Mesajımız erkeklere. Aşkı bulmak ve elinde tutmaya çalışmak yeterince zor. Bir de ilişkinin seks kısmında canımızı sıkmayın! Bazen kolay olmayan diyaloglara girmemiz gerektiğinin farkındayız. Ama siz de söylediklerinize dikkat etmelisiniz.
Philadelphia’da bir seks terapisti olarak çalışan Dr. Arlene Goldman şöyle açıklıyor: “Hassas konuların içinden çıkabilmek için kelime hazinenizi geliştirmelisiniz. Bu partnerinizi mutlu edebilmenin kapılarını açacaktır.” Journal of Couple & Relationship Therapy’de yayınlanan bir araştırmanın sonuçları iletişimin bir çiftin mutluluğunda en önemli şey olduğunu açıklıyor, hatta seksten bile önemli! Onun için ağzınızı açıp, pişman olacağınız şeyler söylemeden önce bir duraksamak iyi olacaktır.
“ŞİMDİ DEĞİL, TEŞEKKÜRLER. KİTAP OKUMAK İSTİYORUM.”
Yorgun olmaya tabi ki hakkımız var ama bu duruma sizin de şaşırdığınızı fark etmesini sağlamak önemli. Prof. Dr. Finkel’a göre şunu deneyebilirsiniz: “Bunu söylediğime inanamıyorum ama gerçekten çok yorgunum.” İleriye dair bir sinyal verirseniz de iyi olacaktır. Örneği ertesi sabah ona ne isterse yapacağınızı söyleyin. Goldman’a göre “Güven telkin etmek önemlidir.” Eğer ilginizi kaybetmediğinizi hissederse sıkıntı da olmayacaktır.
“BU ORGAZM BANA GERÇEKÇİ GELMEDİ, NUMARA MIYDI?”
Northwestern University’de sosyal psikoloji çalışan Prof. Dr. Eli Finkel “Onu sakın suçlamayın.” diyor. Bu konuşmayı yatak odasının dışarısına taşıyın. Konuyu normal bir sohbette oraya geldiği zaman şöyle diyebilirsiniz: “Benimle orgazm taklidi yapmana hiç gerek yok, ilişkimizde herşey gerçek olsun istiyorum.” Karşılıklı saygıyı yakaladığınız zaman problem de çözülmüş olur.
“CİNSEL HASTALIKLAR İÇİN BİR TEST OLDUKTAN SONRA SEVİŞMEK BENİM İÇİN DAHA DA KEYİFLİ OLACAK.”
Bu mesajı şöyle alacaktır: “Hastalığın olmasından şüpheleniyorum!” Bu hiç de hoş bir durum değil. İşleri tersine çevirin. Onun sağlığı için kendiniz test olmak istediğinizi söyleyin ve size katılıp katılmak istemediğini sorun. Goldman’a göre eğer ikinizin beraber yapacağı birşey olarak görürse kendisini güvende hissedecektir.
“BUNUN İYİ HİSSETTİRMESİ Mİ GEREKİYORDU? PEK HOŞLANMADIM”
Bunu söylerseniz berbat görüneceksiniz. Goldman gelişmenin peşinde olduğunuzun hissettirmeniz gerektiğini söylüyor. Ona sorun: “Yatakta neyi daha fazla ya da az yapmak istersin?” Hem kendi performansınız açısından bilgilenmiş olacaksınız, hem de o size anlatmaya başladığı zaman kulak kesileceksiniz. Bir püf noktası: Bu konuşmayı iltifatların arasına sıkıştırırsanız işler kolaylaşır.
“SENİNLE DENEMEK İSTEDİĞİM ÇOK DEĞİŞİK BİRŞEY VAR”
Tebrikler, şimdi daha da temkinli olacak! Eğer lafa “Biraz garip bir istek biliyorum ama…” diye başlarsanız, Goldman’a göre partneriniz sıkıntı duyacaktır. Olayı ilginç kılmak önemli, daha akıllıca yaklaşılabilir. Örneğin: “Bağlanmak bana çok ilginç geliyor, sen ne düşünüyorsun?” Onu evet ya da hayır cevaplarına sıkıştırmaktansa, sohbet haline getirip ona zaman sağlamak daha doğru olacaktır. Böylelikle yaşamak istediğiniz şeyi ona dayatmak değil paylaşmak istediğinizi hissettirmiş olursunuz.
