Kimileri hayatta ne yapacağına dair hep bir arayış içindedir, kimileri içinse değişim kendiliğinden gelir… İşletme eğitimine Berlin’de devam etmeyi planlarken modellik teklifi alan, 90’lı yıllarda sektörde yaşanan durgunluğun ardından oyunculuk fırsatını değerlendiren Kıvanç Kasabalı sözü geçen arayışın yerine kendini hayatın akışına bırakanlardan… Yaprak Dökümü’nde üç sezon sergilediği başarılı performansını, bu sezon dâhil olduğu Merhamet diziyle sürdürüyor.
Modellik yaptığı yılların getirdiği profesyonellikle Park Hyatt Otel’de gerçekleşen çekimler tahminimizden de kısa sürdü… Çekim sırasında giydiği smokinlerden kurtulup gri eski tişörtünü ve yine aynı renkteki jean’ini üzerine geçirdiğinde ise röportaja hazırdı… Sohbete başlamadan önce mutlu giden evliliğini, çok yakında aralarına katılacak bebeklerini ve başarılı kariyerini düşünüyorum. Hepsini yan yana getirdiğinizde dışardan her şeyin süt liman göründüğü, sakin ve mutlu bir hayat çıkıyor karşınıza… Kıvanç Kasabalı ise ‘mükemmel hayat’ diye bir kavramın olmadığını söylüyor ve şöyle devam ediyor; “Maddi tatminsizlikler hayatınızı kusursuz kılmaz belki. Farklı beklentiler ön plana çıkabilir hatta. Yine de sağlığınız yerindeyse ve huzurluysanız bana göre sizden kralı yoktur.” Evet, o şimdi üç kişilik bir ailenin krallık koltuğuna oturmaya hazırlanıyor. Bir ay sonra dünyaya gelecek bebeği, eşi Sedef Avcı’yla yaşamaya hazırlandığı yepyeni duygular, üstlenmeyi sabırsızlıkla beklediği yeni nesil ‘cool baba’ rolü ve daha fazlasıyla Kıvanç Kasabalı huzurlarınızda.
Bebeğiniz bir ay sonra dünyaya gelecek. Nasıl hissediyorsunuz?
Bebek doğduğunda neler olacak gerçekten çok merak ediyorum. Sedef ile hayatımızda yepyeni bir kapı açılacak… O kapıdan içeri girip yeni bir maceraya atılacağız. Yakın çevrem; ‘Tarif edilemez bir duygu yaşayacaksın ama asıl onunla iletişime geçtiğinde babalığın tadına varacaksın’ diyor. Bebek dünyaya geldikten sonra tadacağım hisleri tahmin etmem elbette imkânsız. Doğum anında orada olup gözlerini açtığını görmek bile mucizevi bir his olacak kuşkusuz.
Çocuk sahibi olmayı planladınız mı yoksa sürpriz miydi?
Hayır, sürpriz olmadı ama çok da planlı değildi… Artık çocuk sahibi olmanın zamanı geldiğini düşünüyorduk ikimiz de. Sonrasında her şey kendiliğinden gelişti…
Büyüdüğünde onunla neler yapacağınızı hayal ediyor musunuz?
Her erkek gibi ben de hayaller kuruyorum… Nasıl bir baba olacağımı, ilişkimizin nasıl şekillenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hatta kendi babamla aramdaki ilişkimi dahi sorguluyorum, kıyaslamalar yapıyorum.
Nasıldı babanızla aranızdaki ilişki?
Babam ciddi bir yapıya sahiptir. Aramızdaki yaş farkından dolayı biraz keskin sınırlarla çizilmiş bir baba oğul ilişkisi bizimkisi. Babamın yapısından kaynaklanan bir durum bu. Kalıplar içinde yasayan bir baba modeli onunkisi. O bildiğimiz saygı duyulan, çoğu zaman mesafeli ve ciddi görünen babalardan kısacası. Oğlum büyüdüğünde onun gibi mi davranırım bilmiyorum ama bizim aramızda çok büyük bir nesil farkı olmayacak. Bu nedenle çok yakın arkadaş olacağımızı hayal ediyorum. Babam hâlâ cep telefonu nasıl açılır diye kafa yorar. Belki gün gelir benim de oğlumun gerisinde kalıp ona ayak uydurmak için çaba sarf etmem gerekir… Yine de mümkün olduğunca yaşantımı oğlumla paralel sürdüreceğim.
