Bu ay Cihangir Yoga’nın kurucu ortaklarından dünyaca ünlü yoga gurusu Chris Chavez ile bir araya gelerek “otantik olma hali” üzerine samimi bir sohbet şansı yakaladık.
Geçtiğim yıllarda katıldığım inzivalardan birinde oldukça ünlü psikiyatristlerden birine, şu hayatta en çekici bulduğu şeyin ne olduğunu sordular. Verdiği yanıt karşısında hepimiz zihinlerde sessiz, kalplerde tam anlamıyla dolu hissettik. Yanıtı çok basitti, “Otantik duruş”.
Evet, otantik duruş hem çok yalın hem de içi bir o kadar dolu bir hali ifade ediyor. Kişinin kendini beğendiği, beğenmediği tüm yanlarıyla kabulü ile başlayan bu yolculuk; bireyin başkalarının beklentilerinden veya toplumsal normlardan özgürleşerek, yaşamla sadece kendi özünde olanı paylaşmaya cesaret edişiyle taçlanıyor. Oprah Winfrey, Keanu Reeves ve Bob Marley gibi; kendiliğine diğer bir deyişle özgünlüğüne sahip çıkan ünlü isimlerin zamana meydan okuyan çekiciliğinin de bu otantik duruşlarından ileri geldiğini düşünürüm hep.
Yoga ve müziğe duyduğu derin sevgi ile tanıdığımız Chris Chavez ise; var olduğu her alanda yaşamla paylaştığı tutkusu ve özgün stili ile bana her zaman otantik duruş konusunda ilham veren yoga hocalarımdan olmuştur. Bugünlerde enerjisini “Faith” isimli yeni albümüne odaklarken; bir yandan tüm dünyada yoga dersleri ve motivasyonel eğitimler vermeye devam ediyor.
Profesyonel yaşamında yer alan tüm bu yaratıcı işlerin yanı sıra, onu her an bahçede çamura bulanmış bir halde dünyanın en tatlı – acı biberlerini yetiştirirken bulabilirsiniz !
Hazırsanız Chris gözünden “otantik yaşamı” keşfetmeye başlayalım…
Pratiklerinde veya ilham veren söyleşilerde sıklıkla bahsettiğin deyimleşmiş bir kavram var “ Live Your Truth” Senin tanımınla nedir bu “Gerçeğini Yaşamak?
“Kendi Gerçeğini Yaşa” kulağa oldukça basit geliyor değil mi? Benim de sıklıkla kullandığım hoş bir slogan aslında. Ancak, dürüst olmalıyım ki; kendi gerçeğini yaşamak, kendini keşfetme yolculuğunda inanılmaz derecede zorlu bir süreçtir!
Bu, “olan biz” veya “olmamız gerektiğine inandığımız biz”in birçok katmanını keşfetmemizle ilgilidir. Birçoğumuz, hayatta bir noktaya ulaşacak ve tüm yapılması gerekenleri yaptığımızı, bir diğer deyişle tüm kutuları tamamladığımızı göreceğiz. Tam bu noktada yine de bir şeyin eksik olduğunu fark edeceğiz.
MUTLULUK! İşte bu gerçek bir Hakikat anıdır! Bundan sonrası ise “yaşamak” denilen o mucizevi keşifle ortaya çıkar. O an geldiğinde; ruhunun seni belirli bir yönde cesaretlendirmeye başladığı veya zorladığı zaman, aklın sana tehlike sinyalleri gönderecek, “Oraya gitme!”, “Bunu yapma” gibi.
Ama, içinde derinlerde bir ses seni fısıldar, “GİTMELİSİN!” işte O sesi takip et! Çünkü “Kendi Gerçeğini Yaşamalısın!”
Otantik benliği nasıl tanımlarsın?
“Hepimizin korkuları var! Hadi buradan başlayalım.”
