Saç ekimi denince dünyada ilk akla gelen ülkelerden olan Türkiye’de çok sayıda klinik ve merkezin bu alanda yoğun reklam ve pazarlama faaliyetleri dikkat çekiyor. “En yeni teknik, en iyi ödül” benzeri ifadelerin yanıltıcı olabildiğine dikkat çeken Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Emre Karadeniz, kaliteli saç ekiminin nasıl olması gerektiğini anlattı.
İçindekiler
Sanal bir kalite algısı oluşturuluyor
İçinde bulunduğumuz kapitalizm dünyasında ‘başarı’, bir ürün veya hizmetin mümkün olan en düşük maliyetle ve mümkün olan en yüksek fiyattan satılması anlamına geliyor. Bunun başarılabilmesini ise ‘pazarlama’ sağlıyor. Pazarlama, bir ürün ya da hizmetin kalitesinin ne olduğunun değil nasıl algılandığının önemli olduğu bir dünya yaratıyor. Pazarlamanın odağında sanal bir kalite algısı yaratmak var. Müşterilerden ürün fiyatını gizleyemezsiniz ama kalite algısını yönetebilirsiniz. Bu yüzden, satılabilecek en yüksek fiyata ulaşıldıktan sonra müşterilere fark ettirmeden kaliteyi düşürmek sistemin kaçınılmaz sonu oluyor. Çoğumuz bir meşrubat firması veya kozmetik ürün satan firmanın bu stratejiyi kullanmasını yadırgamıyoruz. Ancak, başarılı olmak isteyen bir doktorun veya sağlık kurumunun olabilecek en kötü sağlık hizmetini mümkün olan en yüksek ücretten satmaya çalışması son derece yanlış. Ne yazık ki saç ekimi için de sistem bu şekilde işliyor.
Başarılı sonucu iyi tıbbi ekip belirler
Kaliteli saç ekiminin ne olduğunu anlayabilmek için öncelikle onun ne olmadığına bakmak, yani onu pazarlamadan arındırmak gerekiyor. Örneğin, saç ekimi işleminin lüks bir hastanede yapılıyor olması hizmetin kaliteli olacağını göstermez, çünkü hizmeti hastane duvarları değil, sağlık ekibi vermektedir. Öte yandan, doktorun sürekli televizyonlarda boy göstermesi, en iyi saç ekimi ödüllerini aldığını iddia etmesi, sosyal medyada bolca reklamlarının olması, ünlü kişilerin bu kliniği tavsiye ediyor görünmesi, saç ekimi hizmetinin kalitesini göstermez. Saç ekiminde son teknolojilerin ve ileri tekniklerin kullanılıyor olması iddiası da hastaları aldatmaya yönelik sıkça kullanılan bir pazarlama metodudur. Gerçekte saç ekimi, sağlık personelinin bilgi ve becerilerini kullanarak yaptıkları bir tür ‘zanaattir’. En iyi cerrahi teknik yoktur, en iyi tıbbi ekip vardır.
Saç ekimi cerrahi bir doku nakil işlemidir
‘Saç ekimi’, bir doku nakli işlemidir, yani cerrahi bir sağlık hizmetidir. Genel olarak, sağlık hizmetlerinin kalitesi, o hizmetleri veren kişilerin eğitimine, bireysel yeteneklerine ve etik değerlerine bağlıdır. Hizmet kalitesini anlayabilmemiz için pazarlama duvarının arkasına göz atmamız gerekir. Bu noktada ilk bakmamız gereken doktorun kim olduğudur. Doktorun eğitimi, uzmanlık alanı, tecrübesi nedir? Plastik cerrahi eğitimi mi almıştır, yoksa herhangi bir cerrahi eğitim almadan bu sektöre mi yönelmiştir? Bilimsel faaliyetlere, saç restorasyon cerrahisi kongrelerine ve çalıştaylarına katılıyor mu? Bilimsel sunumlar hazırlayıp bunu meslektaşlarıyla paylaşıyor mu? Uluslararası bilimsel kuruluşlar tarafından akredite mi? Saç ekimi ameliyatlarını bizzat yapıyor, geliştiriyor ve ekibini eğitiyor mu? Yoksa tüm konsantrasyonu pazarlamaya mı yönelik? Kendi eğittiği ekiplerle sınırlı sayıda, kaliteli saç ekimi hizmeti mi veriyor, yoksa dış kaynaklardan çağırdığı ekiplerle çok sayıda ve kalitesiz saç ekimi satarak sürümden kazanmaya mı oynuyor? Elbette, bütün bunlar bir kurumun tabelasında veya bir doktorun alnında yazmadığı için bu bilgileri edinmek o kadar kolay değildir. Ama bu soruları sorarak yanlıştan doğruya ulaşmak mümkündür.
Dünyada tek bir gerçek ‘saç ekimi uzmanı’ yoktur!
