Kariyer

Bir güzellik işi: Kozmetiğin öncü isimleri

Kadın olmanın her geçen gün zorlaştığı bu topraklarda, her biri kendi ayakları üstünde duran, kendi işini kuran kozmetiğin öncü isimleri sektörde büyük bir farklılık yaratmaya devam ediyor.

Aslı Gümüşel, Ashley Joy Kurucusu

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Her kadın, her şeyin en iyisine layıktır ve zaten güzellik de paylaştıkça çoğalır. Ashley Joy’u kurarken en çok kadının eşsiz doğası ve üretkenliğinden ilham aldım. Burada anneliğin bana vermiş olduğu üretkenlik de en ön planda sanırım. Bu mutluluk en büyük motivasyonum oldu. Önümüze, yolumuza çıkanları fark edebilmek. Kadınlığımda, anneliğimde, hayatımda bir şekilde dokunabildiğim herkeste bunu ön görebilmek sanırım en büyük ilhamımdı.

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler? 

Elbette hayatta her konuda olduğu gibi girişimci bir ruha sahip olmanın zorlukları ve kolaylıkları var. Böyle bir ruha sahip olmak her şeyden önce empati yeteneğinizi geliştiriyor. Tüm ilişkiler, doğru anlamaya, doğru anlatmaya, günün sonunda doğru iletişime dayanıyor. Fakat hayatta konfor alanından çıkınca yaşamaya başlıyor insan. O düzeni bir kere oturtunca tüm zorluklar bir anda avantajınız oluyor. Sistemi kurmak ve sürdürülebilir kılmak bu yolda en kilit nokta. Kadınların ihtiyaçlarına yönelik ürünler ürettiğim için, anlamak da anlatmak da daha içsel ve amaca yönelik oluyor. Elbette kadın olmanın doğasında zaten var olan estetik bakış açısı apayrı bir fark yaratıyor, bu bir gerçek. Ancak asıl mesele elinizi attığınız her şeyde bu farkı nasıl ortaya koyduğunuz.

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

Çoğu zaman başıma gelen ve beni en çok mutlu eden şeylerden biri; Ashley Joy’un sahibi olduğumu bilmeden, bana kendi ürünlerimi tavsiye eden, anlatan kullanıcılarım olması. Bu öyle bir mutluluk ve gurur ki, tarifi mümkün değil.

Sırada ne gibi yenilikler var?

Sürdürülebilirlik kavramı son derece önemli bir yer tutuyor bundan sonraki sürecimizde. Kapaklardan ambalajlara, üretimden tedariğe geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir marka inşası ön planda. Temiz, hayvanlar üzerinde test edilmeyen, vegan ve sülfatsız içerikler üretmeye olan tutkumuz da en önemli misyonlarımızdan. Kozmetik dünyasında önemli devrimlerden sayılabilecek “skinification of hair” kavramıyla (yüzde kullanılan bazı aktiflerin saçta da kullanılabiliyor oluşuyla) yeni Banana serimizde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek niasinamid içeriğini kullandık.

Anna Batyra, Abtıra Kurucusu & Koordinatörü 

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler neler?

Tam anlamıyla bir tonik bağımlısıyım! Ayrıca modern, doğal tonikler harika nemlendiricilerdir. Cilde hızla nüfuz eden bir dizi etkili bileşen içerme yeteneğine de sahiptir.

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

Hem kadın hem erkek olarak Türkiye’de girişimci olmanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Özellikle henüz tam anlamıyla post-materyalist olmayan ve hala gösterişçi tüketimle bağlantılı toplumlarda, yerel, etik, eşitlikçi, sürdürülebilir ve hatta sosyal bir mesaj taşıyan bir markayı piyasaya sürmek kesinlikle güç. Yerel markalar için bu yola çıkmak, bir hayalle başlayıp çok sıkı çalışarak devam etmek gerektiğine içtenlikle inanıyorum. Ancak diğer yandan büyüme önündeki birçok toplumsal engel hala varlığını koruyor.

Sırada ne gibi yenilikler var?

