Mehtap Elaidi, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un 15. sezonunda, tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin yarattığı ruh haliyle, her şeyin özüne dönerek yarattığı #backtopointzero İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonunu sundu. Pandeminin etkisiyle herkesin eve kapandığı ve ruhsal bir arınmaya girerek özüne döndüğü dönemde bu sürecin Mehtap Elaidi ekibine yansımaları ve ekibin sürece dair gözlemleri #backtopointzero koleksiyonuna taşındı.
Öze geri dönüş olarak çevrilebilecek #backtopointzero temasını Mehtap Elaidi dört farklı açıdan ele aldı. Tasarımcı bu öze dönüş macerasına ilk önce markasının özüne dönerek başladı; koleksiyonun odak noktasına beyaz gömlekler ve beyaz poplin kumaş oturtulurken markanın eski koleksiyonlarından ikonikleşmiş bazı parçalar da bu sezonda yeniden hayat buldular.
Daha sonra rotasını ülkemize çeviren Mehtap Elaidi, pandemi sürecinde çiçek açarak tasarım ekibinin huzur depolamasını sağlayan mimoza ağaçlarından ilhamla özel bir desen hazırladı, bu desen organik kotona basıldı ve uçuşan elbiselere taşındı. Türkiye’nin geleneksel sanatlarından oya işini koleksiyona yansıtmak isteyen ekip ÇATOM ile bir araya geldi ve ÇATOM’un iş sağladığı yetenekli kadınlar koleksiyona özel boncuklu mimoza oyası ve Türkiye’ye has olan çintemani deseninin oyasını işlediler. Bu oyalar cep kenarlarına, etek uçlarına ve yakalara dikilip baharı ve Türkiye’nin özünden detayları tasarım parçalarına taşıdılar. Bu işbirliğinden bir hatıra kalması ve kadınların el emeğine bir nevi saygı duruşu olması adına koleksiyondaki bluz ve gömlek isimlerine oya işlerini yapan kadınların isimleri verildi.
Mehtap Elaidi daha sonra dünyanın özüne döndü ve varoluşun başlangıcı olan okyanus va balıklardan esinlenerek iki özel desen yaptı, bazı parçalarda da balık desenini nakış olarak işledi. Pandemi sürecinde özüne dönerek kendini toparlayan doğamıza gönderme olarak capcanlı soyut çiçek desenleri de koleksiyona ekledi. FW2021 koleksiyon çekiminde her şeye rağmen beton aralarından fışkıran yeşilliklere gönderme yapan tasarımcı bu dönemde her şeyden çok umuda ihtiyacımız olduğu için bu görseli de SS21 koleksiyonunda bir desene de taşıdı. Koleksiyondaki tüm desenler doğa özüne dönmeye devam edebilsin diye organik kotonlara, doğa dostu Ecovero kumaşına veya Tencel’e basıldılar. Bu çevreçi yaklaşımdan hareketle ekip ellerinde kalmış olan eski sezon kumaşlarını da koleksiyona dahil ederek koleksiyonun %80’ini sürdürülebilir kumaşlardan oluşturdu.
Mehtap Elaidi ve ekibi bu döngü macerasını içe dönerek ve izleyiciyi de aynısını yapmaya davet ederek tamamladılar. Defilelerinde kuş sesleriyle dolu meditatif bir müzikle mankenler yavaşça bir yuvarlak çizerek yürüdüler. Merdivenden inerek yürüyüşlerine başlayan mankenlerin bu koreografisi içe dönüş meditasyonlarına da bir gönderme niteliğindeydi. Videoda mankenlerin içe içe geçen görüntüleri kullanılarak insanın özüne ve içinde dolaşan kadınlara dönüşü simgelendi.
Koleksiyonda Mehtap Elaidi’nin imzası olan kup oyunları başı çekerken detaylarda balon, pli, drape ve volan detayları öne çıkıyor. Bu silüetler canlı desenlerde hayat buluyor ve bu desenlere kırmızı, yeşil, mavi ve bej tonlarından oluşan bir renk paleti eşlik ediyor. Bolca kullanılan beyaz poplin de bu canlılığa bir tezat oluşturup izleyicinin gözlerini ve içini ferahlatmayı amaçlıyor.
Mehtap Elaidi kadını olarak tanımlanan müdanasız kadının umut dolu hissettiğinde veya hissetmek istediğinde giymek isteyeceği bu koleksiyon her sezon olduğu gibi zengin tasarım detaylarıyla özgün ve giyilebilir bir boyuta taşınıyor.