Philadelphia’da bir seks terapisti olarak çalışan Dr. Arlene Goldman şöyle açıklıyor: “Hassas konuların içinden çıkabilmek için kelime hazinenizi geliştirmelisiniz. Bu partnerinizi mutlu edebilmenin kapılarını açacaktır.” Journal of Couple & Relationship Therapy’de yayınlanan bir araştırmanın sonuçları iletişimin bir çiftin mutluluğunda en önemli şey olduğunu açıklıyor, hatta seksten bile önemli! Onun için ağzınızı açıp, pişman olacağınız şeyler söylemeden önce bir duraksamak iyi olacaktır.
“ŞİMDİ DEĞİL, TEŞEKKÜRLER. KİTAP OKUMAK İSTİYORUM.”
Yorgun olmaya tabi ki hakkımız var ama bu duruma sizin de şaşırdığınızı fark etmesini sağlamak önemli. Prof. Dr. Finkel’a göre şunu deneyebilirsiniz: “Bunu söylediğime inanamıyorum ama gerçekten çok yorgunum.” İleriye dair bir sinyal verirseniz de iyi olacaktır. Örneği ertesi sabah ona ne isterse yapacağınızı söyleyin. Goldman’a göre “Güven telkin etmek önemlidir.” Eğer ilginizi kaybetmediğinizi hissederse sıkıntı da olmayacaktır.
“BU ORGAZM BANA GERÇEKÇİ GELMEDİ, NUMARA MIYDI?”
Northwestern University’de sosyal psikoloji çalışan Prof. Dr. Eli Finkel “Onu sakın suçlamayın.” diyor. Bu konuşmayı yatak odasının dışarısına taşıyın. Konuyu normal bir sohbette oraya geldiği zaman şöyle diyebilirsiniz: “Benimle orgazm taklidi yapmana hiç gerek yok, ilişkimizde herşey gerçek olsun istiyorum.” Karşılıklı saygıyı yakaladığınız zaman problem de çözülmüş olur.
“CİNSEL HASTALIKLAR İÇİN BİR TEST OLDUKTAN SONRA SEVİŞMEK BENİM İÇİN DAHA DA KEYİFLİ OLACAK.”
Bu mesajı şöyle alacaktır: “Hastalığın olmasından şüpheleniyorum!” Bu hiç de hoş bir durum değil. İşleri tersine çevirin. Onun sağlığı için kendiniz test olmak istediğinizi söyleyin ve size katılıp katılmak istemediğini sorun. Goldman’a göre eğer ikinizin beraber yapacağı birşey olarak görürse kendisini güvende hissedecektir.
“BUNUN İYİ HİSSETTİRMESİ Mİ GEREKİYORDU? PEK HOŞLANMADIM”
Bunu söylerseniz berbat görüneceksiniz. Goldman gelişmenin peşinde olduğunuzun hissettirmeniz gerektiğini söylüyor. Ona sorun: “Yatakta neyi daha fazla ya da az yapmak istersin?” Hem kendi performansınız açısından bilgilenmiş olacaksınız, hem de o size anlatmaya başladığı zaman kulak kesileceksiniz. Bir püf noktası: Bu konuşmayı iltifatların arasına sıkıştırırsanız işler kolaylaşır.
“SENİNLE DENEMEK İSTEDİĞİM ÇOK DEĞİŞİK BİRŞEY VAR”
Tebrikler, şimdi daha da temkinli olacak! Eğer lafa “Biraz garip bir istek biliyorum ama…” diye başlarsanız, Goldman’a göre partneriniz sıkıntı duyacaktır. Olayı ilginç kılmak önemli, daha akıllıca yaklaşılabilir. Örneğin: “Bağlanmak bana çok ilginç geliyor, sen ne düşünüyorsun?” Onu evet ya da hayır cevaplarına sıkıştırmaktansa, sohbet haline getirip ona zaman sağlamak daha doğru olacaktır. Böylelikle yaşamak istediğiniz şeyi ona dayatmak değil paylaşmak istediğinizi hissettirmiş olursunuz.