Anaslide

GÜLLERİN İÇİNDEN…

GÜLSHA

gulsha_hasat
Rosa damascena’nın iklimini, toprağını yani yerini sevmesi çok önemli. Bu nedenle yalnızca İran, Isparta ve Bulgaristan’da yetiştirilebiliyor. Gülün Isparta’ya giriş hikâyesi ise hayli ilginç… İsmail Efendi; 1888 yılında rosa damascena yetiştirmeye yarayan gül çeliklerini bastonunun içine yerleştirerek doğduğu şehre, Isparta’ya getiriyor. Isparta’nın yemyeşil ovalarında konumlanan bahçesi, rosa damascena’ların can suyu oluyor. Toprağa yerleştirilen gül çelikleri zaman içinde köylüler için de yeni bir kazanç kapısına dönüşüyor. Gül bahçeleri genişleyerek şimdi 23 bin dekarlık bir alanı kaplamış. Bugün Isparta’da gül yetiştiriciliğiyle geçinen 10 bin aile var… Peki, rosa damascena’yı bu denli özel ve değerli kılan nedir? “Rosa damascena yağı çıkarılan tek tür! Bir kilo yağın dört ton gülden elde edilmesi, hasat döneminin yalnızca bir ay sürmesi rosa damascena’yı müthiş değerli kılıyor” diye cevaplıyor Gülşah Gürkan. Isparta’da köylülerin ve gülyağı üreticilerinin geleceği toprağa bağlı, sürüm miktarı ise her yıl değişiyor. Dolayısıyla yaşayanlar da doğa kanunlarına saygı duymak zorunda! Ancak üreticiler yılların verdiği tecrübeyle hangi bahçenin güllerinden daha iyi yağ çıkacağını çok iyi biliyor. Mevsim sonunda yetişenlerin daha randımanlı olduğunu da…