İlişkileriniz hep aynı şekilde başlayıp aynı şekilde mi bitiyor? Başkalarıyla kurduğunuz bağları anlayıp ilişkilerinizin döngüsünü kırın ve şu an ya da gelecekte yaşayacağınız mutlu ilişkiye adım atın.
Dürüst olalım… Şu an yaşadığınız ilişkilerin güç dengeleri nasıl? Bir yanınız sürekli birine ihtiyaç duyduğunuzu söylerken, diğer yanınızsa kendine güvenen ve ilişkiye ihtiyaç duymayan biri mi? Başkalarıyla olan bağlarınızı hiç göz önünde bulundurmuş muydunuz? Psikologlar buna ‘ilişki tarzı’ diyor. Zamanında yaptığımız şeyler, her yönüyle diğer ilişkilerimizi de etkiliyor. Bunun, partnerimizi ilk seçtiğimiz günden, ilişkinin son gününe kadar geçen tüm anlarda etkisi var. İlişki modelinizin ne olduğunu, nereden geldiğini, ilişkinizin nasıl bittiğini ve hayatınız boyunca yaşadığınız döngülerin nedenini de bu belirliyor.
Son nörobilim çalışmalarına göre; özgün ilişki modeliniz, ilk yıllarınıza özellikle de bebekken ailenizin sizi nasıl yetiştirdiğine kadar dayanıyor. Attached kitabının yazarı Psikiyatrist ve Nörobilim Uzmanı Dr. Amir Levine’ye göre erken yaşta verilen aile prensipleri, çocukluk dönemindeki davranış modelini ve yetişkinlikteki duygusal ilişkileri etkiliyor.
Eğer gençliğinizde aileniz en küçük olayda bile panikliyorsa, siz de dünyanın güvenilmez ve baş edemeyeceğiniz bir yer olduğu mesajını almış oluyorsunuz. Yetişkinliğinizde, küçük bir tehdit bile beyninizde stres hormonlarının büyük bir etki yaratmasına, bunun sonucu olarak sizin de stresli bir ilişki modelini benimsemenize neden oluyor. Eğer aileniz sizi kendi sorununuzla başa çıkabilir biri olarak yetiştirirse, olaylarla kolay başa çıkmayı öğreniyorsunuz. Bu da, yetişkin ilişkilerinizde duygularınız güçlendiğinde, kendinizi kapatıp daha çekingen olma modeline yönlenmenize neden olur.
Eğer yeterince şanslıysanız, sizi sıkıştırmadan yatıştıran bir aileniz varsa, yakın ilişkilerinizde korku duymadan daha güvenli ilişki modeline açık olursunuz. Ama ailenizin davranışları ne kadar belirleyici olsa da, genleriniz ve önceki ilişkileriniz de bunda rol oynuyor. Yetişkin ilişki tarzları ile ilgili çalışmalar yapan İlişki Terapisti Andrew G Marshall; “Bunun anahtarı sizi şekillendiren durumların bilincinde olmaktır. Çoğumuz ilişki tarzlarından en az birine sıcak bakarız. Fakat bunu fark etmeliyiz ki, destekleyici ilişki geliştirmek, güven modelinin daha da öne çıkmasını sağlamaktadır.”
Şimdi bahsedilen ilişki tarzlarını ve tehlike noktasında yapmanız gerekenleri inceleyelim…
EĞER KAYGILI İLİŞKİ TARZINIZ VARSA;
• Partnerinizin sizi sevmeyi bırakmasından endişelenirsiniz.
• Partnerinizin modlarına karşı çok hassas olursunuz.
• İlişkiniz hakkında çok fazla düşünürsünüz.
• Yalnızken eksik hissedersiniz.
• Yeni bir partner bulduğunuzda çok çabuk bağlanırsınız.
Nedenleri: Aileniz her şey hakkında sürekli endişeleniyordur. Yeterince yemek yemediğinizde ya da yere düştüğünüzde aşırı tepki veriyorlardır. Sonuç olarak büyüdüğünüzde güvensiz bir dünyada yaşadığınızı ve başkasının desteğinin sizin için önemli olduğunu düşünürsünüz.
Tehlike Noktası: Çekingen olmaya bayılırsınız. Marshall; “Çekingen bir insan uzaklaşmadan önce güçlü işaretler verir” diyor ve ekliyor; “Bu durum korkuyu tetikler. Güveninizi geri kazanmaya çalışırsınız ama bu, sizi kaygılandıran zehirli bir döngü olmaya başlar.”
Zihinsel Düzelme: Dr. Levine; “Muhtaç görünmekten korkmayın çünkü aslında siz ciddi bir ilişki istiyorsunuz” diyor. Çoğu kişisel gelişim yaklaşımı; mutluluğun içten geldiğini ama biyolojik olarak, sevdiğiniz kişiye bağlı olduğunu gösteriyor. Virginia Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada MRI taramaları gösteriyor ki; iki yakın insanın ilişkisi, birbirlerinin psikolojik ve duygusal durumlarını iyi dengeliyor. Kabul edin, samimiyet istemek ve ihtiyaçlar karşısında açık olmak, doğal bir şey. Cool’u oynamak, sadece bağlılığın olmadığı bir ilişki isteyen ve masaya daha fazlası konulduğunda geri duran çekingen partnerler yaratır.
