30 Kasım 1966’da İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Barbados adası 55. yıl dönümünde Kraliçe II. Elizabeth’in hükümdarlığına resmen son verdi ve cumhuriyeti kurdu.
Tören, adadaki İngiliz köleliğinin “korkunç vahşetini” kabul eden bir konuşmada Barbadosluları tebrik etmek için annesinin yerine gelen Prens Charles da dahil olmak üzere düzinelerce yetkilinin katıldığı bir kutlamaydı. Bağımsız bir ülke haline Barbados’un yöneticisi de Kraliçe Elizabeth yerine seçilen Cumhurbaşkanı Sandra Mason oldu.
Seremonide başka bir Barbadoslu kadın daha onurlandırıldı. Rihanna dünya çapındaki başarısından dolayı Barbados Başbakanı Mia Mottley tarafından “Barbados’un Ulusal Kahramanı” olarak onurlandırıldı. Mottley “Bir elmas gibi parlamaya ve sözlerinizle, eylemlerinizle milletinizi şereflendirmeye ve nereye giderseniz gidin itibar kazanmaya devam edin” dedi.
Tek omuzlu, turuncu Bottega Veneta elbisesi, bej topuklu ayakkabıları ve siyah koruyucu yüz maskesiyle tüm gözler Rihanna’nın üzerindeydi -en önde oturan Prens Charles da dahil.
Sanatçı, ulusal kahramanlar olarak adlandırılan sadece 11 Barbadosludan oluşan özel bir grup arasında yer alıyor ve bu onuru alan ikinci kadından birisi.
Rihanna “Bu asla ama asla unutmayacağım bir gün” dedi. “Ayrıca gerçek olabileceğini hiç düşünmediğim bir gün. Barbadoslular gururlu insanlardır, biliyor musunuz? Muhtemelen tanıdığım en gururlu insanlarız. Ve dünyanın neresine gidersem gideyim, o gururu da yanımda taşıyorum. Nereye gidersek gidelim, dünya iliklerine kadar Bajan olduğumuzu bilecek.” Yeni unvanını kabul ettikten sonra ada halkını “Barbados’un gerçek kahramanları” olarak adlandırdı ve “Öleceğim güne kadar Bajan olmaktan gurur duyduğunu” söyledi. Beverly Hills’de bitişik malikanelerin sahibi olan Rihanna, adanın “hala evim dediğim tek yer” olduğunu söyledi.
Kapanış konuşmasında Barbadoslu gençlerin adayı daha da geliştirmeye devam etmelerini diledi ve bu onur için bir kez daha minnetini dile getirdi: “Dünyayı dolaştım, birçok ödül ve takdir aldım, ama hiçbir şey içinde büyüdüğün toprakta taktir edilmekle kıyaslanamaz.”