New York Times’ın yayınladığı “Framing Britney Spears” belgeseli; Britney Spears‘ın bir zamanlar tamamen transparan olan şu anda ise tamamen kapalı durumdaki bir dünya yıldızının hayatına yakından bakmamızı sağlıyor.
Güncelleme: “Framing Britney Spears” belgeseli sonrasında yaptıkları nedeniyle tepki çeken Justin Timberlake; Britney’den 20 yıl sonra özür diledi. 12 Şubat 2021’de bir açıklama yayınlayan Timberlake; “Mesajları, yorumları ve birçok şeyi gördüm. Açıklama yapmak istedim. Sergilediğim davranışların sorunlara yol açtığı dönem için pişmanım. Doğru olan şeyi yaparak konuşmadığım için üzgünüm. O anlarda yetersiz kaldığımın ve pek çok insanın bundan faydalandığının farkındayım. Britney Spears ve Janet Jackson’dan özellikle özür diliyorum. Her ikisi de değer verdiğim ve saygı duyduğum kadınlar. Çuvalladığımı biliyorum.” ifadelerinde bulundu.
Son bir yıl içinde Britney Spears’ı çevreleyen yasal savaşlardan onu kurtarmak isteyen hayranları; #FreeBritney hashtag’i ile kampanya başlatmıştı. Framing Britney Spears ise tüm bu durumun ardındaki en büyük iki portreyi ortaya koyuyor. Şöhretin içine itilen çok genç bir kadın ve onu yok etmeye niyeti olan bir dünya.
Framing Britney Spears belgeseli, aynı zamanda “mizojinist” yani kadın düşmanı bir medya sistemi hakkında yakıcı bir iddianame sayılabileceği için de bu kadar önemli…
Aşağıda, Framing Britney Spears belgeseli sayesinde öğrendiğimiz; bilmeniz gereken en önemli noktaları özetledik. Magazin endüstrisinin kariyerinin zirvesindeki Spears’dan ne kadar kâr ettiğinden, rahatsız edici detaylara kadar…
İçindekiler
- 1 Bir Noel’de Memleketi Louisiana’daki İnsanlara Totalde 10.000 Dolarlık 1000 Dolarlık Banknotlar Dağıttı
- 2 Britney Kariyerinin Zirvesindeyken Fotoğraflarının Tanesi 1 Milyon Dolara Satılıyordu
- 3 Britney En Başından Beri Babasının Onu Kontrol Etmesini İstemiyordu
- 4 2016’da Jamie Spears, Britney’nin Kazancının %1.5’ine Sahip Olabiliyordu
- 5 Paris Hilton, Britney’i Destekleyen Taraftaydı
- 6 Justin Timberlake, Spears’ın Düşüşünde Düşündüğümüzden Daha Büyük Bir Rol Oynadı
Bir Noel’de Memleketi Louisiana’daki İnsanlara Totalde 10.000 Dolarlık 1000 Dolarlık Banknotlar Dağıttı
Kentwood, Louisiana küçük bir kasabada büyüdükten sonra, Britney Spears’ın dev spot ışıklarına alışması oldukça hızlı olmuştu. Spears’ın o dönemdeki arkadaşı ve eski asistanı Felicia Culotta; belgeselde Spears’a dair en samimi detayı şu şekilde anlatıyor: “Noel’de evdeydik ve 100 dolarlık banknotlarla 10.000 dolar almak istedi. Kentwood’dan geçerken hepsini dağıttı. Bu ‘Merhaba, ben Britney Spears” anlamında değildi. “Mutlu Noeller” anlamındaydı.
Britney Kariyerinin Zirvesindeyken Fotoğraflarının Tanesi 1 Milyon Dolara Satılıyordu
Tabloid ve paparazzi endüstrisinin, o sıralarda kariyerinin zirvesindeki Britney Spears sayesinde kapalı kapılar ardında korkunç miktarda paralar kazandığı bir sır değil. Zira o dönem aynı zamanda tabloid endüstrisinin altın çağıydı. Bu da Britney’nin her hareketinin neden belgelendiği hakkında bir fikir verebilir.