Korkularımız, bizi yaşamda tutmak için içimize işlemiştir, zihnimiz ise malesef bizi mutlu etmek için tasarlanmamıştır! Biliyorum, bu kulağa oldukça tuhaf geliyor. Korkularımızın sadece bizi güvende ve yaşamda tutmaya çalıştığını fark ettiğimizde, onları yumuşatmaya başlayabiliriz ve İŞTE o sihirli anı hissettiğimizde işler farklılaşır. Zihin sessizleşir ve ruhun sesini duymaya başlarsınız.
Bu mucizevi an, hayatı deneyimleyiş biçiminizin ve olaylara bakış açınızın değiştiği andır! Ve bu yenizorluklarını getirir. Onlara hazır olmakta fayda var! Ruhunuza kulak vermeye başladığınızda, korkacak hiçbir şeyiniz olmadığını bileceksiniz! Bu, hayatın birden bire kolaylaşacağı veya kelebeklerle dolu olacağı anlamına gelmez. Bu, sadece doğru yolda olduğunuzu ve şimdi Evren’in sizi bunu gerçekten isteyip istemediğinizi veyabuna hazır olup olmadığınızı test edeceği anlamına gelir!
Bir kez kalbin sesini takip etmeye başladığımızda; ego katmanlarını soymaya başlarız. Katman katman, derine inerken bu yolda her zaman olduğumuz kişiyi daha yakından görmeye başlarız. İşte bu senin otantik Ben’in! İşte GERÇEK SEN!
Gelelim bugünün dünyasına. Gittikçe birbirine benzeyen bedenler ve kimliklerle çevrili hissettiğimiz bu evrende, kendi otantikliğimizi nasıl koruyabiliriz? Ona nasıl sahip çıkabiliriz?
Gerçek (otantik) Ben’i bulmak her zaman bir mücadele gerektirmiştir ve her zaman öyle olacaktır. Yaşadığımız dünya değişebilir ama yolculuk her zaman orada olacaktır! Eğer kalbimizin sesini dinlersek, dışarıda ne olursa olsun, pek de önemli değildir. Bu kesinlikle dış dünyayı ötekileştirmek anlamına gelmez, sadece tüm yolculuğumuz içsel olduğundan, dışarıda ne olursa olsun, dışarıda kalır!
Buddha, bu öz keşif yolculuğunu, akıntıya karşı yüzen bir balık ile tanımlar; inanılmaz derecede zorlu da olsa, yapılmaya değer tek yolculuktur!
Tanıdığım en otantik kişilerden biri olarak sana gelelim istiyorum. Peki ya sen nasıl otantik kalmayı başarıyorsun? Okurlar için önerilerin neler?
Kendi çalışmanı yapmak ve kim olduğumuzun pek çok katmanıyla başa çıkmak, gerçek otantik Ben’imizi bulmaya çalışmak zorlu bir yolculuktur, en azından benim için öyleydi! Ancak, unutmayın bu serüvende sizi destekleyecek birçok şey var, ASLA yalnız değilsiniz! Evet, bu yolu tek başına yürümeniz gerekiyor, ancak yolda olduğunuzda doğal olarak sizin gibi düşünen ve kendi öz keşif yolculuklarında olan diğer insanları arayacak ve bulacaksınız! İŞTE BU SENİN KABİLENDİR!
Bu yüzden derim ki; adım 1: Kabilenizi bulun! Sonra, enerjinizi besleyen ve enerjinizi tüketen şeyleri tanımaya ve bu konuda farkındalık kazanmaya başlayın. Şimdilik Farkındalık yeterlidir! Evren gerisini yapacaktır! Adım 2: Enerjinizin nereye aktığını fark edin! Son olarak, adım 3: RUHUNUZU BESLEYİN!
Ruhunuz tam olarak bir bitkinin büyümesi gibi, gelişmesi için belirli şeylere ihtiyaç duyar. Benim için bu besinler; müzik yapmak, söz yazmak, yoga pratiğimi paylaşmak, günlük tutmak iken sizin için bambaşka şeyler olabilir. Tüm bunlar size enerji verir ve destekler! Kendine zaman ayır ve SENİ besleyen şeyi bul!