Gündem

Ogilvy’den Markaların İletişim Stratejilerini Değiştirecek Bir Araştırma

Ogilvy’nin 4 kıtadaki 14 ülkede pandemi süreci içerisinde gerçekleştirdiği küresel “İyi Yaşam” Araştırması, büyüme hedefleyen markalar için” iyi yaşam” (wellness) konusundaki uygulama ve beklentiler arasındaki farklılıkları somut verilerle ortaya koyuyor. Bu anlamda alanında bir ilk olan araştırmaya göre; tüketicilerin %52’si otomobil, banka veya havayolu markalarından bile iyi yaşam seçenekleri sunmasını istiyor.

Ogilvy, tüketicilerin marka iletişimlerindeki “iyi yaşam” (wellness) konseptini nasıl algıladıkları göz önüne seren ve bu alandaki beklentileri konusunda somut veriler sağlayan “İyi Yaşam Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı. 14 ülkeden 7.000 tüketicinin katılımıyla gerçekleştirilen ve bütün dünyada aynı anda açıklanan araştırma sonuçları, markaların iletişim stratejilerini etkileyecek veriler içeriyor. Sonuçlara göre global ekonomiden iki kat hızlı büyüyen 4,5 trilyon dolarlık küresel iyi yaşam ekonomisi, o kadar yaygın hale gelmiş durumda ki dünya genelinde tüketicilerin %73’ü iyi yaaşamı marka stratejisinin temel bir unsuru olarak kabul ediyor.

14 Ekim’de açıklanan “Ogilvy İyi Yaşam Araştırması”, işlerini büyütmeyi hedefleyen pazarlama profesyonellerine, tüketicilerin beklentilerini ve önlerindeki büyük fırsatları göstermesi bakımından, marka iletişiminde yepyeni bir döneme de öncülük ediyor. Araştırma gıda, atıştırmalık, cilt bakımı, havayolları, oteller, otomobiller ve bankacılık olmak üzere yedi temel sektörü baz alıyor ve bu sektörlerde tüketicilerin markalardan iyi yaşam konusunda ne beklediklerini ile bu beklentilerin ne ölçüde karşılandığını ilk kez verilerle somutlaştırıyor. Araştırma sonuçlarına göre, global tüketicinin %77’si iyi yaşam kavramını çok önemli buluyor, %80’i ise hayatlarındaki iyi yaşam unsurlarını iyileştirmek istiyor.  Yine küresel tüketicilerin %75’i, markaların insanların iyi yaşam için daha fazlasını yapabileceğini düşünüyor ancak sadece %46’sı, markaların kişilerin iyi yaşamını öncelik olarak gördüğüne inanıyor.

Ogilvy Wellness İnisiyatifi’nin Küresel Lideri Marion McDonald, “Artık her marka, bir iyi yaşam markası olabilir. İyi yaşam, pek çok açıdan ‘amacın’ çok daha somut bir faydası. Biz bunun markalar için iyi bir haber olduğunu düşünüyoruz. Çünkü markalar bu alandaki boşluğu doldurma yönünde çeşitli tüketici beklentilerini karşılayarak çift haneli büyüme yakalayabilirler” diye konuştu.

Ogilvy İstanbul CEO’su Emine Çubukçu ise araştırmanın sonuçları hakkında şunları söyledi: “Günümüzde küresel ekonominin en heyecan verici alanlarından biri olan iyi yaşam hareketi, tüm dünyada yaygınlaşarak büyümeye devam ediyor. Beliren yeni beklentiler; yeni hizmetlere, yeni ürünlere, yeni markalara ilham vermeli. Covid-19 süreci bu olguya daha da ivme kazandırıyor. İyi yaşam yaklaşımını yeni bir çerçevede tanımlamak önemli ve acil bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Bu araştırmayla ana amaçlarımızdan biri markalarımızın, değişen sağlık ve iyi yaşam anlayışına adapte olmalarını ve geleceğin dünyasında başarı kazanmalarını sağlamak. Her zaman olduğu gibi markaları değerli kılmak.”

Her marka, iyi yaşam pastasından kendine uygun payı alabilir

Her markanın iyi yaşam alanındaki çalışmalar aracılığıyla büyüyebileceği araştırmanın bir başka önemli sonucu olarak dikkat çekiyor. İyi yaşam artık yalnızca spa merkezlerinden ibaret lüks bir sektör ya da sadece ilgili markalara özel bir alan değil ve tüketiciler bunu net bir şekilde ifade ediyor:  

·     %73, markaların bir iyi yaşam stratejisini temel misyonlarının parçası yapması gerektiğini söylüyor

·     %67, hangi ürünü alıyor olurlarsa olsunlar daha fazla iyi yaşam seçeneği sunulması gerektiğini söylüyor

·     %52, otomobillerin, bankaların veya havayollarının iyi yaşam seçenekleri sunmasını bekliyor

Tüketiciler, her markanın kişilerin iyi yaşamına katkıda bulunmasını istiyor. Yüzde 59’u da iyi yaşam seçeneklerinin daha fazla para ödemeye değer olduğu fikrine katılıyor.

Toplumsal ve amaçlı: iyi yaşamın iki yeni cephesi

Sağlıklı beslenme, iyi uyku ve rahatlamaya zaman ayırma dünya çapında iyi yaşamın kritik öncelikleri olmaya devam ederken Ogilvy İyi Yaşam Araştırması iyi yaşamın artık kişiye odaklı olmadığını da gösteriyor. 2020 yılında iyi yaşam artık fiziksel, psikolojik, toplumsal ve amaçlı olmak üzere 4 boyuttan oluşuyor.

İnsanlar, bağlantı kurduklarını düşünmediklerinde veya dünyanın daha iyi bir yer olmasına katkı sağlamadıklarında kendilerini iyi hissetmediklerini giderek daha fazla ifade ediyor.

·     %71, bir iyi yaşam markasının pozitif fark yaratması gerektiğini söylüyor

·     %60, bir amaç hissi vermesi gerektiğini ifade ediyor

·     %53, bir markanın kişilerin bağlantılı olduklarını hissettirmesi gerekir diyor

Bu veriler, markaların amacı devreye alarak tüketicileriyle daha yakın bağlar kurmaları için pek çok fırsata da kapı açıyor. Bir markanın toplumsal stratejisini iyi yaşam penceresinden bakarak yenilemesi, daha zengin ve kişiselleştirilmiş bağlantılara katkı sağlıyor.

Büyüme fırsatlarından yararlanabilmek için fırsat

İyi yaşama yönelik söylemler de artık tüketicilerin giderek daha çok dikkatini çekiyor. Araştırma tüketicilerin sadece %41’inin iyi yaşam taahhüdünde bulunan markaların genellikle inandırıcı olduğunu düşündüğünü ortaya koydu. Yüzde 53 ise gerçek ve sahte iyi yaşam iddiaları arasındaki farkı görmekte zorlandıklarını ifade ediyor. İnsanlar gerçek hikayeler, anlayabilecekleri içerikler, inanabilecekleri faydalar ve en önemlisi de güçlü bir rekabetçi avantaj geliştirme vaatlerini yerine getiren markalar istiyor. Bu verilerle Ogilvy İyi Yaşam Araştırması, markaların yeni iyi yaşam cephesinde kendi büyüme fırsatlarını bulmalarına yardımcı oluyor.