‘‘Az etki, daha iyi bir dünya’’ mesajı ile Mango, tüm koleksiyonları için düzenlediği kampanyada Akdeniz ruhunu tasvir ediyor.
Mango, daha sorumluluk sahibi bir moda endüstrisinin oluşması için kararlılığını sürdürüyor. Bu sezonda, apre işlemlerinde kullandığı daha yenilikçi ve sürdürülebilir yöntemler sayesinde 30 milyon litre su tasarrufu sağlayacağı ve böylelikle, daha iyi bir dünyaya katkıda bulunacağı bir denim koleksiyonu piyasaya sürüyor. Bu koleksiyon; kadın, erkek ve çocuk kıyafetlerine kadar uzanarak her yaş gurubu için sürdürülebilir alternatifler sunuyor.
Bazı modellerde, her bir ürünün yıkama ve apre işlemleri için sürdürülebilir ve verimli çözümler sağlamak amacıyla, lazer veya ozon gibi teknolojiler kullanılmıştır. Ayrıca, kalite ve detaylara gösterilen özen, her bir parçada öne çıkan ve ürünlerin uzun ömürlü olmasını sağlayan temel unsurlardır. Mango, müşterilerinin kıyafetlerini mevsimler boyunca severek giymesi amacıyla, deniz ve doğa ile bağlantılı bir Akdeniz yaşam tarzını yansıtmaktadır.
Çok yönlü ve evrensel bir kumaş olan denim, bu koleksiyonda her cinsiyeti, yaş gurubunu ve beden ölçüsünü temsil etmektedir. Siluetler, doğa ile denimin Akdeniz doğasında tamamen birbiriyle bütünleştiği, 90’lı yılların görünümlerinden ilham alıyor. Pudra renk tonları, gömlekler ve beli kuşaklı tulumlar sayesinde denim parçalarda en güzel şekli ile karşımıza çıkıyor. Ayrıca, etek, pantolon ve ceketler üzerindeki patchwork işlemeleri, 90’ların ruhunu yansıtıyor ve klasik modellere yeni bir hava katıyor. Denim elbiselerin geri dönüşü ve jean pantolonların ve ceketlerin yaptığı hızlı çıkış ile bu ilkbahar mevsiminde denimin total look formatında kullanılacak olması en önemli özellik.
Konuyla ilgili olarak, Mango Sürdürülebilirlik Müdürü Beatriz Bayo: “İnovasyon, teknolojinin adaptasyonu ve süreçlerdeki sürdürülebilirlik sayesinde, doğa üzerindeki etkimizi azaltmamıza yardımcı olan koleksiyonlar yaratıyoruz. Ekiplerimiz ve ürün tedarikçilerimizle birlikte sürekli olarak, daha sürdürülebilir üretim alternatifleri ve malzemeler arıyoruz” açıklamasında bulunuyor.
Bu yolda devam etmeyi amaçlayan ve doğaya karşı daha sorumlu bir iş modeli üzerine yoğunlaşmaya devam eden Mango, 2025 yılı için koyduğu hedeflere ulaşmak için çalışıyor: Kullanılan pamuğun %100’ünün sürdürülebilir kaynaklardan geliyor olması ve polyesterin %50’sinin geri dönüştürülmüş olması. Ayrıca 2030’a kadar olan hedefi de kullanılan selülozik elyafların %100’ünün kontrollü menşeye sahip olmasıdır. Mango, bu yola yıllar önce çıktı; bu koleksiyonla da kararlı olduğunu göstermeye ve daha sürdürülebilir bir moda sektörü için çalışmaya devam ediyor.