Aşk, yaşadığımız hayatı daha mutlu ve değerli kılan duyguların başında geliyor. Kimileri ilişkilerde bir süre sonra aşkın bittiğinden bahsederken, bazı çiftlerse aşkın biçim değiştirdiğini, bambaşka bir bağlılığa ve sevgiye dönüştüğünü savunuyor.
Aşkın formu ne olursa olsun, pek çok çift ilişkilerinde zaman zaman sancılı dönemlere girebiliyor. Bu iniş çıkışlar sevgililik aşamasında da yaşanabiliyor, evlilik sürecinde de. Ayrılık en kolay çözümken, biraz daha farkındalık sahibi olan ve sevgi- saygı ikilisini henüz tüketmeyen ilişkiler, çift terapilerinde aradıkları çareyi bulmayı deniyor.
Siz de mevcut ilişkinizde bazı diyalog sorunları olduğunu düşünüyor, partnerinizle sıkça kavga ediyor ve bir türlü eski huzurunuzu yakalayamıyorsanız çift terapilerinde de önerilen bu beş iletişim egzersizini deneyebilirsiniz.
İçindekiler
Aktif dinleme modu
Partnerinizle kurduğunuz diyalogları şöyle bir gözlemlediğinizde ikinizin de yalnızca konuşmaya odaklı bir yaklaşım benimsediğini fark ediyorsanız bu alıştırma tam size göre. Çiftler genellikle haklı olma ve bunu karşısındaki kişiye bir an önce kabul ettirme konusunda aceleci oluyor. Bu iletişim egzersizi ise herkesin aktif bir dinleyici olmasını sağlıyor.
Alıştırmayı uygulamak için partnerinizle konuşmanız gereken konu ne olursa olsun, birbirinize belirli bir süre tanıyın. Konunun derinliğine göre 3 ila 5 dakika olarak bir zaman belirleyebilirsiniz. Tıpkı bir münazara gibi düşünebilirsiniz bu süreyi. Size düşen sürede, fikirlerinizi ve hislerinizi açıkça dile getirin. Konu hakkındaki endişelerinizi ya da mevcut konuyu savunmanızın nedenlerini açıklayın. Bu süre boyunca diğer partner konuşmayı kesmeden ya da tahrik edici tepkiler vermeden dinlemelidir. Zaman dolduğunda diğer partnere söz hakkı doğar ve bu defa konuşma başlangıcı yapan partnerin dinleme sırası gelir. Eğer uzlaşamadıkları ve yanlış anladıkları noktalar varsa yine aktif dinleyici uygulaması ile aktarılır ve ortak bir noktaya varılır.
Onaylama çalışmaları
Bu çalışma ise alışkanlık haline getirildiğinde aslında ilişkinin tüm dinamiklerini iyileştirecek güçte! Gün içerisinde pek çok zihin yoran etken, yanlış anlaşılmalara ve kişisel yorum katmalara neden olarak ilişkide derin yaralar bırakabiliyor. Bunun önüne geçmek için iletişimde onay alma yani bir nevi doğrulama cümleleri devreye giriyor. Söylenenleri ya da karşınızdaki kişinin duygularını doğru anlayıp anlamadığınızı teyit ederek, pek çok olası problemin önüne geçebilirsiniz. Bu çalışma empatiyi de güçlendiriyor ve çiftlerin kırılganlıklarını daha iyi tanımalarını sağlıyor.
“Ben” dili odaklı olumlu cümleler
Partnerle iletişimde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise olumlu cümleler kullanmak ve bunları yargılayan/ suçlayan “sen” diliyle değil de “ben” diliyle seçmek. Örnekleyerek kolaylaştıralım: Diyelim partneriniz, onun pek de olumlu enerji almadığınız arkadaşlarıyla hep birlikte görüşmenizi istiyor. “Gitmek istemiyorum” gibi sert ve olumsuz bir ifade kullanmak yerine “Evde kalsam daha mutlu olacağım, siz güzel vakit geçirin” gibi olumlu bir cümleyle katılım göstermeyeceğinizi belli edebilirsiniz.
Sen dili kullanımını yumuşatmak içinse bu şekilde bir örnek senaryo yaratabiliriz. Eşiniz ya da partneriniz sürekli olarak eve geç geliyorsa ve tek başınıza sıkılıyorsanız “Hep geç geliyorsun, bunca zamandır neredesin?” gibi suçlayan ve imalı cümleler yerine “Yanımda olmadığında bazen kendimi yalnız ve sıkılmış hissediyorum” gibi “ben” dilinde ifadeler kullanabilirsiniz. Kulağa çok daha içten ve gerçek geliyor, öyle değil mi?
Göz teması alıştırmaları
Bakışların ne kadar etkili ve özel olduğunu bilirsiniz! İşte tam da bu yüzden, çift terapilerinde önerilen bir başka alıştırma göz temasını içeriyor. Bu alıştırmada partnerlerin hiçbir şekilde konuşmadan yalnızca göz göze, bakışlarla iletişim kurmaları ve sakinleşmeleri amaçlanıyor.
Partnerinizle karşı karşıya oturun ve beş dakika boyunca başka hiçbir yere bakmadan direkt olarak birbirinizin gözlerinin içine bakın. Yalnızca birbirinizi ve birbirinize karşı olan hislerinizi düşünün. İlk dakikalarda bunu neden yaptığınızı ve saçma olduğunu düşünmeniz çok normal. Ancak alıştıkça, birbirinizin gözlerinin içindeki o şefkati ve ışıltıyı fark edeceksiniz. Uygulamanın ardından bunu yaparken neler düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi birbirinizle paylaşmayı unutmayın. Bu alıştırmayı büyük bir tartışmanın geldiğini hissettiğinizde yapmayı deneyin. Sadece sakinleşmek için derin nefesle alın ve birbirinizin gözlerinin içine bakın. Ortam durulduktan sonra karşınızdakinin düşüncelerini tahmin etmeye çalışın. “Böyle düşünüyorsun, buna sinirlenmiş olabilir misin” gibi örneklerle empati kurmaya çalışın ve yanıldığı noktaları düzeltin.
3’e 3 listesi
Çift terapilerinin en sevilen temel alıştırmalarından biri de 3’e 3 egzersizidir. Oldukça kolay bir şekilde uygulanan bu alıştırmada yalnızca birer kağıt ve kaleme ihtiyaç duyarsınız. Bundan sonra yapmanız gereken tek şey ise partnerinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz üç şeyi kağıda yazmak olacak. Bunu yaparken farklı odalarda olmanız, birbirinizi görmeyecek yani etkilemeyecek bir alanda olmanız önerilir.
Partnerinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz 3’er özelliği dürüst bir şekilde kağıda yazın. Ardından kağıtları değiştirin. Bu gerçeklerle yüzleşirken rahatsızlık duymamaya çalışın. Aksine mutlu olun; çünkü ilişkinizde bir çift terapisi ihtiyacı aşamasındaysanız bu alıştırmaya denk gelmiş ve uygulamışsınız demektir. Çift terapisi de tarafların hala bir şeylerden vazgeçmediği anlamına gelir. Hala kendinizde törpüleyebileceğiniz bazı şeyler var ve birbirinizle bunu dürüstçe paylaşabiliyorsunuz.