Gençlik hevesiyle, ip ya da cımbızla küstürdüğümüz kaşlarımızı tekrar doğal haline kavuşturmamız zor ama imkânsız değil. Gür kaşlarımıza nasıl kavuşacağımızı uzmanına danıştık.
Mesleğini ‘İfade Uzmanlığı’ olarak tanımlayan ve methini uzun zamandır duysak da bir araya gelme fırsatını bir türlü bulamadığımız Esmeray Yıldırım ile buluştuk. Yıldırım’a; ‘Sezonun kaşlarını nasıl tarif edersiniz?’ diye sorduğumuzda; “Bir dönem filminde oynamayacağınız sürece sezon kaşı diye bir tanım yoktur. Kişinin yüz şekline ve ifadesine göre tek bir kaş şekli olabilir” cevabını verdi ve ekledi; “Tabii ki zaman zaman daha kavisli bir kaş dileyebilir ve yeterli miktarda kaşa sahipsek de istediğimizi elde edebiliriz fakat bu bence yakışmadığı halde pantolon giymeye benziyor.”
Dikkat etmişsinizdir ya da belki aynı sorundan siz de muzdaripsinizdir. Kısa kesilmiş, incecik alınmış kaşlarıyla birbirine benzeyen, oysa gerçekte çok farklı yüz ve göz şekillerine sahip kadınlar var sokaklarda. Makas, ip, cımbız sıralamasından askeri nizamla geçirilmiş bu kadınların ifadeleri bir süre sonra yok olur gider. Müşterilerini ne sıklıkta ağırladığını soruyorum Yıldırım’a, kişiden kişiye ve yapılan işleme göre değişiklik göstermekle birlikte, kimsenin kaşının iki haftadan kısa bir süre içinde tekrar işleme tabi tutulamayacağını belirtiyor. “Regl dönemi, kişinin metabolizması gibi faktörler rol oynuyor tabii ama kaşların tekrar şekillendirilebilmeleri için seanslar arasında en az üç hafta geçmesi gerekiyor’ diyor. Kaşlarında kalıcı boya uygulaması olan kişilerde gözlemlediğim renk farklılıklarını soruyorum, yeşile ya da kızıla çalan kaşlar çok oldu yakın çevremde. ‘Bunun uygulamayı yapanın, müşterisinin saç ve kaş tonunu yeterince iyi çözümleyememiş olmasından ya da doğru boya pigmentlerini bir araya getirememiş olmasından kaynaklandığını’ söylüyor.
Kalıcı yöntemlerden gündelik tedbirlere geçiyoruz. Her sabah makyaja ayırdığım sürenin yarısından fazlasını kaşımdaki boşlukları doldurmaya çalışarak geçiren biri olarak makyaj malzemelerinin püf noktalarını soruyorum. Yıldırım; ‘Önce kaş kalemi, üstüne pudra ve sonra tekrar kaş kalemi uygulayarak hem renk hem de kalıcılık konusunda tam verim almak mümkün olacaktır’ diyor.
Sohbetimiz ister istemez; ‘Kaşlar neden küser?’ sorusuna geliyor. “Uyurken kaşları sürekli ellemek, yatış pozisyonu, kaşların zamanında yanlış alınmış olması ve stresle dökülmesi başlıca nedenler arasında.”
Esmeray Yıldırım’ın müşterilerinin bir çoğunu da mesleklerinde ifadenin çok önemli olduğu oyuncular oluşturuyor. Benim de adını duymamı sağlayan, geçtiğimiz aylarda bir çekim dolayısıyla bir araya geldiğim oyuncu Seda Bakan oldu. Kaş şeklini çok doğal bulduğumu söyleyince, o hale gelebilmeleri için aslında ne kadar çok emek harcandığını anlatmış ve ifadesinin mimarını anlatmaya koyulmuştu… Uğramanız gerek…
Mesleğini ‘İfade Uzmanlığı’ olarak tanımlayan ve methini uzun zamandır duysak da bir araya gelme fırsatını bir türlü bulamadığımız Esmeray Yıldırım ile buluştuk. Yıldırım’a; ‘Sezonun kaşlarını nasıl tarif edersiniz?’ diye sorduğumuzda; “Bir dönem filminde oynamayacağınız sürece sezon kaşı diye bir tanım yoktur. Kişinin yüz şekline ve ifadesine göre tek bir kaş şekli olabilir” cevabını verdi ve ekledi; “Tabii ki zaman zaman daha kavisli bir kaş dileyebilir ve yeterli miktarda kaşa sahipsek de istediğimizi elde edebiliriz fakat bu bence yakışmadığı halde pantolon giymeye benziyor.”
Dikkat etmişsinizdir ya da belki aynı sorundan siz de muzdaripsinizdir. Kısa kesilmiş, incecik alınmış kaşlarıyla birbirine benzeyen, oysa gerçekte çok farklı yüz ve göz şekillerine sahip kadınlar var sokaklarda. Makas, ip, cımbız sıralamasından askeri nizamla geçirilmiş bu kadınların ifadeleri bir süre sonra yok olur gider. Müşterilerini ne sıklıkta ağırladığını soruyorum Yıldırım’a, kişiden kişiye ve yapılan işleme göre değişiklik göstermekle birlikte, kimsenin kaşının iki haftadan kısa bir süre içinde tekrar işleme tabi tutulamayacağını belirtiyor. “Regl dönemi, kişinin metabolizması gibi faktörler rol oynuyor tabii ama kaşların tekrar şekillendirilebilmeleri için seanslar arasında en az üç hafta geçmesi gerekiyor’ diyor. Kaşlarında kalıcı boya uygulaması olan kişilerde gözlemlediğim renk farklılıklarını soruyorum, yeşile ya da kızıla çalan kaşlar çok oldu yakın çevremde. ‘Bunun uygulamayı yapanın, müşterisinin saç ve kaş tonunu yeterince iyi çözümleyememiş olmasından ya da doğru boya pigmentlerini bir araya getirememiş olmasından kaynaklandığını’ söylüyor.
Kalıcı yöntemlerden gündelik tedbirlere geçiyoruz. Her sabah makyaja ayırdığım sürenin yarısından fazlasını kaşımdaki boşlukları doldurmaya çalışarak geçiren biri olarak makyaj malzemelerinin püf noktalarını soruyorum. Yıldırım; ‘Önce kaş kalemi, üstüne pudra ve sonra tekrar kaş kalemi uygulayarak hem renk hem de kalıcılık konusunda tam verim almak mümkün olacaktır’ diyor.
Sohbetimiz ister istemez; ‘Kaşlar neden küser?’ sorusuna geliyor. “Uyurken kaşları sürekli ellemek, yatış pozisyonu, kaşların zamanında yanlış alınmış olması ve stresle dökülmesi başlıca nedenler arasında.”
Esmeray Yıldırım’ın müşterilerinin bir çoğunu da mesleklerinde ifadenin çok önemli olduğu oyuncular oluşturuyor. Benim de adını duymamı sağlayan, geçtiğimiz aylarda bir çekim dolayısıyla bir araya geldiğim oyuncu Seda Bakan oldu. Kaş şeklini çok doğal bulduğumu söyleyince, o hale gelebilmeleri için aslında ne kadar çok emek harcandığını anlatmış ve ifadesinin mimarını anlatmaya koyulmuştu… Uğramanız gerek…