Çocuktan sonra yaşam tarzını çok fazla değiştirmeyen yeni nesil ‘cool’ babalardan olabilirsiniz…
Evet, söylediğiniz gibi sanırım ben daha rahat, modern bir baba olacağım. Oturuşum, kalkışım, kıyafetlerim de yeni nesilden çok uzak değil ama doğduktan sonra belki geleneksel ‘baba’ kalıbına girebilirim. (Gülüyor) Zaman gösterecek!
Korkuyor musunuz?
Zaman zaman korkuyorum ama kendimle ilgili bir korku değil bu. Çevreyle ve yaşadığımız zorluklarla ilgili bir korku… İstanbul çok değişti, kozmopolit bir şehir oldu artık. Güvenlik açısından birçok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Yetişkinler dahi nasıl korunması gerektiğini bilemiyor kimi zaman. Buna rağmen böyle bir dünyaya çocuk getirme fikri beni ürkütmüyor.
Eşiniz nasıl bir anne olacak sizce?
Sedef’in hamilelik sürecine baktığımda ve onu yıllardır tanıdığım kadarıyla iyi bir anne olacağını tahmin ediyorum. Bir yandan annelik duygusunu merak ediyor diğer yandan keşfedeceği birçok tecrübe de onu bekliyor. Gerçekleştirmek istediği hayallerin ne kadarını uygulayabileceğini o da henüz bilmiyor. Oğlunun her şeyine karışıp sert bir anne olmayacağını söylüyor ama tam tersi olsa da şaşırmam! Herkes; ‘Ben şöyle bir anne, böyle bir baba olacağım’ der ama çocuğunuz size ‘anne’ ya da ‘baba’ dediğinde işler değişir. Ona nasıl davranacağımızı yaşayarak göreceğiz. Oğlumuzla kurduğumuz ilişki çok önemli. Eğlenceli olacak…
Dışarıdan çok sakin bir çift gibi görünüyorsunuz. Evde hiç sesiniz yükselmez mi?
Yükselmez olur mu? Biz de kavga ediyoruz tabii, aksi takdirde ortalıkta ruh gibi dolaşmamız gerekir. Dediğiniz gibi dışarıdan bakanlar; ‘Sedef ile Kıvanç hiç kavga etmez’ diyebilirler. Böyle düşünülmesinin bizim için hiçbir sakıncası yok doğrusu.
Sizi uzun zamandır tanıyoruz ama hakkınızda çok az şey biliyoruz. Nedeni sansasyondan uzak durmanız mı sadece?
Uzak kalmak için ekstra çaba sarf etmedik ikimiz de. Eşimle hayat tarzımız böyle… Projeler sırasında zaten ön plandayız. Özel hayatımızla ilgili konularda da geri kalmaya çalışıyoruz. Örneğin tatile çıktığımızda ya da yemeğe gittiğimizde sosyal medyada kendimizi deşifre etmiyoruz.
Buna rağmen Instagram ve Twitter hesabınızda paylaşımlarda bulunuyorsunuz…
Ben sosyal medyayı çok aktif kullanmıyorum. Instagram’a içimden geldiğinde gittiğim yerlerin fotoğraflarını koysam da bunun için özel bir uğraş sarf etmiyorum. İnsanlar herhangi bir projeye dâhil olmadığınızda ne yaptığınızı merak ediyor ve haber almak istiyorlar. Ünlü simaların sosyal medyayı aktif olarak kullanmasının nedeni de bu bence. Dünyaca ünlü yıldızlara baktığınızda da Instagram’ı aktif olarak kullandıklarını görüyorsunuz. Diğer yandan sosyal medya yaptığınız işlerin tanıtım kanalı rolünde bugün. Ben reklam yapmak için kullanmayı tercih etmiyorum ama kullananlara da saygı duyuyorum.
