Ulysse nardin, okyanusa verilen mükemmel bir mesaj gibi denizden geri dönüşen malzeme arayışına odaklanıyor.
Okyanusdan bileğinize Diver Net, çevresel etkiyi sınırlamak ve mükemmellik düzeyinde sürdürülebilirliği arttırmak için tasarlanmış yenilikçi bir çözüm, konsept bir saat.
Le Locle, 2 Kasım 2020 – Yaklaşık 30 maceracı, 8 Kasım Pazar günü, dünyanın her yerinden tarifsiz, kesintisiz ve yardımsız yat yarışı Vendée Globe’un 9. serisinin başlangıcı için Les Sables d’Olonne’dan yola çıkacak. Sadece dört yılda bir gerçekleştirilen ve Ulysse Nardin’in Resmi Kronometresi olma onuruna sahip olduğu 21.638 deniz mili (40.075 kilometre) boyunca bir çember seyri. İsviçreli saat üreticisi, 1846 yılından beri kaşifler için eşi benzeri olmayan güvenilirliğe sahip deniz kronometreleri yapıyor ve Vendée Globe’u destekleyerek bu geleneği sürdürüyor. Bu yıl yatçılar, Les Sables d’Olonne’a dönmeden ve bitiş çizgisini geçmeden önce denizde en az 70 gün geçirecekler. Bu macera sırasında, kaçınılmaz olarak, okyanusu kirleten 5 trilyon yüzen plastik parçasıyla karşı karşıya kalacaklar.
Ulysse Nardin, çabalarını, okyanuslarımızdaki giderek büyüyen plastik kirliliği krizi için araştırma ve çözüm geliştirmeye yöneltti. Özellikle istiridye kabukları, algler, deniz PET’leri (plastik şişeler) ve poliamid balık ağları olmak üzere denizden gelen malzemeleri incelemek için özel bir araştırma birimi kurdu. Ekip şu anda gelecekteki saat projeleri için sürdürülebilir inovasyonun çeşitli yollarını araştırıyor.
Ekim 2020’de Ulysse Nardin, yeni “R-STRAP” lansmanıyla döngüsel deniz ekonomisine olan bağlılığına ilişkin ilk kilometre taşını işaretledi. Balık ağlarından yapılan kayış, DIVER, MARINE ve FREAK X saatleriyle uyumlu ve okyanuslardaki plastik kirliliğin ana kaynaklarından biri olan balık ağlarının geri dönüştürülmesi yoluyla yapıldı.
Bugün, Ulysse Nardin, her bir öğesi mümkün olduğunca çevre dostu olacak şekilde tasarlanan konsept saat DIVER NET’i tanıtarak taahhütlerini daha da ileriye taşıyor. Tedarikçi arayışının önem kazandığı, tamamen yenilikçi ve “ileri dönüşümlü” bir saat.
DIVER NET’in kasa, orta, arka ve bezel süslemesi için Ulysse Nardin, Fransa’da balık ağı geri dönüşüm sektörünün yaratıcısı üç Breton’lu genç tasarımcıya güveniyor. FIL&FAB, artık kullanılmayan ağları limanlardan toplayarak sürtünmeye karşı son derece dayanıklı bir hammadde olan poliamid peletlere dönüştürüyor. Bu ortaklar, ürüne karşı gerçek bir duyarlılığa sahip bir endüstriyel tasarıma ve geçiş fikrine sahipler.
FIL&FAB’ın üç kurucusundan biri olan Yann Louboutin “Bir tasarım nesnesi, çevreye zarar vermeden işlevlerini yerine getirebilmesi için baştan sona düşünerek yaratmaktır” fikrini vurguluyor. “Ulysse Nardin ile olan ilişkimiz doğal: kaçınılmaz olarak her şeyden önce denizle, Ulysses’le, Odyssey’le, macerayla, keşifle, rüzgar esintileriyle, tuz serpintileriyle ve diğerleriyle bağlantılı. Ekolojik etkiyi azaltırken dayanıklı, güvenilir nesneler üretme arzusunu da paylaşıyoruz. Bugün enerjimizi çevre sorunlarını ortadan kaldırmak için harcıyoruz ve hiçbir girişim küçük görülmemeli. Geri dönüştürülmüş malzemeler, gelecek için mutlak bir gereklilik.”
