Ceviz tüketiminin, akademik strese karşı koruyucu bir etkisi olduğu ve uykuyu iyileştirme potansiyeli taşıdığı gösterildi.
Üniversite öğrenciliği, hayatın en stresli dönemlerinden biridir. Aslına bakılırsa her 10 üniversite öğrencisinden sekizi sık sık stres yaşadığını bildirmekte ve üniversite öğrencilerinin %61’i anksiyete, depresyon ya da diğer ihtiyaçları için danışmanlık almaktadır.1
University of South Australia‘daki araştırmacılar tarafından yürütülen ve Nutrients dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada, lisans düzeyindeki üniversite öğrencilerinin 16 hafta boyunca günde yaklaşık 56 gram ceviz yemelerinin kendi bildirdikleri zihinsel sağlık durumlarını iyileştirdiği, akademik stresin bazı olumsuz etkilerine karşı koruyucu bir etkiye sahip olduğu ve kendi bildirdikleri uyku kalitelerini uzun vadede artırdığı gösterildi.2
Bu araştırmada görev alan doktora öğrencisi Mauritz F. Herselman, “Cevizin sağlığı geliştiren bir gıda olduğunu zaten biliyorduk, fakat bu çalışmanın tasarımı ve uzunluğu sayesinde, bulgular ceviz gibi basit bir gıdanın stresle mücadeleye nasıl yardımcı olabileceğini net bir şekilde açıklıyor” diyor.
Türkiye’de gençlerin stres düzeyi
BAREM‘in küresel ortağı WIN Group ile 39 ülkede gerçekleştirdiği Sağlık Araştırması’na göre, Türkiye’de insanların yüzde 40’ı çok sık ya da sık sık stres yaşadığını belirtiyor. Öte yandan, çok sık ve iyi uyuduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 50. Türkiye’de en stresli gruplar arasında %51 ile öğrenciler ve %50 ile 18-34 yaş grubu başı çekiyor.3
Yaşları 18 ile 35 arasında değişen üniversite öğrencileri, bu çalışmanın 16 haftası boyunca bir tedavi grubunda ya da kontrol grubunda yer almak üzere rasgele seçildi.
Tedavi grubuna porsiyonları önceden ayarlanmış ceviz verildi ve günde bir porsiyon (yaklaşık 56 gram) ceviz tüketmeleri istendi. Kontrol grubundan da aynı süre boyunca herhangi bir kuruyemiş ya da yağlı balık tüketmemeleri istendi.
Katılımcılar kan ve tükürük örnekleri verdiler ve çalışma sırasında üç kez zihin sağlığı, ruh hali, genel esenlik ve uyku alışkanlıklarına ilişkin bir dizi öz bildirim anketi doldurdular. Katılımcıların bir alt grubu da her klinik ziyarette dışkı örnekleri verdi. Her grupta 30 kişi olmak üzere toplam 60 katılımcı çalışmayı tamamladı.
Ceviz için umut verici sonuçlar
Ceviz yiyen grubun, kontrol grubuna kıyasla akademik stresin ruh sağlığı üzerindeki bazı olumsuz etkilerine karşı koruyucu bir etki yaşadığı görüldü. Çalışma bulguları ise şu şekilde:
Her gün ceviz tüketmek, zihin sağlığı ile ilgili puanlarda ve stres ve depresyon puanlarında önemli değişiklikleri önledi. Ceviz, üniversite öğrencilerinde akademik stresin zihin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletebilir. Her gün ceviz tüketmek, toplam protein ve albümin seviyelerini artırarak akademik stresin metabolik biyobelirteçler üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koruma sağlayabilir. Akademik stres kortizol ve α-amilaz gibi stres biyobelirteçlerini değiştirmezken, her gün ceviz tüketmek α-amilaz seviyelerini azaltmış ve cevizin stresin etkilerine karşı koruma sağlayabileceğini akla getirmiştir. Akademik stres, kadınlarda daha düşük bağırsak mikrobiyal çeşitliliği ile ilişkilendirilmiştir. Fakat her gün ceviz tüketmek, akademik stresin kadınlardaki bağırsak mikrobiyotası çeşitliliği üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletebilir. Ceviz tüketimi uzun vadede uyku kalitesini artırabilir.
Gözleme dayalı ve klinik araştırmalardan elde edilen diğer yeni fakat tutarlı kanıtlar, ceviz yemenin aşağıdakilerle ilişkili olduğunu göstermektedir:4-6
- ABD’li yetişkinlerde depresif belirtilerin yaygınlığı ve sıklığında düşüş,
- Sağlıklı genç yetişkinlerde ruh halinin iyileşmesi,
- İleri yaşlarda, genel sağlığa (sağlıklı yaşlanmanın bir alanı olarak zihin sağlığı ile birlikte) ulaşma olasılığında artış.
Aslında ceviz, bu çalışmalarda görülen ruh sağlığı üzerindeki faydalı etkilerin altında yatması olası olan benzersiz bir biyoaktif besin ve fitokimyasal matrisine sahiptir.7
Bobrovskaya bu durumu şöyle izah ediyor: “Daha fazla destekleyici araştırmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olarak ceviz tüketmenin, bol omega-3 ALA içeriği potansiyeli nedeniyle biliş ve zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkileri olabileceğine ilişkin kanıtlar netleşiyor*.”
Bobrovskaya şöyle ekliyor: “Bunun yanında araştırmalar, beynin serotonin (doğal bir ruh hali dengeleyici) yapmak için kullandığı triptofanın diyetle artırılmasının anksiyete ve depresyon semptomlarının azalmasına neden olduğunu da gösterdi.8 Dolayısıyla, cevizdeki triptofan varlığı da bu bulgulara katkıda bulunmuş olabilir.”
Bu cesaret verici sonuçlar, benzer popülasyonlarda bulunan önceki sonuçları desteklemekle birlikte, mevcut çalışmanın sınırlamaları bulunuyor. Bu sınırlamaların en önemlisi, katılımcılar ceviz tedavisine kör olmayışıydı. Ayrıca bu dönemde klinik ziyaretler kesintiye uğradığından, 2020 COVID-19 salgını ve sokağa çıkma yasağı kararları sonuçları daha da etkilemiş olabilir.
Ceviz içeren beslenme düzenlerinin beyni ya da zihinsel sağlığı hangi karmaşık yollarla etkileyebileceğini daha iyi anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunuyor.
Günlük beslenme düzenine ceviz eklemek, üniversite çağındaki öğrencilerde beyin sağlığını ve genel esenliği desteklemek için küçük, çok yönlü, basit ve erişilebilir bir diyet değişikliği olabilir.