Prenses Diana ve Meghan Markle için kraliyet ailesine aşık olmak peri masalının gerçeğe dönüşmesi denebilir. Tabii, İngiliz monarşisine katılmak her ikisi için de göz korkutucu bir deneyim sayılır. Meghan, Oprah Winfrey ile televizyonda yaptığı bir röportaj sırasında kraliyet ailesinin aktif bir üyesi olarak yaşadığı zorluklardan bahsettiğinde ünlü arkadaşlarından büyük destek almıştı.
Öncü olarak hayatını kaybeden Galler Prensesi, tarihi bir BBC Panorama röportajında Prens Charles’la flört ve evlilik sırasında karşılaştığı mücadeleleri anlatmıştı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Diana ve Meghan’ın deneyimleri arasında çarpıcı benzerlikler var.
Yazının devamında, kraliyet gelinlerinin kraliyet ailesinin yeni atanmış üyeleri olmakla ilgili benzer yorumlarda bulundukları bazı örnekler verdik.
İçindekiler
#Hazırlıksız Hissetmek
Asil bir ailede dünyaya gelen Diana, şüphesiz İngiliz monarşisine aşinaydı. Ama hiçbir şey onu Prens Charles ile evlendikten sonra hayatının ne kadar değişeceğine hazırlamamıştı. Martin Bashir’e BBC Panorama röportajı sırasında “Kimse bir kağıt parçası verip senden beklenen bu demedi.” şeklinde açıklama yaptı. “Ama yine de rolümü bulduğum için yeterince şanslıyım ve bunun farkındayım.”
Meghan ayrıca kraliyet kanını taşıyan birisiyle evlendiğinde başlarda kendisini yetersiz hissettiğini paylaştı. Prens Harry ile birlikte Oprah Winfrey’e verdikleri bir röportajda, “Kraliyet ailesi hakkında pek bir şey öğrenerek büyümediğim için bilinçsizce girdim. Evimizde konuştuğumuz veya takip ettiğimiz bir şey değildi.” dedi.
#Kraliyet Yaşamına Uyum
Kraliyet protokolüne olan bu aşinalık, Diana veya Meghan için asla gerçekten bitmedi. Başta kalıba uymaya çalışsalar da, sonrasında kendilerine olan saygıları daha ağır bastı. Meghan bu konuyla ilgili şu sözleri kullandı:
“Her şeyi farklı yapıyorum çünkü bir kural kitabına uymuyorum, beynimle değil kalbimle hareket ediyorum, ne kadar başım belaya girse de; ben bunu tercih ediyorum”
#Kraliyet Statükosunu Kırmak
Hem Diana hem de Meghan, kraliyet statüsüne geçtiklerinde birçok şeyden caydırıldı ancak kraliyet ailesi dışındakilerle bağ kurma konusunda kararlıydılar. Diana,1994’te The Times editörü Peter Stohard’a, “Monarşinin insanlarla iletişim halinde olması hayati önem taşıyor. Yapmaya çalıştığım bu. “ dedi.
Meghan da ilk kraliyet turu sırasında, “Burada sadece kraliyet ailesinin bir üyesi olarak değil, bir kadın, bir eş ve kız kardeşiniz olarak bulunmaktayım.” şeklinde konuşmuştu.
#Mükemmel Çift Olmak
Aşık olmak güzeldir, ancak herkesin gözü önünde aşık olmak tahmin edersiniz ki dezavantajlarıyla birlikte gelir. Diana, BBC Panorama röportajı sırasında, “Bir çift olarak medyanın üzerimizdeki baskısı olağanüstüydü ve birçok insan tarafından yanlış anlaşıldık.” demişti.
Meghan’ı arkadaşları, medyada karşılaşabileceği haberler konusunda uyarmış. ITV’ye verdiği demeçte, “Kocamla ilk tanıştığımda arkadaşlarım gerçekten mutluydu çünkü benim mutluluğumu görebiliyorlardı” dedi. “Tabii İngiliz arkadaşlarım bana, ‘Eminim harikadır, ama ilişkine devam etmemelisin çünkü İngiliz medyası hayatını mahvedecek.’ demişlerdi.”
#Düğünlerinin Halka Açık Gösterisi
Kraliyet ailesinde evlilik daima halka açık olmuştur, özellikle de taht için uygun birisi olduğunda. Galler Prensesi, sözde özel günü hakkında şunları söyledi: “St. Paul Katedrali’nin koridorunda yürüdüğüm gün, kişiliğimin benden alındığını hissettim. Kraliyet tarafından ele geçirildim.”
Bu arada Meghan, televizyonda yayınlanan düğünü hakkında şunları söyledi: “Gerçekten hazır olduğum, ruhsal bir deneyim yaşamak gibiydi. Sanırım ikimizde bu günün sadece bizim değil, tüm dünya için gerçekten özel bir gün olduğunun farkındaydık.”