Her yıl, müşteri topluluğumuzun talep ettiği bir veya iki yeni ürünü tanıtmayı planlıyoruz.
Hedefimiz hem Abtira kullanıcılarına hem de diğer Abtira ürünlerine değer katmak. Örneğin; portföyümüze şu anda yüzde 100 doğal mikro alg kökenli retinol bazlı bir serum ekledik. Bu inanılmaz, çünkü piyasada bulunan tüm retinoller esasen sentetik. Bu tür yenilikleri önümüzdeki aylar için de düşünüyoruz.

Nurgül Dirlik, Rosece Kurucusu 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Benim en önemli ilham kaynağım, atopik dermatiti olan kızım Gülce’ydi. Şifanın ve iyiliğin doğadan geldiğini bilgi birikimlerimle birlikte yaşayarak deneyimledim. Profesyonel kariyerimde, ilaç/medikal sektörde, dermatoloji ve sağlık alanında deneyimlerim, biyolog ve tıbbi bitki uzmanı olmam da beni bu yola hazırlayan etkenlerdendi.

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler? 

Kadınların bu sektörde ihtiyaçları ve talepleri daha doğru şekilde karşılayabildiklerini düşünüyorum. Ayrıca geçmişte erkek gözüyle, kadın bedeni ve kadın standartları üzerinden prim yapmış kozmetik sektörüne, artık kadın girişimcilerin etik güzellik ve etik pazarlama anlayışıyla yön verdiğini görüyorum. Kozmetik sektörü içinde kadın girişimci olmanın çok da zorluklarıyla karşılaştığımı söyleyemem. Ancak girişimci ve yerel üretici olmanın zorluklarından bahsedebilirim. Maalesef her sektörde olduğu gibi hammadde, ambalaj ve enerji yönünden büyük oranda dışa bağımlılık, bu dönemde maliyetlerle birlikte fiyatları da etkiliyor. Tüketici tarafında kaliteli, doğal içeriklerle etkili ürünler formüle eden bir yerel üretici olarak daha ulaşılabilir olmayı tercih ederdim.

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

Markamı kurduğum ilk yıl sadece dört ürünümüz vardı. Verdiğim onca emek, onca yatırım ve onca uykusuz gecenin ardından vazgeçmeye çok yakın olduğum bir noktada bir an çok güçlü hissettim. Ya daha fazla yatırımla daha fazla cilt bakım ürünü geliştirip üretecektim ya da vazgeçecektim. O gücü bırakmadım ve devam ettim. Yeni ürünler çıktıktan sadece birkaç hafta sonra sürpriz bir şekilde Kuveyt’ten tüm ürünler için talep geldi. Çok hızlı bir süreçle başarılı bir ihracat yaptık. İyi ki vazgeçmemişim.

Sırada ne gibi yenilikler var?

Her yaşta ve her durumda karşılaşılan sorunlara yönelik en doğal, en etkili ve temiz içerikleri bir araya getirmeye devam ediyoruz. Ekibimizle birlikte yenilikleri, etkili doğal aktifleri yakından takip ediyoruz. Yakında, yine çok sevilecek inovatif doğal ürünler aramıza katılacak. Üretim sürekli devam ederken Ar-Ge çalışmaları da bizde hiç bitmiyor.

Aslı San Bilgin, Homemade Aromaterapi Kurucusu 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Yurt dışında gördüğüm ve içerisine girdiğim anda büyülenip zamanı unuttuğum, olduğu hali
ile korunmuş eczanelerden ilham aldım. Aromaterapi ise 20 sene önce kendime iyi gelme yolu olarak hayatıma girdi. Ruh-beden-zihin dengemi koruyabilmek için hayatımın her alanına dahil ettiğim bir yaşam yolu oldu.

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler var mı?

Şu ara her an yanımda olanlar; mandalina ve gül uçucu yağları, ağız spreyi, mini mandalina kolonyası, bakım serumu ve neroli suyu.

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

11 senelik bu yolda, girişimci olmanın zorluklarını yaşadım ancak kadın olmanın farklı bir zorluğunu yaşamadım. Tam tersi fazladan saygı, takdir ve yardım gördüğümü hissettim hep.

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi? 

Gece yağını hediye etmek durumunda kalmış olan bir müşterimizin, dükkanın açılış saatinden önce gelip kapıda bekliyor olmasıydı.

Sırada ne gibi yenilikler var?

