Erkek koleksiyonlarını Paris’te Marie Claire dergisi için izlerken ve Couture Haftası’nın yaklaştığı o günlerde, Paris metrosunda bir afiş ile karşılaştım: Louvre Couture. Bu afişin beni nasıl heyecanlandırdığını ve ilham verdiğini size anlatamam! Dünyanın en ilham verici müzesinde, tarihi sanat eserlerinin, objelerin ve stillerin 45 moda tasarımcısı ve moda evi için nasıl ilham kaynağı olduğunu izleme fırsatı…
İlham veren müze: Louvre Couture
9.000 metrekarelik dekoratif sanatlar bölümü galerilerinde sergilenen bu kreasyonlar, Chanel, Dior, Givenchy, Hermès gibi Fransız moda evlerinden Prada, Erdem, Dries Van Noten, JW Anderson gibi uluslararası markalara ve tasarımcılara kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Orta Çağ’dan Fransa’nın İkinci İmparatorluk Dönemi’ne kadar uzanan mobilyalar, duvar halıları, zırhlar ve saatler gibi son derece ayrıntılı eserlerin arasında gezinirken, modanın ne kadar evrensel ve erişilebilir olduğu hissini yaşadım. Bir nevi köprü gibiydi, geçmiş ile günümüzü harmanlayan… Bana sunduğu bu farklı deneyimin büyüsüyle galerileri, zanaatkârlığa duyduğum hayranlıkla gezmeye başladım.
Olivier Gabet, Louvre Müzesi Dekoratif Sanatlar Bölümü Direktörü, şöyle diyor: “Louvre’daki her şey çok etkileyicidir, ancak sade ve zarif bir dille. Louvre, haute couture’dür; mükemmel olmak zorundadır.”
Birbirine açılan bu kutsal galeriler, görkemli III. Napolyon daireleri olduğu gibi öyle muhteşemdi ki sergide hiçbir vitrin ya da ekran görmedim. Her şey çok sade ve zarifti.
Karl Lagerfeld, 2019 İlkbahar-Yaz Chanel Haute Couture koleksiyonu için bir ceket tasarlarken, Louvre koleksiyonunda yer alan mobilya ustası Mathieu Criaerd’e ait 18. yüzyıl şifonyerin mavi-beyaz desenini Lesage işlemeleriyle taklit etmiş. Bu, müzedeki çeşitli dekoratif sanat eserlerinin, modanın evrensel ve erişilebilir tasarım tarafıyla nasıl birleştiğinin ve giysi ile sanat objesi arasındaki ilham alışverişinin en güzel örneklerinden biri.
Modern modanın başyapıtlarını ve onların ilham kaynaklarını seyrederken, Fransız zanaatkârlığının inceliğini yansıtan duvar halıları, bronz eserler ve porselenler arasında; 1961’den günümüze uzanan, yaklaşık 100’e yakın haute couture, hazır giyim ve aksesuar parçasının arasında modanın günümüzde ne kadar önemli bir sanatsal ifade biçimi olduğunu gördüm. Bizans’tan Orta Çağ’a, Rönesans’a, 17. ve 18. yüzyıllara, İmparatorluk ve İkinci İmparatorluk Dönemi’ne kadar tasarımcıların dekoratif sanatlardan ne kadar etkilendiklerini görmek oldukça heyecan vericiydi.
Hem köklü hem de yeni moda evlerine ait arşivlerden ve koleksiyonlardan derlenen bu parçalar, dekoratif stillerin, zanaatın ve süslemenin tarihi ile harmanlanınca Louvre’u bir ilham müzesine dönüştürmüştü.
21 Temmuz’a kadar açık kalacak olan sergi, tarihi sanat eserlerinin, objelerin ve stillerin 45 moda tasarımcısı ve moda evi için nasıl ilham kaynağı olduğunu bizlere gösteriyor. Louvre Couture, 4 Mart’ta görkemli bir şekilde kutlanacak ve Visa Infinite sponsorluğunda düzenlenen Grand Dîner du Louvre etkinliği ile taçlandırılacak.
Fotoğraflar: @hakanbahar0
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> 2025 Paris Sonbahar/Kış Erkek Moda Haftası