Belgesel, Britney’nin fotoğraflarının her birinin 1 milyon dolara satılabileceğini gözler önünde koyuyor.
2001’den 2011’e kadar Us Weekly‘nin fotoğrafçı yönetmeni olan Brittain Stone, belgeselde yayının ünlülerin görüntülerine yılda 7 ila 8 milyon dolar ya da haftada yaklaşık 140.000 dolar harcadığını belirtiyor. Stone “Resimlere milyonlarca dolar harcamak, sadece, bilirsiniz işte, dışarıdaki para miktarını beş katına çıkardı. Bu da çok daha fazla fotoğrafçının gelip bu işi yapmak isteyeceği anlamına geliyordu,” diyor.
Belgeselde ayrıca 2004 ve 2013 yılları arasında çalışan ve sık sık Spears’ı takip eden paparazzi (ya da ünlü kameraman) Daniel Ramos ile de röportajlar yer alıyor.
Paparazzilerin Spears ile olan ilişkisini simbiyotik olarak nitelendirirken, “Paparazzi endüstrisinden çıkmak zor. Sanki bize ihtiyacı vardı, bizim de ona ihtiyacımız vardı.” diyor.
Belgeselde daha sonrasında 2006’daki Matt Lauer röportajı yer alan Spears’ın, bu yayında gözyaşları içerisinde en büyük dileğinin paparazzilerin onu rahat bırakması olduğunu söylediğini görüyoruz.
Britney En Başından Beri Babasının Onu Kontrol Etmesini İstemiyordu
Belgeselde ortaya çıkan detaylardan biri de; onun kişisel ve emlak olarak tek vasisi sayılan babası ile çatışmalarının son zamanlarda ortaya çıkmadığı; 2008’den bu yana mevcut olduğu…
Spears 2008’de zorla hastaneden taburcu edildikten sonra, babasının onun üzerinde kayyum yetkisi kurmaya çalıştığı sırada; kayyum ve mülkler konusunda uzmanlaşmış bir duruşma avukatı olan Adam Streisand ile görüşmek için Beverly Hills Oteli’ne gitti.
Bir röportajda Streisand, başlangıçta Spears’ın onu işe alma kapasitesine sahip olup olmadığını sorgulamasına rağmen, kısa süre sonra Spears’ın onu ikna eden iki yargıda bulunduğunu söyledi.
“Britney, karar verebilme yetisine sahipti. ‘Hey, neler olduğunu anlayabiliyorum. Bu kayyum sistemine karşı koyamayacağımı ya da bu kayyum sisteminden kaçamayacağımı anlıyorum değil mi?‘ dedi, bu yeterince iyi bir yargı değil mi? İkinci yargısı ise şuydu; ‘Babamın koruyucum olmasını istemiyorum.’ demesiydi. Bu onun tek isteğiydi.”
Stresiand, bunun yerine o dönemde “profesyonel, bağımsız bir grup” istediğini söylüyor Spears’ın. Bu istek, Spears’ın babasının görevden alınması ve bir bankanın; koruyucu görevini devralması için mahkemeye verdiği son dilekçeyle aynı doğrultuda. Mahkeme sonunda babasını koruyuculuktan çıkarmayı reddetti ancak Bessemer Trust bankasının mülkünün yardımcı koruyucusu olarak gelmesine izin verdi.
2016’da Jamie Spears, Britney’nin Kazancının %1.5’ine Sahip Olabiliyordu
Britney Spears’ın içinde yer aldığı “koruyuculuk” sisteminin bir nedeni de; bu sistemin ve Britney’nin kazancının; babası ve ilgili tüm taraflar için oldukça kârlı olması.
Las Vegas’taki ikameti sırasında belgesel, Spears’ın malikanesinin her hafta banka hesabına bir milyon dolara yakın para yatırarak gösteri başına yaklaşık 300.000 dolar kazandığını iddia ediyor. Koruyuculuk sistemi sayesinde, babası 130.000 dolarlık maaşının yanı sıra, ikamet ile ilgili % 1.5 karı da cebe indirmiş oluyor.
