Röportaj

DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİĞİNİZ YÖNLERİYLE MERVE BOLUĞUR

5
Sevgilimizle başka bir tarafımızı ortaya çıkarıyoruz, arkadaşımızla bir diğerini… Gün geliyor çok sempatik oluyoruz, gün geliyor asi bir yanımızı keşfediyoruz. Ben de çoğunlukla özgüveni yüksek kadınları oynadım. Bu tarz rolleri seviyorum. Bizim seyircimiz o senaryoyu yaşıyor, benim de oynarken onu anlayabilmem gerekiyor. Bunu yapmak için ya kendinden yola çıkıyorsun, ya da başka türlü oluyor.” Normal hayatında ise çocuksu tarafı ağır basıyor Merve’nin; “Belki bunları söylemem için erken ama çocuk yanımın hep kalmasını istiyorum, o beni çok mutlu ediyor” diyor. Bunun yanında, güçlü bir duruşa sahip olmanın bir kadına yakıştığını düşünüyor, tevekkeli değil; çoğunlukla o şekilde fotoğraf vermeyi tercih ediyor. İnsanlarla iletişim kurmak hoşuna gidiyor fakat herkesi almıyor hayatına, sürekli gözlemliyor, karşı tarafın enerjisine göre hareketlerine yön veriyor. Bunun da; şöhretiyle değil, ‘Merve’yle alakalı bir durum’ olduğunu belirtiyor. Tüm iyi vasıflarını kişiliğine tam kararında serpiştirdiğinden olacak; aşırı davranışlardan, ego fazlası yaşayan insanlardan rahatsızlık duyuyor. Korkuların üzerine gidilmesi gerektiğine inanıyor, son bir yıldır da tam olarak bunu yapıyor. Sevdiklerini kaybetme fikri aklına geldiğinde ise hâlâ kötü hissediyor, “Bir tek onu atamadım içimden” diyor. Aşkı çok yoğun yaşıyor, içinde duygunun olmadığı hiçbir şey onun için gerçeklik arz etmiyor. “Hayatımdaki insanla her şeyimi paylaşabilmeliyim, en doğal halimle onun yanında olabilmeliyim, bunlar benim için çok önemli. Bir de benziyorsanız birbirinize, daha güzeli yok” cümleleriyle aralıyor özel hayatının kapılarını ve devam ediyor; “Sevgiyi içinde yaşamamalı insan, dışarı akıtabilmeli. Bu da, onu karşılıklı olarak ifade etmekten geçiyor. Yeri gelir bir yazı, yeri gelir bir söz, yeri gelir ufak bir hareket olur ama bunu gözlerde, bedende ya da lafta görüp hissetmeliyim. Sevgi, paylaştıkça güzel.” Devam ediyorum; ‘Erkeğin nesi etkiler seni’ diye soruyorum, hiç düşünmeden veriyor cevabını; “Şeytan tüyüne bakarım. Bir ortamda biri girer içeri, dönüp bakarsın, çok yakışıklı değildir ama bir enerjisi vardır, bakışı, sesi, dans edişi…” Aşk için yaptığı en büyük çılgınlığı merak ediyorum; “Onu burada söylemem çılgınlık olur!” diyor.