SEKS & İLİŞKİLER

EVLENMEMEK İÇİN 7 GEÇERLİ SEBEP

Herkes evlenmemiz gerektiğini söylüyor. Peki meseleye tam tersinden bakmaya ne dersiniz? evlilik Kültürün bizleri evliliğe nasıl ittiğini gözlemlemek için, etrafına şöyle bir bakmanız yeterli. TV programları sürekli aklımıza evliliği sokuyor. Evliliğe dair kitaplar okuyor, evlilik alışverişiyle boğuşan arkadaşlarımızın muhabbetlerine maruz kalıyoruz. Herkes gelinliğin nasıl olması gerektiğini, düğün planlarının nasıl kolaylıkla yapılabileceğini anlatıp duruyor. Bekarlara sürekli olarak evlenmeleri gerektiği aşılanıyor. Bu mesele öylesine büyüyor ki, ciddi bir ilişkinin ucunda evlilik görünmüyorsa, o ilişki ciddi değildir bile deniyor. Yani aşk hayatımız evlilik kıstasıyla yoğruluyor. Bunlar yalnızca evliliğe giden yolda karşımıza çıkan meseleler. Bir de evlilik meselesinin kendisi var tabii. Zaman ilerledikçe, evliliğe dair duyduğumuz olumsuzluklar katlanarak artıyor. Bazı insanlar bu işi çok güzel kıvırarak mutluluğu yakalayabiliyor. Fakat bazıları ise, bir bakıma zorlandıkları bu macerada mutsuzluğa mahkum ediliyorlar. Evlenene kadar öğrenilen pembe rüyalar her daim doğru çıkmıyor. Evliliğin bir çözüm olarak görülmesi, çoğu zaman hayatın gerçekleriyle denk düşmüyor ve insanları mutsuzluğa sürükleyebilme ihtimalini barındırıyor. Bu görece karamsar girizgahtan sonra, evlilikle bekarlık arasında ne gibi farklar var, onlara bakalım istedik. Karşımıza çıkan bazı farklar, belki de evliliğe bakış açını sorgulatabilir ve bekarlığı kafanda daha sağlam bir zemine oturtabilir. İşte bekarlığın evliliğe kıyasla ağır basan yanları: