Değişen sadece iklim değil. Çevresel kriz kadınların çocuk sahibi olma konusundaki tutumlarını değiştiriyor.
Dünyanın kayda geçen en sıcak yazlarını yaşamamız, sel felaketleri, orman yangınları, rekor kıran deniz yüzeyi sıcaklıkları ve kuraklıklar… Geleceğe baktığımızda, gezegensel sıcaklığın 12- 16 derece arasında artmasını beklentiler arasında; kadınların hızla bozulan dünyaya daha fazla insan getirmeyi yeniden düşünmeleri şaşırtıcı değil.
Üreme sağlığı şirketi Modern Fertility tarafından yürütülen ve yalnızca Marie Claire ile paylaşılan bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 58’i iklim değişikliğiyle ilgili endişeler nedeniyle aile planlamasını değiştiriyor. Sonuçlara göre bu kadınlar özellikle “çocuklarının miras alacağı dünya konusunda” endişe duyuyor, bu yüzden daha az çocuk sahibi olmak istediklerini söylüyorlar.
Ankete katılan 2.800’den fazla Amerikalı kadının yüzde 34’ü daha önce düşündükleri aile boyutlarını küçültürken, büyük bir grup gezegenimizdeki mevcut krizin çocuk sahibi olmayı hızlandırdığını söylüyor. Bunun nedeninin ise önemli olan şeylere yeniden odaklanılması (%17) ya da aciliyet duygusu (%14).
Kadınlar çocuklarına miras kalacak dünya konusunda endişeli
Bazı kadınlar için çevresel sorunlar, ailelerini nasıl kurup büyüteceklerini yeniden düşünmelerine neden oluyor: Ankete katılanların dörtte birinden fazlası biyolojik çocuk sahibi olmak yerine evlat edinmeyi düşündüklerini söylüyor. Anket, Z kuşağı ve Y kuşağının duyguları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu gösteriyor.
Time’s Up Healthcare’ in kurucusu ve kadın doğum uzmanı Jane Van Dis, “Z Kuşağı, iklim krizi konusunda diğer nesillerin farkında olmadığı şekilde son derece bilinçli” diyor. “Ayrıca çocuk sahibi olmamak, bireylerin kişisel olarak sorumlu oldukları karbon miktarını da azaltıyor”. Kadınların yaklaşık yüzde 40’ı, gezegenimizin hali hazırda karşı karşıya olduğu sorunlarla dünyaya daha fazla çocuk getirmeye devam etmenin “sorumsuz veya etik dışı” olduğunu söylüyor.
Photo by Zack Minor on Unsplash