Ne yazık ki, saç restorasyon cerrahisini konu alan bir tıpta uzmanlık dalı bulunuyor. Üstelik, plastik cerrahi uzmanlığı da dahil olmak üzere hiçbir uzmanlık dalı altında saç ekimi eğitimi verilmiyor. Bu bağlamda, dünyada tek bir saç ekimi uzmanı bile yoktur demek yanlış olmaz. Saç restorasyon cerrahisi alanına gönül vermiş hekimler bu işi kendilerinden önce bu konuda tecrübe sahibi diğer hekimlerle birlikte çalışarak ve/veya deneme yanılma yöntemiyle öğrenmek ve geliştirmek zorunda. Bu nedenle dünyada ve ülkemizde saç ekimi ameliyatları konusunda deneyimli çok az sayıda hekim var. Saç ekimi işlemlerinde yardımcı sağlık personeli olarak görev alan teknisyenlerin de Türkiye’de resmi bir eğitimi yok; onlar da alaylı olarak birbirlerinden veya birlikte çalıştıkları doktorlardan bu işi öğreniyorlar. Ancak, eğitilmiş bu ekiplerin sayısı ihtiyacın çok altında kalıyor. Tam bilinmemekle birlikte Türkiye’de 1000 ile 2000 arasında saç ekimi hizmeti satan kuruluş bulunuyor ve günde yapılan işlem sayısı da bu aralıkta seyrediyor. Ancak, kendini eğitmiş doktor sayısı 10-20, belki 30 kişiden ibaret. Bu doktorların her birinin kendi eğitmiş olduğu en fazla birkaç ekibi bulunuyor. Eğitilmiş ekip sayısı dışında kalan saç ekimi operasyonları eğitimi belirsiz kişiler tarafından gerçekleştiriliyor denebilir. Yani, herhangi bir saç ekimi satın aldığınızda %99 ihtimalle bir ‘saç ekimi brokerinden’ ‘fason saç ekimi’ almış olursunuz.
Saç ekimi, tasarımı inşaatından önemli mimari proje gibidir
Kaliteli saç ekiminin en önemli bileşeni doğru kişiye doğru işlemin yapılmasına olanak sağlayacak olan bilgidir. Yanlış kişiye saç ekimi yapılması da, doğru kişiye yanlış saç ekiminin yapılması da kalitesiz saç ekimi sayılır. Saç ekimi için bir ücret ödendiğinde bunun en önemli kısmı bilgi içindir. Başka bir deyişle, bilgiyi çıkarttığınızda saç ekiminin hiçbir değeri kalmaz. Birçok kişi bilerek veya bilmeyerek içinde bilgi olmayan saç ekimini satın alma hatasını yapıyor. Saç ekimi, mimari bir proje gibidir ve tasarımı inşaatından daha önemlidir. Saçın azaldığı bölgeye saç eklenmiş olması bu işlemin kaliteli olmasına yetmez. Saç çizgisi tasarımı, saçların dağılımı, sıklığı, açı ve yönleri saç ekimi sonucunun doğallığını belirler. Eğitimli ve tecrübeli saç cerrahisi ekiplerinin sayıca azlığı, saç ekimi işlemlerinin uzun süren ve çok emek gerektiren işlemler olması ve ilerleyici saç dökülmesinde bir kişinin hayat boyu en az 3-4 saç ekimi işlemine ihtiyaç duyması kaliteli saç ekimini yüksek maliyetli bir yolculuk haline getiriyor. Bu maliyetin Türkiye’de orta sınıf yabancı bir otomobil fiyatı kadar olabileceği söylenebilir. Ne yazık ki mevcut şartlarda gerçek anlamda kaliteli saç ekimi ancak yüksek gelir gurubu için ulaşılabilir durumdadır. Sağlık alanındaki eğitim kurumlarının saç restorasyon cerrahisi konusunda tıbbi personel yetiştirmesi sayesinde hem ortalama hizmet kalitesi yükselebilir hem de daha düşük maliyetle kaliteli hizmet almak mümkün olabilir
Doğal ‘kellik’ kalitesiz bir saç ekiminden daha iyidir.
‘Kellik’ veya saç azalması doğal bir durumdur, bir çirkinlik nedeni değildir. Ancak, doğal olmayan bir saç ekimi çirkinlik, hatta fiziksel bir engellilik durumuna neden olabilir. Saç ekiminin bir diğer önemli özelliği, sınırlı sayıdaki saç rezervlerinin kullanılmasıdır. Saç ekiminde yeni saç kazanılmaz, kişinin saç sayısında artış olmaz, mevcut saçlar yeniden dağıtılır. Saç ekimi kişinin kendi vücudundan yapılan bir organ nakli işlemidir. Bu nedenle, işlem sırasında canlı saç köklerinin ziyan edilmemesi çok önemlidir ve kaliteli saç ekimini kalitesiz olanlardan ayıran en önemli farklardan biridir. Ayrıca, saç dökülmesi genellikle ilerleyici bir sorundur. Saç ekiminden belli bir süre sonra bu ihtiyaç tekrar ortaya çıkmaktadır. Bunun olabilmesi için donör saç rezervlerinin idareli olarak kullanılması gerekir ve bu da kaliteli saç ekimini diğerlerinden ayıran önemli bir faktördür. Son olarak, saç ekimi işlemi geri dönüşümsüzdür. Doğal olmayan bir sonucu düzeltmek çok zor veya imkansızdır. Ziyan edilmiş saçlar geri kazanılamaz. Bu açılardan bakıldığında, kalitesiz saç ekimi bir seçenek olmamalıdır.