Balık ağlarından geri dönüştürülmüş plastik tedarikçisi FIL&FAB’ın üç kurucusundan biri Yann Louboutin (Bretonya, Fransa)
DIVER NET araştırması, dekoratif unsurları yeniden tasarlamayı içeriyordu ve bu, İsviçreli TIDE şirketinin denizden elde edilen PET plastiğini iplik makaralarına dönüştürmesi yoluyla elde edilen saat kayışını getirdi. Bu tedarikçi aynı zamanda ham plastik üretimini kaynağında durdurmak ve halihazırda mevcut olan devasa kaynakları kullanmak için çalışıyor. Çevreye duyarlı çözüm arayışındaki Ulysse Nardin, geleneksel safir camı İsviçre Jura’da işlenmiş şeffaf seramik camla değiştirdi. Şeffaf seramik cam, üretilirken enerjiyi sınırlayarak çevreye daha az etki etmesi amacı ile kullanılan bir malzeme. İnovasyon departmanı bu nedenle diğer ürünlere genişletilebilecek çeşitli çözümleri değerlendirdi ve test etti.
DIVER NET, markanın parlak saatçilik geleneğini canlı tutarken çevre dostu önemli yenilikleri keşfeden bir konsept saat. Hatta UN-118 mekanizmasının silikon teknolojisi, 44 mm’lik kasasının arkasından hayranlıkla izlenebilir. Bu konsept dalgıç saati, geleneksel safir cam yerine kavisli şeffaf seramik camı ile birlikte, yine geri dönüştürülmüş balık ağlarından yapılmış, içbükey, ters çevrilmiş tek yönlü bir bezel ile donatıldı. Beyaz, gri ve yeşil kadran, görkemli beyaz “UN” yazısıyla, içindeki mekanik harikayı müjdeliyor. Saat ibrelerindeki asit yeşili Superluminova karanlıkta saati görmeyi kolaylaştırıyor. Doğayı simgeleyen yeşil dokunuşlar her yerde mevcut: kadranda, bezelde, kurma kolu koruyucusunda ve geri dönüştürülmüş PET kayışın dikişlerinde. Kadranda ayrıca saat 12 konumunda güç rezervi göstergesi, saat 6 konumunda tarih penceresi ve küçük saniye ibresi yer alıyor.
“Deniz her zaman markamızın DNA’sının bir parçası ve keşif her zaman öncülümüz”, şeklinde vurguluyor Patrick Pruniaux, Ulysse Nardin CEO’su. “Genel olarak, markanın çevresel performansını iyileştirmeye yönelik girişimleri desteklemek için çalışanlarımızın güçlü bir isteği ve ilgisi var. Amacımız, sürdürülebilir malzemelerle inovasyon yapan ilk şirket olmak değil, saat endüstrisine, lüks ürünler için bile müşterilerimizi geri dönüştürülmüş malzemeler hakkında bilgilendirmenin mümkün olduğunu göstermektir. Bu inovasyonlarımız yine de bir şekilde ‘açık kaynak’ olsaydı çok mutlu olurduk.”
Ulysse Nardin, geleneksel özellikler taşımayan bu saatin mesajını iletmek için şirketin “Ulysses”i Mathieu Crepel’i elçisi olarak seçti. Dünya şampiyonu snowboard’cu, olimpiyat madalyalı ve sörfçü, içgüdüsel olarak kar tanelerinden dalgalara süzülüyor ve kaynak suların korunması ve gezegen sağlığı konularına ilişkin eğitime adanmış bir organizasyon olan The Water Family ile yoğun bir şekilde ilgileniyor.
“Sörf yaparken kumsalda, suda vb. plastik sorunu ile karşılaşıyorsunuz. Deniz faunası ve florası üzerinde zararlı etkileri var. Ulysse Nardin’i geri dönüştürülmüş malzemeler kullanmaya yönlendiren düşüncesini desteklemekten ötürü gurur duyuyorum. En mükemmel ve en dayanıklı malzemelerle çalışma konusunda ön plandalar. Bu geri dönüştürülmüş plastik, sıra dışı bir ürün için kullanılabilecek bir hammadde haline geliyor. Bu, markanın çok önemli bir ifadesi: lüks ürünler üretmek artık küresel bir yaklaşım gerektiriyor. Bu saatin lansmanının sözcüsü olmak bende insanları motive etme ve ilham verme isteği uyandırdı. Bu bir başarı,” diyor Mathieu Crepel.
