İlişkilere dair en can alıcı soruyu irdelemenin zamanı geldi. Platonik aşkınızı nasıl unutursunuz? Peki sevgili olamadığınız birini nasıl aşarsınız?
İkili ilişkiler zaman zaman karmaşık bir hale gelebiliyor. Tek taraflı bir sevgi hissediyorsanız, platonik aşka düştüyseniz karşınızdaki kişiyi kalbinizin derinliklerine gömmekten başka çare yoktur. Ancak yine de belli bir süreci yaşamanız gerekir.
Ya da karşılıklı hisleri paylaştığınız biriyle aranızdaki bağ bir türlü ilişkiye evrilememiş olabilir. Ki bu da pek çok kişi için unutması en zor ilişkiler arasındadır. Çünkü karşılıklı sevgi ve tutkunun inkar edilemediği bu durumda, ilişkiye taşınamayan flört bazı şeyler için aklınızda sürekli olarak “acaba nasıl olurdu” sorusunu taşımanıza neden olur. Kötü bir ilişkiyi veya artık sevginin tükendiği bir birlikteliği unutmak kolaydır. Yaşanmış her şey zaten yaşanmış ve bitmiştir.
Platonik bir aşkı unutmak da nispeten kolaydır. Kimseyi kendinize zorla aşık edemezsiniz ve sonuçta etrafta daha pek çok seçenek var, öyle değil mi?
Gelin görün ki, karşılıklı hisler taşıdığınız ancak pek çok şeyi yaşayamadığınız birini unutmak bir hayli zordur. İşte bu yazıda, sizlerle platonik aşkınızı unutmanın ve bir türlü sevgili olamadığınız o kişiyi aşmanın inceliklerini paylaşacağız.
İçindekiler
Üzüntünüzü yaşayın.
Rahatlamak için ağlamanız mı gerekiyor? O halde ağlayın. Her üzücü ve sarsıcı olayda olduğu gibi, birini unutma sürecinde de tüm aşamaları kabullenmeniz gerekiyor. Duygularınızı bastırarak mış gibi yapmak size hiç de iyi gelmeyecektir. İsterseniz yalnız kalın, isterseniz de yakın arkadaş grubunuzla vakit geçirin. Ağlamak için neye ihtiyacınız var? Birlikte çekilmiş fotoğraflarınızdan veya romantik bir filmden yardım alabilir, belki de sadece Instagram profilini gezerek gözyaşlarınızın akmasına izin verebilirsiniz.
Sizden tek isteğimiz bu ağlama ve hüzün anlarınızı uzatmamanız. Hatta ısrarlı önerimiz kendi kendinize bir ayrılık akşamı yaratın. Hangi anılar, şarkılar, fotoğraflar, eşyalar varsa yatağınıza yerleştirin, o playlisti açın. O akşam, o kişiyle aranızdaki tüm bağı kopardığınız akşam olsun. Bu seremoni inanın ertesi sabah çok daha rahatlamış uyanmanızı sağlayacak.
Biriyle bağınızı koparmak için illa karşılıklı söylenmiş cümlelere ve kalp kırıklıklarına gerek yok. Siz kendi kalbinizi hafifletmeye, yaşanmış ve yaşanmamış her şeyi affederek vedalaşmaya bakın.
Hatırlayın.
Daha önce defalarca bu süreçten geçtiğinizi hatırlayın. İlk platonik aşkınız bu değildi. İlk ilişki aşamasına geçemeyen flörtünüz de… Siz daha büyük ayrılıklar da yaşadınız ve bunları bir şekilde atlattınız. Şimdi adını bile hatırlamadığınız o eski insanlara, artık vedalaştığınız kişinin de eklenme zamanı geldiğini fark edin. 6 ay sonra, bu yaşadığınız kalp kırıklığını hatırlamayacaksınız bile. Hatta belki bambaşka birinin elini tutup geceyi o kişiyle paylaşacaksınız. Hayatı keyifli kılan da zaten önünüzdeki bu sonsuz ihtimaller ve anlar değil mi?
Bu nedenle sizi bekleyen güzellikleri düşünerek geçmişi acıyla hatırlamamaya çalışın. O kişiyi affedin. Nefret duygusunu kalbinizden uzaklaştırın. Onun için en iyilerini dileyin. Belli ki birbiriniz için o en iyi kişi değildiniz. Bir şeylerin olmamasının nedenlerinin tek bir kişide olmadığı aşikar. İki kişiyi de dinlediğinizde her zaman iki taraf da haklıdır, bunu unutmayın.
Siz sadece aşka açık olarak önünüze bakın. Kendinizi kucaklayın ve ilerideki olası ilişkinizde nasıl biri olmak istediğinizi düşünün. Bu kişide olmayan, eksikliğini hissettiğiniz şeyler nelerdi? Diğer bir olası partnerde neler olmalı? Bunlara odaklanarak “gerçekten” ne istediğinizi çözümleyin. Buna ihtiyacınız olan dürüst cevapları verebildiğinizde evren sizi o kişiyle bir araya getirmek için çalışmaya başlayacak.