Bu ay içerisinde, Ar-Ge’sini yeni tamamladığımız yeni bir cilt bakım serisi çıkaracağız.

Selen Yorgun Tavit, Selen Kozmetik Ceo & Urban Care Kurucusu 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Türkiye’de saç bakım ürünlerine bakıldığında çeşitliliğin az olduğunu gözlemledim. Doğa dostu, temiz içerikli, yurt dışında ve selektif segmentte gördüğümüz ürünleri, ruhu olan ambalajlar tasarlayarak kişisel bakım odaklı keyifli bir marka yaratma fikrini hayata geçirdik.

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler neler?

Gün içerisinde kendimi tazelemek adına Urban Care Kuru Şampuan Hacim verici ürünümüzü kullanıyorum. 

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

Kadın olmanın herhangi bir zorluğu ile karşılaştığımı söyleyemem. İşin ticari boyutunda özellikle güçlü duruşunuzu sizden beklemiyor olmaları bazen avantaj bile olabiliyor. Tabii ki bu sınırlar ve zorluklara kulak asmadan kendinize inanarak devam etmeniz gerekiyor. Hangi sektör olursa olsun bir kadın doğru yerde, doğru zamanda, doğru fikri bulup iyi planlama yaptıysa başarıyı yakalar. Çünkü başarılı olmak için ihtiyacı olan yaratma gücü içinde var. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi? 

İşim gereği ihracat için çok fazla etkinlik ve fuara gidiyorum. Bu yolculuklardan birinde bir firma
sahibi bana “Ne kadar cesaretlisin hiç korkmuyor musun tek başına bu seyahatlere gelmeye?” demişti. Bu bana çok ilginç gelmişti, gittiğimiz yer Miami ve benim sizlerden ne farkım olabilir diye düşünmüştüm. Fakat kozmetik sektöründe bile bu bakış açısında sahip firma sahibi ve yöneticisi halen bulunuyor. 

Sırada ne gibi yenilikler var? 

İlk kez vücut bakım ürünlerine yöneldik ve aldığımız olumlu dönüşler üzerine Ar-Ge çalışmalarımızı titizlikle yürüterek bu yıl kategoriyi üç farklı seri ile genişlettik. Cilt de en az saç kadar hassas bir nokta olduğu için üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Bu kategoride yeni ürünler ile tüketicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyoruz. Saç bakım kategorisinde ise bu yıl dünyada çok trend olan bir salon teknolojisi; Plex teknolojisini Bond Plex adı ile aileye dahil ettik. 

Deren Öztürk Mataracı, Cosmed Kurucusu & Ceo 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Markamızın öyküsü 16 yaşındayken yaptığım bir Paris seyahatinde başladı. Sokaklarda dolaşırken
bitki özleriyle kişiye özel kozmetik ürünleri hazırlayan bir aromaterapi dükkânına rastladım. Sahibiyle uzun bir sohbet imkânım oldu. Bitki özlerini karıştırarak yaptığı kozmetik ürünlerini incelerken bana suyun mucizevi gücünü anlattı. O gün aklımda bir kozmetik markası yaratma fikri oluşmaya başladı. 

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

Rekabetin zorlu, oyuncunun çok olduğu bir sektörümüz var. Özellikle yabancı rakiplerimizin yüksek bütçeli pazarlama çalışmaları ile marka bilinirliklerini pekiştirdikleri bir dünyada onlara kıyasla küçük bütçelerle hareket etmeye çalışmak ve dolayısıyla da doğru hamleleri yapmak durumundayız. Hayallerimizi hedeflerimize dönüştürdüğümüz için doğru adımlar atmak çok önemli. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

Eczane ziyaretimiz sırasında bir kullanıcımız temizleme jelimizin boş şişesiyle gelip “Bu ürünü ben çok sevmiştim, sizde var mı?” demişti. Bu esnada hepimiz duruma çok şaşırdık, ardından ürünü hediye ettik. 

Sırada ne gibi yenilikler var? 

Yeni sezonda daha fazla retinol kullanacağız ve asitler de hayatımızda daha fazla olacak. Buna ek olarak; vücut bakımına da daha çok ağırlık vereceğiz. Özellikle renk tonu açıcı ürünlerin de bu sezon daha fazla karşımıza çıkacağını söyleyebilirim. 

