Lion Diamond Kurucusu Öznur Yakın ille başarılı kariyeri, Lion Diamond’ın vizyonu, markanın yeni yıl hedefleri ve 2021 mücevher trendleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Mücevher sektörüne nasıl adım attınız?
Erken yaşlarda başlayan bir iş hayatı tecrübem var. Tekstil alanında dönemin adından söz ettiren markalarının ürün ve aksesuar tedarikçisiydim. Uzun yıllar bu sektördeki ince zevk ve deneyimlerimi mücevher alanında kullanmaya başladım ve kendi tasarımlarımı hayata geçirmek istedim. 2012 yılında Lion Diamond’ı ekip ruhuyla kurduk. 8 yıldır ilk günkü heyecanımızla çalışıyoruz. Bugün markamızın geldiği nokta kurumsal kimliği oturmuş, dinamik ve kendinden emin olarak tanımlıyorum. Koleksiyon tasarımlarımıza yansıyan ve kendini anlatan mücevherler üretiyoruz.
Lion Diamond tasarımlarında “yaşayan mücevherler” kavramını ön planda tutuyor. Biraz bundan bahseder misiniz?
Günlük hayatta da sıklıkla kullanılabilecek “kasada bekleyen” değil de kadınların her anında kıyafetlerine eşlik eden “yaşayan mücevheler”den oluşan koleksiyonlar oluşturmaya dikkat ediyoruz. İçinde bulunduğumuz çağda zaman ile yarışırken işe giderken günümüzü ışıldatan takıların akşam çıkılan yemek ve toplantılara, arkadaş buluşmalarına sohbetlere eşlik edebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu detayın mücevher sever bir kadının hayatını kolaylaştıran ve konfor sağlayan bir detay olduğuna inanıyorum.
2020 yılını Lion Diamond adına nasıl değerlendirirsiniz, markanızın yeni yılda beklenti ve hedefleri neler?
Tüm dünyada etkili olan pandemiden herkes gibi biz de etkilendik. Bir süre Nuruosmaniye’deki atölyemizi ve o zamanlar bulunduğumuz Zorlu Center’daki mağazamızı kapattık. Fakat bizler de online çalışma sistemine kısa sürede adapte olarak çalışma planlarımızı bu şekilde düzenledik. Tasarımlarımızı çizimlerdeki revizelerimizi hayatımıza yeni giren bir sistemde organize etmeye çalıştık. Takibinde yeni normalleşmeyle birlikte tüm hijyen detayları ile hazırladığımız koleksiyonlarımızı evlerde servise sunduk. Satışlarımızı bu şekilde gerçekleştirirken talep edilenleri özel siparişler olarak atölyemizde üretmeye devam ettik. Gelecek güzel ve sağlıklı günlere yatırım yaptık diyebilirim.
2020’nin sonlarına doğru gerçekleştirmeyi planladığımız hedeflerimiz vardı. Yaşanılan pandemi sürecinde her sektörde bir daralma söz konusuyken, İstinyePark mağazamızı yapmış olduğumuz kontrollü ticaretimizin ve başarımızın bir sonucu olarak hizmete açtık. Tüm olumsuz sürece rağmen hedefimizi gerçekleştirdik. Büyük bir özveriyle ekipçe çalışarak bu yılı da markamız adına verimli bir şekilde kapatıyoruz. 2021 yılı için de üreten bir marka olarak, birbirinden güzel tasarımlarımızı mücevher tutkunlarıyla buluşturmaya devam edeceğiz ve elbette ki 2021 yılı hedeflerimiz projelerimiz hazır. Yeni yatırımlarımız ve hatta yeni marka girişimlerimiz yakında. Her birini gerçekleştirdikçe paylaşmayı tercih ediyorum.
İstinyePark’ta yeni bir mağaza açtınız. Fikir nasıl doğdu ve mağazanın konseptinden bahseder misiniz?
Yıllardır ekibimle birlikte hedeflediğim ve o istikamette bedel ödediğimiz bir sonuç bu. Haklı gururunu ve şükrünü yaşıyorum çünkü emin adımlarla tüm alt yapılarını düşünerek zaman içerisine yayarak sindirilerek her nevi bedeli ödenerek gerçekleşen bir hedef oldu. Serüvenimiz Nuruosmaniye’ de 40 metrekare bile olmayan atölyemizde başladı. Yapmış olduğumuz mücevheri misafirlerimize ilk burada sunmaya ve satışına başlamıştık. Kısa bir süre sonra buraya sığamadık. Her geçen gün artan ekip arkadaşımız, büyüyen müşteri portföyümüz, dar gelen vitrinlerimiz, artan ürün gamımız bizi yine göbek bağımız olan Nuruosmaniye’ de 150 metrekarelik butik bir mağazaya taşıdı. Mağazacılık anlamında attığımız ilk adımdı sene 2014. Asıl burada çok yol kat ettik tabiri caizse piştik ve gün geldi daha da büyüyen misafir sayımız ile ulaşımda rahatlık taleplerini de göz önünde bulundurarak Zorlu Center mücevher evimizi açtık. Randevulu sistemde planladığımız stratejimizi 2017 yılında hayata geçirdik. Çok verimli keyifli tatmin sonuçlar elde ettik, burada daha da güçlendik, büyüdük. Aynı orantıda heyecanımız azmimiz üretkenliğimiz de artıyordu adeta… Kurumsal kimliğimizi her bir detayı ile yeniden yapılandırdık ve artık rotamız belliydi. Kendini ispatlamış bir marka olarak sunum dosyamızı hazırladık ve İstinyePark görüşmelerimize başladık. Bugün geldiğimiz noktaya aslında önce ekibim, sonra güvenleri bizim için çok kıymetli olan müşterilerimiz ve bizi seven destekleyen çevremiz ile her sabah artan enerji ve gülümsemeyle “günaydın” diyoruz. Butik tasarımlarımızı müşterilerimizle sıcak ve samimi ortamımızla buluşturuyoruz. Mağaza konseptimizi de gelenlerin kendini rahat hissedeceği şekilde sıcak bir o kadar da özel hissetmeleri adına şık bir tarzda hazırladık. Dekorasyonda da şu ana kadar olumlu dönüşler aldık. Misafirlerimizin kendilerini mağazamızda iyi hissetmesini önemsiyoruz.
2021 yılı mücevher trendleri neler olacak?
Ciddi bir farklılaşma var bu konuda. Şöyle ki; daha günlük hayatta kullanılabilen günün her saatini tamamlayan ve çoklu takılabilen ürünler tercih ediliyor. Birbirini tamamlayan alternatifler. Mesela yeni yılda maden rengi olarak tasarımlarda beyaz ve rose möntür yerine yeşil (sarı) montürler ön planda. Mine sanatı yeniden gün yüzüne çıktı ve her rengi kullanılıyor. Safir zümrüt ve yakutun mücevherlere verdiği renk dokusunu bu sene sıklıkla tasarımlarda göreceğiz ve pırlantanın farklı renklerini. Fancy ilk sırada olmak kaydıyla şampanya tonları özellikle koyu renklerde kullanılan rodaj teknikleriyle bir araya geliyor.