Alessandro Michele, modayı “moda üstü” gibi hissettirmek gibi özel bir yeteneğe sahip. Gucci’nin bu ilham verici etkisi yadsınamaz.
Gucci Sonbahar / Kış 2020 şovunda da bu etkiyi fazlasıyla gördük. İsmi “Ritüel” olan şovun, sihirli bir ana dönüşmesi kesinlikle çok çarpıcıydı. Sıradanı aydınlatan ve derin düşüncelerle genişleten bu algıya hayran olmamak ne mümkün.
Tipik olandan uzaklaşan Michele, kendi tarzının peşinden gidiyor ve senaryoyu ters çeviriyor. Moda şovunun güzelliğine ve dramasına saygı gösterdikten sonra şu düşüncenin hakim olduğu paylaşılıyor; “Bu törende genellikle gömülü kalan bir şey var: Yaratılış sarsıntısına eşlik eden ebeveynin mücadelesi. Bu yüzden perdelerin arkasında yatanları açığa vurmaya karar verdim. nefes mucizesi gölgelerden çıksın istedim”.
Gucci’nin eklektik estetik kodlarının hepsi bu şovdaydı. Beyaz gömlekler, tatlı deniz köpüğü takım elbiseler, Marie Antoinette’i anımsatan önlükler, 80’lerin fırfır bolluğu, XXL yakalar ve dönemsel takılar. En sevdiğimiz görünüm ise; maksimalist tuzaklardan arınmış parçalar. Basit bir beyaz bluz, büyük boy jean ve kahverengi omuz çantası. Michele’nin dehası, son şovunda şunu gösteriyor; asla mevsimsel eğilimler veya olmazsa olmaz parçalarla ilgili olmayan, ancak herkesin dahil olabileceği bir ruh hali.