Vendée Globe’u arkasına alarak Mathieu Crepel sembolik olarak Alpler’deki Pic du Midi’nin tepesinden bir parça buz alacak ve onu Les Sables d’Olonne’a geri getirerek mikro plastiklerin dağlarda da bulunabileceğini ve elementlerin döngüsüne girdiğini kanıtlayacak: nano parçacıklar bulutlarda buharlaşıyor ve plastik kar yağıyor. Mathieu’nun amacı, bu kara-okyanus ilişkisinin hayati önemini ve kar ile buzun artık saf olmadığı gerçeğini vurgulamak.
Vendée Globe yarışına Mathieu’nun yanı sıra başka bir Ulysses de katılacak. Ünlü yatçı Sébastien Destremau, ikinci kez denizlerin Everest’i ile karşılaşacak. Önceki seride, 124 günlük Dantevari bir yolculuktan sonra kahraman gibi karşılanmıştı.
“Orada kimsenin kalmadığını düşünüyordum ancak hepsi oradaydı, beni alkışlıyor ve tezahürat yapıyorlardı. Binlerce insan! O anı hiç unutmadım ve onlara teşekkür olarak 2020 Vendée Globe’a katılmaya karar verdim” diyor Sébastien Destremau. Bu yıl “Merci” (Teşekkürler) monohull’u ile başlayacak. “Merci minnettarlığımın bir işareti. ‘Teşekkür ederim anne’den ‘teşekkür ederim Dünya’ya kadar uzanan bu samimi, profesyonel ve gezegene dair mesajı destekliyor.” Tüm projesi karbon nötr nitelikte ve harika deniz maceralarını deneyimlemek için bu zorluğu üstleniyor. “Bu maceraya anlam ve duygu vermek istiyorum.” Bu modern zaman Ulysses’sinin yeni yelken macerasının duygu dolu olacağına şüphe yok. Sébastien Destremau, serüveni sırasında dönüşümlü olarak DIVER X NEMO POINT, DIVER X CAP HORN ve DIVER X ANTARCTICA kullanacak. One göre “Hangi fırtına gelirse gelsin, sizi yarı yolda bırakmayacak bir saat takmak en önemli şey”.
Korkunç Gerçekler
- Büyük bir taşıma bandı okyanusu aşıyor: Bir damla suyun aynı yere geri dönmesi bin yıl sürüyor. (NOAA)
- Her yıl dokuz milyon metrik ton plastik denize atılıyor. (Science)
- Her yıl 350 milyon metrik ton plastik üretiliyor. (BM)
- Her yıl 640.000 metrik ton balık ağı kayboluyor veya terk ediliyor. (BM)
- Terk edilmiş ağlar her yıl yaklaşık 100.000 balinayı, yunusu, deniz aslanını, fokları ve kaplumbağayı öldürüyor. (World Animal Protection)
- Kaplumbağalar plastik poşetleri denizanasıyla karıştırıp yutuyorlar. (Indicit)
- Deniz kuşlarının %80’i plastik yiyor. (PNAS)
- Mikro plastik, dağların tepesinde de bulunuyor ve bu malzeme böylece element döngüsüne giriyor: nano parçacıklar bulutlarda buharlaşıyor ve plastik yağıyor. (Nature Geoscience)
- 1950’lerden bu yana okyanuslara atılan plastiğin 2/3’ü kıyılara vurmuş; 1/3’ü mikro plastiğe dönüşmüştür. (Scientific Reports)
- Mikro plastikler, okyanus yüzeyinde yüzen 5 trilyon plastik parçasının %90’ını oluşturuyor. (Tara Océan)
- 1992 yılında Pasifik’te kaybolan 29.000 plastik ördek, 25 yıl boyunca oşinograflar tarafından izlendi. (The Friendly Floatees)