve profesyonel gelişimime odaklanmaya gayret ediyorum.
Halkla ilişkiler, pazarlama ve turizm alanlarında sektörde uzun yıllardır varlık gösteren başarılı bir yönetici olarak neler söyleyebilirsiniz? Bir kadın olarak sektörde var olmanın artıları, eksileri neler olabilir?
Başarıya giden yolda tutku, azim ve sürekli öğrenme duygusu benim için çok önemli. Sektörlerdeki uzun yıllara dayanan deneyimlerim, cesaret, yenilik ve dayanıklılık gibi önemli özellikleri kazanmama yardımcı oldu. Tutku, her gün motive olmamı sağlayan güçlü bir itici kuvvet olmuştur. Zira tutkulu olmadan, mesleğimi severek yapmadan başarılı olabilmem mümkün değil. Tutkulu olmak, zorluklarla karşılaştığımda bile enerjimi yüksek tutmamı ve hedeflerime odaklanmamı sağlar. Azim, karşılaştığım engelleri aşmak ve zorlukları yenmek için gereken içsel gücü beraberinde getirir. Sürekli öğrenme merakım ise, değişen iş dünyasında rekabet avantajını sürdürmem ve kendimi sürekli olarak geliştirmem için kritik bir rol oynuyor. Yeniliklerle dolu bir sektörde çalışmak, her gün yeni bilgiler öğrenmek ve becerilerimi geliştirmek için benzersiz fırsatlar sunuyor. Mümkün olduğu kadar yenilikçi fikirleri hayata geçirmek ve risk almak, benim için başarıya giden yolda önemli adımlardır.
Başarılı bir iş hayatı için genç kadınlara önerileriniz nelerdir?
Naçizane kendi kariyer yolculuğumdan kazandığım deneyimler ile katıkıda bulunmak isterim.
Kadınların kendi güçlerine inanmalarını, tutkularını takip etmelerini ve zorluklarla karşılaştıklarında bile asla pes etmemelerini öneririm. Her engel, yeni bir fırsat ve her başarı, bir öğrenme deneyimidir. Hayatta karşılaşılan zorluklar, bizi güçlendiren ve büyümemizi sağlayan fırsatlardır. Üstesinden gelindiğinde, daha da güçleniriz ve yeni bir seviyeye yükseliriz. Dolayısıyla kendilerine inanmalarını ve hayallerinin peşinden gitmelerini öneririm çünkü sınırlarımızı sadece biz belirleriz. Ben kişisel olarak attığım her adımda daha da güçlendiğimi ve her engelden daha da sağlam çıkabildiğimi gördüm. Bu şekilde, hayallerimizin peşinden giderek sınırlarımızı aşabilir ve gerçek potansiyelimizi keşfedebiliriz.