Serra Göney, Misbahçe Kurucu Ortağı 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Markamızın ilhamı Ayvalık’ın doğasından geliyor. 4.000 ağacın bulunduğu zeytin bahçemizin yanı sıra kantaron çiçekleri, lavanta, biberiye mandalina vb. birçok bitkinin kokularını taşıyan bir atmosferde kadın girişimciler olarak annemle birlikte Misbahçe markasını kurduk. 

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler neler?

Misbahçe Gül Suyu, tırnak serumu, çay ağacı uçucu yağı ve rujum. 

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

Günümüzde kadın girişimci olmak desteklenen bir durum haline geldi. Zorlukları her girişimci için aynıdır diye düşünüyorum. Kolaylıkları ise kadınlara üreten bir marka olduğumuz için tüketicilerimizden birçok olumlu dönüş alıyoruz. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

 Markamızı kurduktan bir-iki sene içinde Ayvalık butiğimize müşterilerimizin elinde reçeteyle gelmesi beni çok şaşırtmıştı. Haberimiz bile yokken dermatologlar shea butter, ozonlu kantaron yağı gibi ürünlerimizi hastalarına önermeye başlamıştı. 

Sırada ne gibi yenilikler var? 

Portföyümüze bu sene cilt bakımı yapan renkli kozmetik ürünleri de eklemeyi planlıyoruz. İlk adım olarak sıkılaştırıcı ve onarıcı özelliklere sahip ışıltılı yağlarımızı görebilirsiniz. 

Gülşah Gürkan, Gülsha Kurucusu 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Gülsha’nın hikâyesi, benim güllerin içine doğmam ile başlıyor. 1965 yılından beri dünyaca ünlü parfüm ve kozmetik markalarına gül özleri tedarik eden aile şirketimizin üçüncü kuşak temsilcisiyim. Kendi markamı kurarken de en büyük ilham kaynaklarım canım babaannem ve dedem oldu. Babaannem, titizliği ve güzelliği ile bilinen bir insandı. Kendimi bildim bileli tüm yüzünde ve vücudunda gerçek gül suyu kullanırdı ve muhteşem bir cilde sahipti. Gülün mucizevi etkilerini babaannemin cildinde görmek benim için ilham kaynağı oldu. 

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler neler?

Sağlığımdan ödün vermeden cildimi güzelleştirecek, çok zamanımı almadan beni iyi hissettirecek ürünler kullanmayı seviyorum. Temizleme, tonikleme ve besleme adımlarından oluşan üç adımlık serimiz ile amacım da insanlara daha az ürün kullandırmak. Çünkü ben bir tüketici olarak bunu tercih ediyorum. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

Çok farklı ülkelerden insanların bir şekilde bana veya markamıza ulaşarak Gülsha’dan haberleri iletmeleri beni çok mutlu ediyor. Hong Kong’ta bir satış noktasında ürünlerimizi gören bir kullanıcımızın görselini bize ileterek gurur duyduğunu paylaşması, Amerika’da yaşayan Türk bir arkadaşımın, Amerikalı arkadaşlarının Gülsha ürünlerini birbirlerine önermesini benimle paylaşması, Olivia Palermo, Negin Mirsalehi gibi dünyaca ünlü influencer’ların Gülsha ürünlerini kullandıklarını paylaştıklarında bize instagramdan mesajlar yağması…Tüm bu olaylar bana dünyanın her yerinde kocaman bir Gülsha ailesi olduğumuzu hissettiriyor. 

Sırada ne gibi yenilikler var? 

Gülsha severlerin bizden ısrarla talep ettiği ve sabırla beklediği göz çevresi kremimizin çalışmalarını tamamladık. Yakında kullanıcılarımızla buluşturmak için oldukça heyecanlıyız! Çok sevilen tam gül suyumuzda hem form hem de fonksiyon olarak farklılaşmaya giderek yeni ürünler geliştiriyoruz. Yeni versiyonların da çok sevileceğinden eminim. Güllü dudak bakımımızın renkleri çok sevildiği için yeni renklerin de yolda olduğunun müjdesini buradan verebilirim. 