Daha sonra belgeselde gördüğümüze göre, Jamie Spears ile birlikte on yılı aşkın bir süredir mülkünün yardımcı koruyucusu olarak görev yapan avukat Andrew Wallet, dilekçesinde “Britney’nin iyiliğini artırdığını ve kariyer faaliyetlerini ilerletme kapasitesini artırdığını” gerekçe göstererek 2018’de zam için mahkemeye dilekçe veriyor. Ayrıca onun üzerinde kurdukları bu kayyum sistemini “melez bir iş modeli” olarak tanımlıyorlar. Mahkeme, Wallet’ın zammını onaylamasına karşın, 2019 yılında aniden yardımcı koruyuculuktan istifa etti.
Paris Hilton, Britney’i Destekleyen Taraftaydı
Belgeseldeki tek “ünlü röportajı”; kısa ama tatlı bir anda Britney Spears’a verdiği desteği dile getiren Paris Hilton’a ait. “Onu çok seviyorum” diyen Hilton ekliyor; “Eğer bir yetişkinsen, hayatını yaşayabilmeli ve kontrol edilmemelisin. Ve sanırım bu benim bu kadar kontrol edilmemden kaynaklanıyordur, böylece bunun nasıl hissettirdiğini anlayabiliyorum.”
Justin Timberlake, Spears’ın Düşüşünde Düşündüğümüzden Daha Büyük Bir Rol Oynadı
Belgesel, 2001 yılında ilişkilerini kraliyet ailesininkiyle aynı düzeyde kamuya yutturma çabasını da ortaya koyuyor. Ancak 2002 yılında ayrıldıklarında bu durum hızla değişti. Timberlake, Spears’ı suçlu taraf ve ilişkileri sırasında sadakatsiz olarak gösteren “Cry Me A River”ı yayımlayarak, ayrılıklarının etrafındaki anlatının kontrolünü hemen ele aldı.
Belgesel, bunu medyanın Spears’a yönelik “slut-shaming”e varan ve acımasız tutumunun da kaynağı olarak gösteriyor.
- Slut-Shaming Nedir?: Bir kişinin cinsel açıdan dikkat çekici davranışlar sergilemesinin; cinselliği çağrıştıracak durum ya da isteklerde bulunmasının önüne geçilmeye çalışılması; aynı zamanda bu kişilerin toplumda suçlu hissettirilmek için aşağılanması.
O zamanlar anlamsız bir ünlü draması olarak gözümüzün önünde gerçekleşse de, şimdi bu gerçekleri izlemek neredeyse korkunç. Timberlake, medyanın kendi ayrılıklarını sansasyonelleştirmede yaptıklarından sorumlu tutulamaz olsa da; -Timberlake’in özel cinsel yaşamlarını ifşa etmesi gibi- basını körüklemede inkar edilemez bir suç ortağı olduğu gerçek.
Framing Britney Spears yayınlandığından bu yana; Justin Timberlake, Janet Jackson’a ve Britney’e yaptıkları nedeniyle sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuluyor.
Hafta boyunca, #WeAreSorryBritney hashtag’i trendlerdeydi. Bunu görmek; sıradan bir magazin haberinden daha çok üzüntü ve suçluluk hissi yaratıyor çünkü Spears’ın popülerliği döneminde büyüyen nesil şu an olaylara farklı bir açıdan bakabiliyor.
Belgeseldeki arşiv görüntüleri oldukça çarpıcı; Spears’ın bir basın toplantısı sırasında bir muhabir tarafından bekareti hakkında çok açık bir şekilde sorgulanması ve Spears’ın kibarca gülmesinden; Diane Sawyer’ın 2003’te Timberlake’le olan ayrılığı hakkında Spears’ı rahatsız edici bir şekilde sorgulamasına kadar; belgesel aslında ortaya bir haksızlığın tarihini de ortaya koyuyor.
Bunu ona hayran kitlemesi mi yaptı? Hayır ama şüphesiz ki durup izleyen ve bu çemberi körükleyen de aynı kitleydi. Tüm bunlar yaşanmasaydı Spears’ın kariyerinin ne kadar farklı olabileceğini düşünmemek imkansız.