Moda Haberleri

Mikro trendler için çöküş dönemi başladı

Pandemiden bu yana Sessiz Lüks’ten Barbie Core’a, Mob Wife’tan Cottage Core’a kadar bir çok mikro trendle tanıştık. Özellikle 2023 ve 2024’ün ilk yarısını, neredeyse her hafta dur durak bilmeden değişen trendleri yakalamaya çalışarak geçirdik.

Ancak son zamanlarda Y ve Z Kuşağı tüketicilerin kimlik odaklı tercihlere geçmesiyle “core” fenomeni yavaşladı. Artık sosyal medyada kısa vadeli alışveriş çılgınlığını öven videolardan çok “Buna gerçekten ihtiyacımız var mı?” sorulu içeriklerle daha sık karşılaşıyoruz. Mikro trendler yerine, sürdürülebilirlik, minimalizm ve kişisel tercihlerin ön planda olduğu bir kültüre geçiş yapıyoruz.

Mikro trendler ve çöküş dönemi

Pandemi izolasyonunda pastoral bir romantizmle başlayan “mikro trend”çilik, Barbiecore’un pembe dünyasından Succession’ın “sessiz lüks” anlayışına, büyükanne nostaljisinden, Mob Wife estetiğine kadar sonsuz akışta hız kesmeden devam etti. 2024 yılının ilk yarısına kadar neredeyse nefes bile aldırmayan bu estetik devinim ve tüketim döngüsü, 2025’te yerini kimlik ve gerçeklik arayışına bırakıyor.

Mikro trendlerin kısıtlamaları ve sürekli değişen estetik anlayışları karşısında, bireysel estetik oluşturmanın gücü daha önce hiç bu kadar önemli olmamıştı. Mikro trendlerin en sıkı takipçisi Y ve Z jenerasyonları için 2025’te en büyük güç, mikro trendlerin ötesinde “benim estetiğim” diyebilmek. Bu yıl internette kaybolmadan önce aynaya bakıp kendimize sormamız gereken soru “Ben, gerçekten neyi seviyorum?” olacak.

2024 yılının ikinci yarısında genç tüketiciler, mikro trendlerin olumsuz finansal etkilerini daha derin hissetmeye başladı. Kredi kartı borçlarının artması, Y ve Z jenerasyonu hesaplı ve sürdürülebilir alışveriş alışkanlıklarına yönlendirdi.

Ayrıca TikTok, Instagram, X, Youtube gibi platformlarında, sürekli yenilenen estetik akımlara maruz kalmak kullanıcılarda yorgunluk yaratmaya başladı. Mikro trendler ve “core” estetikleri tepki çekmeye başlaması daha kalıcı, zamansız ürünlere yönelme isteğini artırdı.

Y ve Z kuşağı artık her estetik akıma katılmak yerine kendi tarzını yaratmaya yönelik bir tutum sergileyip, kendilerine ait bir kimlik inşa etmeyi tercih ediyor. Sürdürülebilirlik bilincinin de artmasıyla birlikte genç tüketiciler, daha az ama kaliteli ürünlere yatırım yapma ve anlamlı bir bağ kurdukları markalarla daha kalıcı ilişki kurma eğilimine geçiyor.

Fotoğraflar: Pexels
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Instagram filtreleri kaldırılıyor