Zeynep Çelikoğlu, Kaibeauty Kurucusu 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

KaiBeauty Natural markasını kurarken beni motive eden şey, zeytinyağı markamın başarısı oldu. Yaklaşık 12 yıl önce Kairos zeytinyağı markasını kurup organik tarım yapmanın zorluklarını hem de tatminini yaşarken, doğanın iyileştirici gücünü daha geniş kitlelerle buluşturmayı hayal ediyordum. Bu denli çeşitli bitkilerin coğrafyasında yaşayıp her bitkininde ayrı verimli yağlara sahip olduğunu gördükçe büyülendim. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi? 

Kozmetikte her kadının belli başlı alışkanlıkları, sevdiği doku ve kokular vardır. Bunları değiştirmekse epey zordur. Denemeleri için sevdiklerime gönderdiğimde, kullananlar ürünlerin kokularına aşık olduklarını söyledi. Bu durum ürünlerime olan inancımı daha da artırdı ve işime olan sevgimi bir tutku haline getirdi. 

Sırada ne gibi yenilikler var? 

Özellikle yüz bakımı grubunda önemli bir değişime gittik ve anti-aging içeriklerimizi artırdık. Artık 30 yaş ve üzeri olgun ciltler için de bütünsel bakım sunuyoruz. Canlandırıcı yüz temizleme jeli, nemlendirici tonik, bariyer onarıcı krem, nemlendirici restorasyon serum ve lip & cheek ürünlerimiz yakında online mağazada yer alacak. 

Nı̇lüfer Şener, Beauty&More Kurucusu & Ceo 

Markanızı kurarken nelerden ilham aldınız?

Markamı kurarken ilham aldığım nokta, değerli taşların eşsiz mineral ve spiritüel gücü oldu. Gemstone Therapy konsepti, güzellik ve cilt bakımının sadece dışarıdan görünen bir yüzey olmadığını anlatıyor. Değerli taşların holistik etkilerini cilt bakım formüllerimizle birleştirerek, insanı hem fiziksel hem de içsel olarak olumlu etkilemeyi hedefledim. 

Yanınızdan asla ayırmadığınız ürünler neler?

Cildim kuru olduğundan hassas ciltler için ürettiğimiz ve içerisinde ametist tozunun mineralleri ile serbest radikallerin etkisini azaltarak hücre hasarını minimize etmeye yarayan yüz ve vücut yıkama yağı Sensitopia Cloud ve safir taşının derinlemesine nemlendirme etkisi ile vazgeçilmezim olan Thetis Aquarius Yoğun Nemlendirici Serum, günlük cilt bakımımda asla eksik etmediğim ve her adımını keyifle uyguladığım ürünlerdir. 

Kadın girişimci olmanın zorlukları ve kolaylıkları neler? 

Bana göre kadın girişimci olmak hem benzersiz bir heyecan hem de anlamlı, mücadeleyle dolu bir yolculuk, bu serüvenin zorlukları ve güzellikleri iç içe geçmiş bir deneyim sunuyor. Bir kadın girişimci olarak içimdeki güçlü ve yaratıcı enerji, her zorluğun üstesinden  gelebilme motivasyonu sağlıyor. Cinsiyet eşitsizliği ve stereotipler, bazen beni ve belki diğer kadın girişimcileri de yolundan saptırmaya çalışan engeller olarak ortaya çıksa da bu zorlukları aşarken, dayanıklılığımı ve gücümü keşfettiğimi hissediyorum. 

Markanızı kurduktan sonra karşılaştığınız en ilginç olay neydi?

Bir sabah markamın genç bir kullanıcısından duygusal bir e-posta aldım. Pelin, uzun süredir cilt sorunlarıyla mücadele eden bir arkadaşımızdı. Bir arkadaşının önerisiyle Beauty&More Gemstone Therapy’nin gözenek sıkılaştırıcı serumu Sky Nova’yı kullanmaya başlamıştı. Kısa süre içinde cildindeki olumlu değişimleri fark etmeye başladığını yazmıştı. Aslında bu değişim onun için sadece cildindeki bir dönüşüm değil, ruhsal aydınlanmaydı. Yaratmak istediğim bütünsel etkinin, bir genç kızın yaşamında bu kadar büyük bir fark yarattığını görmek beni derinden etkiledi. Daha nice güzellik dolu hikayeler yaratma isteğimin gücünü artırdı.