Ülkemizin en eşsiz değerlerinin başında şüphesiz ki Kapadokya geliyor. Dünyanın pek çok yerinden turistleri ağırlayan bu bölgenin tadı ise, bulunduğu coğrafyanın ruhunu en iyi şekilde yansıtan konaklama imkanları sayesinde çıkarılıyor. Bu noktada da akla ilk gelen isim kesinlikle Argos in Cappadocia!
Kapadokya’nın masal dünyasını etkileyici şekilde tamamlayan Argos in Cappadocia, kış tatili söz konusu olduğunda adeta güvenle tercih edebileceğiniz bir huzur köşesi. Kapadokya’nın en yüksek yerleşimlerinden biri olan Uçhisar’da, Güvercinlik Vadisi ve Erciyes Dağı’na bakan manzarasıyla karlar altındaki Kapadokya’yı saatlerce seyretmeye kim hayır diyebilir ki?
İçindekiler
Unutulmayacak Kış Hatıraları İçin Eşsiz Deneyimler
Kış aşıklarını mutlu edecek, kışı sevmeyenleri ise bu soğuk mevsimle barıştıracak deneyimler Argos in Cappadocia’da konuklarla buluşuyor. Etkinliklerden hoşlanan misafirler otelin Kapadokya turuna katılabiliyor; dileyenler karda doğa yürüyüşlerine çıkabiliyor ya da Anadolu mutfağını keşfedecekleri yemek atölyelerine katılabiliyorlar.
Havuz ve piknik gibi keyifli aktiviteler için ise Argos in Cappadocia’da yazı beklemenize gerek yok. Çünkü, Güvercinlik Vadisi ve Erciyes manzarasına karşı sadece size özel bir havuz deneyimi yaşayabiliyor ya da size özel bir köşede sıcak bir kış pikniği yapabiliyorsunuz.
Bir kış kaçamağının olmazsa olmazı nedir? Elbette arındırıcı bir masaj! Holistik masajın ardından Seki Lounge’da otelin üzümlerinden yapılmış ödüllü şaraplar ile kendinizi şımartmayı ihmal etmeyin.
Tarihsel Değerleriyle Argos in Cappadocia
Argos in Cappadocia çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir kırsal dönüşüm projesi olarak açıldı ve “içinden köy geçen otel” olarak anılıyor. Kültürel mirası koruyan bakış açısıyla takdirimizi toplayan otel, bünyesindeki yapılarıyla konuklarını adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Eski dönemlerde keşişlerin ve rahiplerin barındığı 2000 yıllık bir manastır yerleşkesi olan, daha sonra İpek Yolu üzerinde deve kervanlarının konakladığı bir kervansaray olarak kullanılan ve ardından beziryağının üretildiği bir mekân haline gelen tarihi yapı Bezirhane, sahip olduğu kusursuz akustiği ve iki dev kubbesiyle otelin önemli bir parçası haline gelerek etkinliklerle ve davetlere ev sahipliği yapıyor.
Kültür- sanat etkinlikleri için en ideal alan ise Müze Salon oluyor. Müze Salon’un zemininde yüzyıllara dayalı ve toprak altında kalmış olması nedeniyle çok iyi korunmuş bir tarihi Bezirhane’nin değirmen yatakları ve katır kanalları sergileniyor. Argos in Cappadocia bünyesinde korunarak yaşama katılan bir diğer mekan ise, binlerce yıl önce bir ibadethane olarak keşişleri barındıran Şapel. Eğer şanslıysanız bu alanda gerçekleşen bir etkinliğe denk gelebilirsiniz.
Güvercinlik Vadisi’ne bakan yamaçta kademeler halinde yayılan konaklardan oluşan Argos in Cappadocia atmosferi, kendine ait terası, bahçe ya da avlusu bulunan 51 farklı odasıyla özel bir konaklama deneyimi yaşatıyor. Otantik, modern ve estetik detayların bir arada harmanlandığı dekorasyon öğeleri ise beğenisi bol fotoğraf kareleri için ideal bir ortam yaratıyor.