Kabul edelim, yüz dolgularıyla ilgili herkesin bir fikri var. Kimimiz “Birkaç dokunuşla daha canlı bir görünüm mü? Neden olmasın!” derken, kimimiz “Doğallık en iyisi” kartını oynuyor. Ama son zamanlarda bir kavram gündemde: Dolgu yorgunluğu.
Şimdi, gelin bu “modern çağ sendromuna” daha yakından bakalım. Eğer dolgularınızla ilişkiniz, en azeski sevgilinizle ilişkiniz kadar karmaşıksa, biraz durup bu ipuçlarını değerlendirin.
İçindekiler
Dolgu yorgunluğu nedir?
Doldur, doldur, doldur… Ve sonra bir gün fark edersiniz: Aynadaki kişi, eskisi kadar siz gibi görünmüyor. Art arda yapılan dolgular, yüzde yapay bir görüntü oluşturarak “dolgu yorgunluğu” oluşturuyor. Kylie Jenner gibi “pillow face” yani yastık yüz problemini yaşayan ünlülerin bir bir dolgularını eritmesiyle estetik operasyonlarda da dünya genelinde daha minimalist bir yaklaşım benimseniyor.
Dolgu yorgunluğu yaşadığınızı nasıl anlarsınız?
Yüzde sert ifade
Dolgu bazen istenmeyen bir şekilde yüz hatlarını daha belirgin ve sert hale getirebilir. Çözüm? Profesyonel bir estetik uzmanına danışarak dolgularınızı “yumuşatma” veya tamamen erittirme seçeneklerini değerlendirin.
Sürekli yenileme ihtiyacı
“Bunu düzelttik, peki ya şuradaki?” Dolgu, bazen bir domino etkisi yaratır. Bir yer düzeltilirken diğer yerlerin eksik görünmesine neden olabilir. Unutmayın, dolgunun etkisi kalıcı değildir. Sürekli bir döngüye girmemek için dolguların doğal olarak çözülmesini beklemek iyi bir fikir olabilir.
Cilt kalitesinde azalma
Dolgu sonrası ciltte kuruluk veya elastikiyet kaybı yaşamak mümkün. Bu durumda dolgudan önce cilt bakım rutininize daha fazla odaklanın. Nemlendirici ve hyaluronik asit içerikli ürünler cildinize hayat verebilir.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Menopoz döneminde cilt bakımı nasıl olmalı?
Kapak: @kyliejenner