Hamilelik haberinden kısa süre önce boşanacağınıza dair söylentiler çıkmıştı. Aslı astarı var mıydı bu dedikoduların?
Sabah gazeteyi açıyorsunuz ve asılsız bir dedikoduyla karşılaşıyorsunuz. Ertesi gün başka gazetede de aynı habere rastlıyorsunuz. Bu tür haberlerin neden çıktığını anlamaya çalışmak o kadar anlamsız ki… O dönem boşanmanın söz konusu olmadığını söylememize rağmen üstelediler. Haberler çıkmadan önce engelleme şansınız yok. Sizi iki kez üst üste ayrı gördüklerinde ‘boşanıyorlar’ diye haber yapabiliyorlar. Birlikte gezmediğinizde onlara koz veriyorsunuz aslında. Ateşi verdiğiniz zaman bir anda yangın çıkarmaya hazırlar!
Sosyal hayatınızda birlikte zaman geçirir misiniz eşinizle?
İlişkiye başladıktan sonra ister istemez benim arkadaşlarım onun arkadaşları oldu, onunkiler de benim. ‘Evlendikten sonra sosyal yaşam duruluyor’ düşüncesine de katılmıyorum. Elimizden geldiğince birlikte sosyalleşmeye çalışıyoruz ama çocuktan sonra ne olur bilemem. Belki de çocuk peşinde koşmaktan daha da hareketlenebilir…
Evlendikten sonra aile olmak hayata bakışınızı değiştirdi mi?
Evlenmeden önce nasıl yaşıyorsak şimdi de aynı ilişkiyi sürdürüyoruz. Fazladan bir sorumluluk yüklenmedi bu yüzden ikimize de. Flört etmeye başladığımız dönemde 25, evlendiğimdeyse 30’lu yaşlarımdaydım. Geçen süreçte hayata bakış açımızın değişmesi kaçınılmazdı ama eşimle birbirimize bakışımız hiç değişmedi.
Peki, hisleriniz hâlâ aynı mı?
Aşk kabuk değiştiriyor zaman içinde. Değişmemesine imkân yok zaten… 20’li yaşlarımda flört ettiğimiz dönem hissettiğim duygularım elbette şimdikiyle aynı değil. 40’lı yaşlarımda aşk yine devam ediyor, sadece biraz daha mantıklı halini yaşıyorum… Evliliğin içinde bazı anlar vardır. O anları yakaladığınız zaman duyguların sıcak kalmasını sağlayabilirsiniz. Duygularınızın yükseldiği bu anları yakaladığınızda da kaybetmek istemezsiniz. Giyim tarzı, yataktan kalktığı zaman yüzünün aldığı ifade, yemek yaparken attığı bir bakış, o günkü makyajı ya da saçı… Her şeyi kıvılcımı alevlendirebilir. Evlendiğiniz zaman ilişkinin hayat arkadaşlığına dönüşme ihtimali de vardır ama o ihtimali ortadan kaldırmak sizin elinizde. Sedef’in dedesi ve anneannesi muhteşem bir örnektir bizim için. Onların birbirine bakışını gördüğümüzde onlarla aynı yaşa geldiğimizde de birbirimize aşkla bakmayı umuyoruz.
Dizi çekimleri devam ediyor, bir yandan çocuk sahibi olacaksınız. ış ve özel hayatınızda dengeyi kurmak zor değil mi?
O denge kendi kendine kuruluyor aslında. Dengeli olsun diye çabalamanıza gerek kalmıyor. Sedef ile aynı mesleği yapmamızın bize sağladığı avantajlardan biri de bu. Çalışma şartlarımız çok zor ve koşuşturmayla geçiyor ama birbirimize karşı anlayışlıyız. Bu da ilişkiyi belirli bir dengede tutmamızı kolaylaştırıyor.
Devamı Marie Claire Ekim sayısında…
[imagebrowser id=1319]