MODA

Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nın birincisi Muhammed İloğlu’nu yakından tanıyalım

Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması Ödülleri’nin 31.’si, 29 Eylül akşamı Raffless Istanbul’da gerçekleşen defilenin ardından sahiplerini buldu.

Yarışmanın birincisi, ‘Loser Lover isimli koleksiyonuyla Muhammed İloğlu oldu. Biz de göz alıcı tasarımlarıyla büyük bir başarı elde eden İloğlu ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

  • Moda alanında çok önemli bir yere sahip olan Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nda birincilik elde ettiniz. Öncelikle çok tebrik ederiz.  Bize kısaca kendinizden  bahsedebilir misiniz, kimdir Muhammed İloğlu?

Merhaba, 1995 yılında Bursa’da doğdum. İlkokul ve lise eğitimimi Bursa’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni kazandım ve derece ile eğitimimi tamamladım. Çeşitli workshoplara katılarak tasarımla ilgili çalışmalarıma başladım ve 3. Tasarım Bienali kapsamında İKSV ve H&M’in düzenlediği “Fashioning the Future” sergisinde 20 genç tasarımcı arasında yer aldım. Aynı zamanda 2017 yılında 25. Koza Genç Moda Tasarımcıları arasında ilk 10 finalist arasında yer alarak, İMA Master programına katılım ödülü kazanarak mezun oldum. MBFW kapsamında düzenlenen New Gen ve Karma defilelerinde de tasarımlarımla yer aldım. Şu an KÖFN grubunun stylingini ve tasarım yaparak kariyerime devam ediyorum.

  • Sizi araştırdığımızda, 2017 yılında da Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’na katıldığınızı ve ilk 10 finalist arasında yer aldığınızı öğrendik. Yıllar sonra yeniden bu heyecanı ve süreci yaşamak nasıldı? Yeniden katılma fikriniz nasıl oluştu? Sizce bu 6 yıl size ve tasarımlarınıza neler kattı?

O zaman 21 yaşındaydım çok genç ve heyecan doluydum. Şu an 27 yaşındayım ve yaş almanın keyfini yaşıyorum. Bu 6 yılda bu enerjimi ve hevesimi işime yansıtırken aynı zamanda dizginlemeyi ve kontrol altında tutmayı öğrendim. 2017 Koza ve sonrası yaptığım koleksiyonlarda daha maximal ve sarkastik tavrımı görebilirsiniz ama su anda yaptığım işlerin daha ayakları üstünde duran ve yere sağlam basan, zamansız işler olduğunu düşünüyorum. Hayat ve iş tecrübelerim beni büyüterek şu anki keskin tavrımın şekillenmesinde büyük rol oynadı.

  • Yarışma için hazırladığınız koleksiyon oldukça dikkat çekiciydi. Hem yarışma hem de genel olarak tasarımlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?

Çok teşekkür ederim. Aslında son dönemde de yükselişe geçen “Quiet Luxury” akımı oldukça ilham kaynağım oldu. Uzun zamandır çabuk tüketilmesini istemediğim, zamansız, cinsiyetsiz gibi temaların üzerine düşünüyordum ve pandemi döneminde eve kapanmak bana oldukça ilham verdi. Puzzle parçalarını yerine oturtup her şey hakkında uzu uzun düşünmeme ve harekete geçmem için ilham almama sebep olan bir süreç yaşadım. Bu koleksiyonu da 3 yıl önce evlere kapandığımız zaman tasarladım. Üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala tasarımlarıma bakıp heyecanlandığımda, zamansız bir şey yaptığımı farkedip Koza yarışmasına katılma kararı aldım. 

  • Bize yarışma için hazırladığınız tasarımların üretim sürecinden bahsedebilir misiniz? Yarışmadaki tasarımlarınız satışa çıkacak mı?

3 aylık atölye ve kalıp sürecinde tüm yarışmacılar gibi ben de koleksiyonumu kısa bir sürede hazırladım. 1 yıl sonra satışa çıkarmayı planlıyorum. Yarışmadan dolayı birçok sergide yer alacağı için ürünleri şu an sadece çekimlerde kullanacağız ancak giyilebilir bir koleksiyon ürettiğim  için tasarımlarımı insanların üzerinde görmek istiyorum. Herkes tasarıma ve kaliteye erişebilsin, tasarım giyinmek lüks olmaktan çıkmalı diye düşünüyorum.

  • Yarışma için hazırladığınız tasarımlarda öne çıkarmak istediğiniz detaylar var mıydı? Sizce yarışmada sizi diğer tasarımcılardan öne çıkaran neydi?

Aslında tam tersi detaydan çok bir adım geri çekilerek resme uzaktan bakmayı tercih ettim. Diğer tasarımcı arkadaşlarımın atladığı ve göremediği şey buydu. Detaylarda kaybolmak yerine yalın ve etkili bir dil oluşturmayı tercih ettim ve tasarımlarıma bu şekilde yönlendirdim. Renk, baskı, dokuma, nakış vs. gibi detayların hiç birine yer vermedim, sadece silüet odaklı ve denimlemeye yaptığım yüzey manipülasyonlarını yerinde ve dozunda kullanmam koleksiyonu etkili ve canlı kıldığını düşünüyorum. Bir şeye karar verdim ve onun üzerine gitmeyi tercih ettim aslında herşeyi kullanmak yerine. Bu da koleksiyonun tavrında etkili rol oynadı.

  • Kariyerinizde özellikle giydirmek istediğiniz bir ünlü var mı?

Aklıma ilk Peggy Gou geldi. Kariyerini kendi elleriyle inşa etmiş herkesi giydirmekten zevk alabilirim. Ünlü isimlerden ziyade bir yönetmen, bilim insanı veya sanatçı giydirmek daha çok ilgimi çekebilir. Tabii ki Rihanna ve Cher gelse hayır diyemem. Pop kültürü hepimizin aşina olduğu ve bayıldığı tek şey, inkar edemeyiz.. etmeyelim.

  • Bir tasarımcı olarak stilinizi 3 kelimeyle nasıl tanımlarsınız?

Unexpected, sarcastis, timeless…

  • Yakın zamanda çıkarmayı planladığınız yeni bir koleksiyon var mı? Bundan sonraki süreçte kariyerinize nasıl devam etmeyi planlıyorsunuz?

New Gen ve Karma Designer defilelerimi tamamladığım için yeni bir koleksiyondan ziyade tasarım zekamı neyle birleştirdiğim ile ilgileniyorum. Styling her zaman hayatımda ve kariyerime mantıklı bir şekilde tasarım gücümü de kullanarak ilerlemek istiyorum. Tasarımcı çok, stylist çok ama ikisinden de vazgeçmiş ve bir şeyleri baştan inşa etme fikri daha değerli geliyor kulağa. Gidebildiğim yere gitmek, uzanmak istiyorum. Jenerasyonumuzun laneti; kendimizi bir yere ait hissedemediğimiz için zoru başarmak daha kolay ve mümkün geliyor. Tasarım ve stylingi birleştirerek dünyayı güzelleştiren işler yapmak istiyorum. İşlerin lham olsun, bana da ilham versin ki böylece canlılığımız ve hevesimiz asla bitmez. Hep birlikte göreceğiz, çalışmaya devam..