#Gizlilik Eksikliğiyle Başa Çıkma
Hem Diana hem de Meghan, kraliyet ailesi üyeleri olarak mahremiyet eksikliği yaşadı. Diana BBC’ye şunları söyledi: “İnsanların neden bu kadar ilgilendiğini anlamak uzun zaman aldı…yıllar boyunca kendini rafta duran ve iyi satan iyi bir ürün olarak görüyorsun ve insanlar senden çok para kazanıyor.”
Meghan ayrıca, mücadele etmesi gereken halkın tepkisi ve mahremiyetinin ihlal edilmesi konusunda şaşkına döndüğünü paylaşmıştı. ITV’den Tom Bradby’ye “Bunun kolay olacağını hiç düşünmemiştim, ama adil olacağını düşündüm ve uzlaşması zor olan kısım bu.” sözleriyle yaşadığı durumu açıklamıştı.
#Medya İncelemesi Deneyimi
Diana, medyanın ilgisini kraliyet ailesine katılmanın “en ürkütücü yönü” olarak tanımladı, özellikle de sadece kendisine odaklanmaya başladığında. 1995’te PBS Frontline’a verdiği demeçte düşüncelerini şu sözlerle açıkladı: “Her gün gazetelerde görünüyorum, bu izole edici bir deneyim.”
Meghan için ırk ile ilgili konuşmaları medyanın ona olan yoğunluğunu daha da arttırdı ve kötüleştirdi. Harry’nin ailesinin bir üyesi rahatlıkla ‘Hepimiz kaba şeylerle uğraşmak zorunda kaldık’ dediğinde Meghan ‘Kabalık ve ırkçılık aynı şeyler değil’ dedi Winfrey’e.
#Hamile ve Asil Olmanın Baskıları
Hamilelik heyecan verici, endişeli ve duygusal bir zamandır. Ancak Diana ve Meghan için, çocuklarını taşırken belirli bir şekilde davranmanın getirdiği ek baskılar da vardı.
Diana, Andrew Morton’un kitabına göre, “William’ın ikna edilmesi gerekiyordu çünkü baskıyı daha fazla kaldıramıyordum, dayanılmaz hale geliyordu.” şeklinde konuşmuş. “Sanki herkes beni her gün izliyordu.”
Meghan ilk hamileliği sırasında sürekli karşılaştığı medya baskısının onu gerçekten çok etkilediğini de paylaştı:
“Her kadın, özellikle hamileyken gerçekten savunmasız oluyor. Gerçekten benim için çok zordu”
#Ruh Sağlığıyla Başa Çıkma
Diana, doğum yaptıktan sonra zihinsel sağlığıyla ilgili sorunlar yaşadığını yaptığı bir röportajda paylaştı. Diana o sırada “çok fazla tedavi” alırken, kraliyet ailesinin olabileceği kadar destekleyici olmadığını açıkladı. “Belki de bu ailede depresyon geçiren veya açıkça ağlamaklı olan ilk kişi bendim” dedi. “Açıkçası bu göz korkutucuydu.” diye ekledi.
Bu arada, ilk hamileliği sırasında sürekli baskı görmesi, Meghan’ın intihar düşünceleriyle uğraşmasına neden olmuş. Oprah’a verdiği bir demeçte, “O zaman bunu söylemekten gerçekten çekindim ve Harry’e itiraf etmekten utandım, özellikle de ne kadar acı çektiğini bildiğim için.” dedi. “Ama söylemezsem yapacağımı biliyordum ve artık hayatta olmak istemiyordum.”
#Çocukları İçin Ne İstedikleri
Hamilelikleri sırasında karşılaştıkları zorluklara rağmen, Diana ve Meghan’ın sevgi dolu birer anne oldukları gerçek. Diana, Harry ve William’ın bugün dönüştükleri kişiliklerini göremese de, Harry ve William’ın çocukluğunda onlar için büyük umutları vardı. Diana Bashir’e, “İnsanların duygularını, güvensizliklerini, sıkıntılarını, umutlarını ve hayallerini anlamalarını istiyorum.” sözleriyle Harry ve William’ın ileride nasıl bir insana dönüşmeleri istediğini vurgulamıştı.
Meghan ise dünyayı Archie ve Lilibet için olabilecek en iyi hale getirmek istiyor. Yaptığı bir konuşmada, “Kendi başınıza tahammül edebileceğiniz şeyler, çocuğunuzu savunmasız bir konuma getireceğiniz şeyler değil” dedi. “Bu dünyayı Archie için nasıl daha iyi hale getirebilirim? diyorum. Archie için en iyisini istemek bizim en büyük temennimiz.”