Davranışta Düzelme: Telefonunuzdaki flört uygulamalarına ara verin. Marshall; “İlişki sitelerinde ve uygulamalarda birçok utangaç tip bulursunuz. Bir kısmı yalnızdır. Bir kısmı da bu uygulamalar suya sabuna dokunmadığı için bunu tercih ediyordur” diyor. Grup faaliyetlerine katılın. Normalde kabul etmediğiniz davetlere ‘evet’ deyin. Böylece daha kuvvetli bağlar oluşturursunuz.”
• Ayrıldıktan sonra hemen içinize kapanabilirsiniz.
• Bağımsızlığınız ilişkinizden daha önemlidir.
• Duygularınızı partnerinizle paylaşmamayı tercih edersiniz.
• İlişkiden ne istediğinizi tam olarak bilmezsiniz.
Nedenleri: Aileniz siz çocukken zor bir durumda kaldığınızda sizinle ilgilenmek yerine, kendi işine gücüne bakmıştır. Bunu yapmaları onların da yetiştirilme şekillerine bağlı olabilir. Başka sebeplerden dolayı özensiz olma ihtimalleri vardır. Böylece siz diğerlerinin güvenilecek bir noktaları olmadığını öğrenirsiniz.
Tehlike Noktası: ‘O’nu idealize edersiniz. Eski sevgiliniz veya daha tanımadığınız bir insanın sizin için mükemmel insan olduğunu düşünürsünüz. Bu da potansiyel iyi ilişki fırsatını kaçırdığınız anlamına gelir.
Zihinsel Düzelme: Dr. Levine; “İlişkiye oldukça heyecanlı başlarsınız ama daha ilk yakınlaşmada, içgüdünüz birdenbire o kişinin sizin için doğru insan olmadığını söyler” diyor. Aslında bu, şansı etkisiz hâle getirme stratejisidir. Sizin çekingen ilişki sisteminiz, payına düşeni yapar ve sizi yakınlaştığınız kişinin ‘tehlike’ olduğu konusunda uyarır. Eğer başlangıç için iyi olduğunu düşünüyorsanız, kaybetmek için iterek uzaklaştırırsınız. Bu nedenle çabuk karar vermeyin. Negatiflikle dolmuş beyin kimyanızı, günlük minnettarlıklarınızı yazdığınız bir listeyle değiştirin. Partnerinizin (ya da potansiyel sevgilinizin) hayatınıza kattığı pozitif şeyleri not alarak bunu değiştirebilirsiniz. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada minnettar olduğunuz şeylerin, dopamin ve serotonin seviyenizi arttırarak kendinizi iyi hissetmenizi sağladığı tespit edilmiş.
Davranışı Düzeltme: Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin. Marshall; “Partnerinizden bir süre ayrı kalmak istiyorsanız, basitçe söyleyin. Bu, ortadan kaybolmaktan daha kolaydır” diyor. “Biraz zamana ihtiyacınız olduğunu bilirlerse daha az panik yaparlar. Bu da sınırlarınızın ötesine geçmeyecekleri anlamına gelir.”
• Sevginizi kolayca gösterirsiniz.
• Dışarıda sizin için birçok farklı insan olduğuna inanırsınız.
• Romantik ilişkiniz rahat olmanıza bağlıdır.
• Eski ilişkilerinizi düşündüğünüzde memnunsunuzdur.
Nedenleri: Aileniz bir şeyleri başarmanız için yeterli miktarda ilgiyi göstermiştir. Baskı altında kalmış hissetmez, kendinize göz kulak olursunuz. Özgüvenli ve tamamen bağımsız olduğunuzu bilerek büyümüşsünüzdür.
Tehlike Noktası: Dr. Levine, güvenli ilişki yaşayan insanların tatmin edici ilişkilerinin daha düzenli olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de bu tip ilişkilerin, probleme bağlılıkları olmadığı noktasına değiniyor. Genellikle iyi bir ilişki geçmişiniz varsa, partnerinizin kötü davranışları sizi yıpratmaya başlayana kadar, buna izin veriyorsunuz.
Zihinsel Düzelme: Dr. Levine; “Yapılan bir araştırmada; birinin kendine güvendiği diğerinin ise çekingen olduğu bir çiftin, birbirlerini iyi yönde etkiledikleri görülüyor” diyor. Başka bir çalışmada ise, bu etkiyle sürdürülen ilişkide partnerlerin rahatlamasının, ilişkide çarpıcı bir etki yarattığı ve birbirlerini cesaretlendirdiği görülüyor.
Davranışı Düzeltme: Marshall; “Güvenli insanlar kolay affetmeye meyillidir. İlişkilerinde kendilerinden emindirler” diyor. Bu durum, oldukça pozitif olabilir fakat bazen buna izin vermeniz gizli sorunlar oluşturabilir. Sizi endişelendiren veya mutsuz eden şeyler karşısında iletişim kurun.